31 Ekim 2023

Gençlerle Söyleşi-86

KONU: PLAN


(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 

11.Şubat.2022 tarihli söyleşiden kesitler)


-Bir mühtedi: “Meğer Allah'ın benim için çok iyi bir planı varmış.”

 Tabî geçmişte yaşadığı dönemlerde İlahi Kudret’in onu bir taraftan bir tarafa savururken o esnada olanları belki böyle okumuyordu. Çünkü bunun içerisinde gerilemeler var ilerlemeler var, kazanımlar var kayıplar var. Bazen dönüp buradan baktığınızda oradaki bir kaybın, aslında büyük planın içerisinde kritik bir rolü olduğunu görüyorsunuz. Eğer orada o kayıp yaşanmasaydı o zaman buraya geçilmeyecekti. Buradan sürecin bugüne gelen ve belki çok iyileşen akıbeti gerçekleşmeyecekti.


-Bize böyle bir hayat yaşatan Kudret, bizim için ne planlamış dönüp geriye bakınca…


-Başka bir şehirde çok iyi bir iş bulursak hemen o şehre göçüyoruz. Başka bir yerde kazanılan bir üniversite gibi hemen oraya gidiyoruz. Hâlbuki İlahi murad bizi o şehre taşıyor, ucuna bizi harekete geçirecek bir şey koyuyor ve biz artık oraya gidiyoruz. Planın o esnadan sonra işlediği yer orası çünkü. Düne kadar anne babalarımızın evindeydik, şimdi arkadaşlarımızla aynı evi paylaşıyoruz yahut yurtları paylaşıyoruz arkadaşlarımızla yahut evlendik ev hayatındayız. Ortam değişmiş, bir ilgi bir köprü bizi başka bir ortama çekmiş. Yaradan Allah Azze ve Celle’nin hayatı planlı yarattığı ve planlı işlettiği o kadar belli ki. Biz bunun içerisinde adım adım ilerliyoruz.


-Allah (cc) bir zalimin eliyle sana bir şey nasip etmeyebilir çünkü başka bir şey nasip etmek istemektedir, senin yolun güzergâhın öyledir. O kişi, o işten zulüm kazanır sen de mağduriyet ile ayrılırsın, alacağın olur, hesap görüleceği günde hesap görür. Ama Yüce Yaradan’ın hayatı yarattığı ve yönettiği bu zulmün dahi onu ancak izniyle yaşandığı bilinci bir üst bilinçtir.


-“Bu çok istediğim iş olmadı ama ben yoluma devam ediyorum, Allah'ın benim için daha iyi bir planı var” böyle diyerek yoluma devam ediyorum, kahretmiyorum.


-Kul gördüğü bir duruma dair tedbir alır, almaya çalışır ama bilir ki bu tedbir üst planın işleyişi hususunda etkisizdir. Eee tedbiri niye alıyor? Cevap çok basittir, Allah emretti diye. Biz sadece yaptıklarımızı Allah emretti diye yaparız, yapmadıklarımızdan Allah nehy etti diye kaçınırız, bizim verdiğimiz tepkilerin kaydı tutulur. Yoksa hayat sahne sahne, Yüce Yaradan’ın planı üzere işler. 


-“Allah emrine galiptir!” (Yusuf-21)

Yani Cenâb-ı Hak yapmak istediği şeyi, buyruğunu gerçekleştirmeye galiptir. Yani hiçbir zaman yenilmez. Cenâb-ı Hak Hazreti Yusuf'u Mısır'a aziz edecekse edecektir. Kim ne yaparsa hep bu sürece destek olur, iyi ya da kötü yönde. Neden? Çünkü o mutlak gaybı bildiği için bütün etkileşimleri kendi murâdı lehine çevirir. Bütün olayları bildiği için. 


-“(Yahudiler) tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.” 

(Âl-i İmran-54) 

 Kötü plan ancak sahibinin başına geçer, diyor Cenâb-ı Hakk niye? Çünkü; Allah Azze ve Celle üst planın sahibi, kötü planın hepsinin ziyanını kötü planın sahibinin başına yıkıyor. Biz olayların tamamının neticesinin burada karşılık bulmasını istediğimiz için hani nerede, diyebiliyoruz bazı olaylarla ilgili ama Allah Azze ve Celle’nin hesabında öyle olay dünyadan ibaret değil. Mutlak bir gelecekte son bulan hayat ve hayat sonrasıyla birlikte ele alınan bir şey.


-Cenâb-ı Hakk'ın hakkındaki zannımız O’nun bize dair planı hakkındaki zannımızla eşleniktir, eşlenik olmalıdır. Yani Cenâb-ı Hakk'ın bizim için iyi olduğunu düşünmekle, bize iyi bir plan yaptığını düşünmek aslında aynı şeydir. Allah Azze ve Celle bana kötü plan yapmış demekle de Cenâb-ı Hak benim için kötü biridir, demek, bana kötülük yapıyor, kötü işte şeytanın bizi getirmek istediği sonuçta budur. Cenâb-ı Hak niye bizi zorluyor, diyen bazıları çıkıyor, hep böyle iyi yapsaydı da biz de O’nu iyi düşünseydik, diyor. Allah Azze ve Celle’de diyor ki; Sayısını bile sayamayacağımız iyilik yaptım size, bir hususta Bana dair güveninizi yokladığımda sayısını bilmediğiniz iyilikleri göz ardı edip, o yokladığım hususta Bana zannınızı bozuyorsunuz. O esnada da o sayısını bilmediğin kadar iyiliği aslında yaşıyorsunuz.

  “O size istediğiniz her şeyi verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız başa çıkamazsınız. Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür!” (İbrahim-34)


-Allah Azze ve Celle bu stresli hayatımızdaki zorlanmaları bizi yoklamak adına var ediyor ve bu yoklamada biz Cenâb-ı Hakk'ın planından kopmamak durumundayız. Hayatı bu kadar sistematik yaratmış Cenâb-ı Hak, beni bir yerde bir köşede çaresiz unutacak değil.

Hapisteki Yusuf Aleyhisselâm'ı düşünün, babasından, ailesinden, çevresinden bir şey gibi koparılmış. Bambaşka bir diyara savrulmuş, yapayalnız, çaresiz, peşini kovalayan takip eden bir ailesi de yok. Orada unutulacak gibi gözükürken, Allah Azze ve Celle’ye olan güveni Cenâb- ı Hakk'a olan bağlılığı ve ümidi onu tekrar Mısır'ın başına getirdi ve yıllar önceki kardeşleri, bu kez onun ayağına getirip Cenâb-ı Hak, Allah'ın planı işliyor, onun ayağına getirip, nasıl getirdi derseniz, durduk yere Mısır'a giderler mi? Gitmezler. Cenâb-ı Hak kralın rüyasında bir plan koymuştu aslında. 


-Allah Azze ve Celle’nin, ölürken özellikle, bana çok güzel bir plan yapmış, dediği ve bende bu planı iyi değerlendirmişim, diyebildiğimiz kimselerden olmak dileğiyle…

 “Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak dünya ve âhirete yararlı işler yaparsa kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız ve böylelerinin ecirlerini de muhakkak surette yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz.” (Nahl-97)

  “Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır!” (Nisa-69)


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR


https://www.youtube.com/live/c1XmAhfuPRM?si=PUm6eOGBbUiQAxKD

Hiç yorum yok: