31 Ekim 2023

Gençlerle Söyleşi-95

KONU: ETKİ-TEPKİ


(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 

28.Ekim.2022 tarihli söyleşiden kesitler)


-“Tutuşturmakta olduğunuz ateşi düşündünüz mü? Onun ağacını siz mi yarattınız yoksa yaratan biz miyiz?” (Vakıa-71,72)

  Cenâb-ı Hak “Siz mi, ben mi?” diye soruyor. Çok basit, önümüze koyuyor, ortada bir sonuç var; bunu siz mi ortaya koydunuz? Bu etkiyi toprak ile ilişkisini, topraktan sonra dışarı veren, çıkan büyüyen yanını, bu sistemi siz mi kurdunuz? Burada biri birini tetikleyen dünya kadar mekanizma var. 


-Allah (cc) insanı yaratan Kudret olarak bu birbirleriyle aynı türün aynı popülasyonun, erkeği ve dişisi olarak aralarındaki belli bir etkileşimi ve bunun karşılıklı sorumluluğunu sadece tarafların birinin üzerine yıkmamış. Her iki tarafı benzer bir sorumlulukla karşılıklı saygıya davet etmiş. Bir taraf teşhirden sakınıyor diğer tarafta olabildiğince bakmaktan sakınıyor. Böylece her iki tarafın birlikte yüklendiği bir sorumluluk. Böyle ‘’Ben etki oluştururum, etki sadece dokunursan olur, vurursan olur, söz ile olur’’ Hayır, tesirle de olur. Biz bunu cemadatta da biliyoruz. Söz gelimi: Pozitif yüklü bir küre negatif yüklü bir küre, aralarında etkileşim olur. Yakınlaştırırsanız karşılıklı polarizasyona maruz kalırlar. Eşyada bile böyle etki-tepki’’ var. İşin aslında bizim aramızdaki etkileri, hayvanlarla aramızdaki etkileri yani köpeğin havladığında insanda oluşturduğu bir tepki var. Çok korkunç. ne kadar küçük olursa olsun, o köpek havladığında bizim vücudumuz anormal bir tepki veriyor: Korku. Ha sonra bakıyorsun: ‘’Şu kadarcık boyuyla, beni bu mu korkutuyor?’’ diyebiliyorsun, insanlar arasındaki etkileşimi.

Peki varlığı etkileşim üzere kuran kim? Hiç yokken bu özelliği yoktu herhalde, demek ki var Eden Kudret eşya ile aramızdaki etkileşimi sözgelimi çekim gibi: biz yer ile belli bir etkileşim halindeyiz. Yer o etkiyi oluşturuyor, tepki olarak biz yüzeyinde dolaşıyoruz. Yer bu etkiyi oluşturmasaydı biz yüzeyinde olmazdık ama öyle bir bu etkiye aşinayız ki ‘’hep olmalıydı’’ gibi düşünüyoruz, çekmeyebilirdi. Suyun kaldırması, insanın onda yüzmesi bir etkileşim biçimi, kaldırmayabilirdi. Cenâb-ı Hakk’ın, onun tabiatına verdiği bu özelliği bize nimet olarak sunuyor. ‘’Bakın, denizin üzerinde yüzen gemilere bakın, bunu size müesser kılan Biz’iz’’ diyor Cenâb- ı Hakk. Bu ortamımız ve ortamdaki cemadatla, insanlarla olan ilişkilerimizdeki bütün etkileşimin, gerek hukuksal gerek ahlaki sorumluluklarının olduğunu biliyoruz.

Gelelim Cenâb-ı Hakk ile olan etkileşimimize. Kendi varlığımızı bir Kudret’in eseri olarak anladığımız günden beri yani kendi yaptıklarımıza bakıp kendimizin de bir ürün olduğunu anladığımız günden beri, bizi ortaya çıkaran Kudret’i hep merak ettik. Cenâb-ı Hakk da hep bu sonuç üzerinden kendisini tarif etti.

“Sizi rahimlerde dilediği gibi şekillendiren de Allah'tır.” (Âli İmran-6)


-“Siz Beni anın, Ben de sizi anayım.” (Bakara-152) 

  Etkileşim başladı, kul Cenâb-ı Hakk’ı anıyor, tepki alemlerin Rabbinden geliyor. Allah da (cc) onu anıyor. 

  Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.” (Bakara-186)

  Kuldan dua; Cenâb-ı Hakk'tan icabet, etkileşim bu şekilde. Kul Cenâb-ı Hakk’tan istiyor, Cenâb-ı Hak veriyor.

  “Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” (Muhammed-7)

  “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” (Âli İmran-31)

  Kuldan Cenâb-ı Hakk'a yönelen sevgi, Allah'tan Kula dönen sevgi. Sahip ile Mevla ile etkileşiyoruz. Bunun tadını, zevkini, üstünlüğünü buna yanaşmayan müstekbirler bilemezler. Bunun insanın en ûlvi noktası olduğunu, insanın sahip ile buluşmasının onunla etkileşimde bulunmasının.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 


https://www.youtube.com/live/xnFgBTwPfBo?si=p29BNFgb3AEa9Olx

Hiç yorum yok: