KONU: ÇEVRİMİÇİ
(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 17.Ocak.2020 tarihli söyleşiden kesitler)
-Yegane vazgeçilmez kutsalımız Allah azze ve celledir. Dolayısıyla “vallahi” diyerek yemin ettiğimizde, doğruluğunu iddia ettiğimiz bir konuda Allah’ı kanıt gösteriyoruz. Karşı tarafa “inandırıcılığı” en yüksek olan şey Allah azze ve celledir. O yüzden Allah’tan gayrısına yemin edilmez.
-Cürüm kalpte ise kişiyi mücrim kılar. Yanlışlıkla yapılanları ciddiye almayız.
-İyi veya kötü hiç bir iş, hiç bir oluş Cenâb-ı Hâkk’ın bilgisi ve izni dışında değildir. Bazı kimseler bunu parçalı düşünüyorlar; iyilik tarafı Cenâb-ı Hâkk’a ait, şer tarafında ise şeytan var diyorlar. İki tanrılı bir düzen tahayyül ediyorlar. Hayır! Varlık bütünüyle Allah’ın yarattığı varlıktır. Varlığın içerisindeki her şey de Allah’ın kontrolündedir. O yaratmıştır.
-Bir KALP yaşıyorum, tersyüz olabilirim! Ya Rabbi beni koru!
Aslında ayarı,fıtratı çok düzgün; ama eğer irademizi değiştirecek olursak tersyüz olabilen bir organımız var. Kendimize çok güvenemeyiz. O yüzden Allah’ın Resulü’nün (sav) bir duası var: “Allahım beni kendimle bir an bile başbaşa bırakma.”
-Kalbimizle olan ilişkimizde Cenâb-ı Hâkk’ı devreye koymaz isek, bağlanmayı Cenâb-ı Hâk ile yapmaz isek hiç beklenmedik birine dönüşebiliriz. Kalbimizin yaratıldığı orijinal halindeki gibi düz kalmasını sağlamak HAYATIN TEMEL ÖDEVİ. Kişinin kendini zapt etmesi. Buna biz İSTİKAMET diyoruz.
-Kalbimizi, kendimizi yönetmekte en büyük tedbir, en büyük güvence Allah azze ve celleye bağlanmaktır.
-Kalp durduk yerde canlanmaz (çevrimiçi olmaz) bilgiye ihtiyaç duyar. Bilgi de Allah azze ve cellenin etrafımızda var ettiği her türlü ayetten, hitap ettiği ayetlere kadar uzanan geniş bir süreçtir. Bu sürece girmemiz, girdiğimiz zaman uyanmamız, uyanıp hakikate bağlanmamız lazım.
-“Allah’a selîm bir kalp ile gelenler…”
(Şuarâ Sûresi-89)
Selîm; sağlıklı demek. Herkes kaybedecek, sadece Allah’a selîm bir kalp ile gelenler kurtulacak. Cenâb-ı Hâkk’ın huzuruna sağlıklı bir kalp ile çıkmak bizim nihai amacımız. Bu amacı sahici yaşamaz isek riya bizi kaplar. Riya dediğimiz şey de, dini araçların dünyevi amaçlar için kullanılmaya başlaması. Amacı sağlıklı bir şekilde kalbe yerleştirmek lazım. Eğer amaç sağlıklı, düzgün ise yolun sonunun iyi çıkacağı garanti!
-Kalbinde hayır varsa, Allah sana hayır nasip edecek bundan emin ol! Sen gerçeğin, doğrunun arayışı içindesin. İyi olmak istiyorsun. Araştırıyorsun. Duygularına ters çıksa da doğru ise “aklettim, tamam” diyorsun. Yani duygularına, çıkarlarına ters geliyor diye vazgeçmiyorsun.
-Duygularımızla doğrularımız arasında kaldığımızda neyi tercih ediyoruz? Eğer tercihlerimizi doğrularımız olarak kalbimizde hissediyorsak biz iyi yol alacağız. Eğer amacımız sahici değilse, yolculuğu sahici yaşayamayacağız! Cenâb-ı Hâkk’ın vadettiği şeyler gerçekçi bir beklentiye dönüşmemiş ise; kalbimizin bu süreçte bize katılması zor görünüyor. O yüzden Kur’an-ı Kerîm’de nice ayette Allah’a iman ile ahirete iman eşleniktir, peşpeşedir. Eğer ahiret gününün heyecanını kalbimize düşmez ise; dünyadaki alternatiflerini bastıramayacak demektir. Bastıramayınca bu dünya beklentilerinin altında ezileceğiz, ahireti de dini de tüketeceğiz demektir.
-Niçin dünyalık bir şeyleri kaybedince çok üzülüyorum? Bir şey elime geçmezse neden depresyona giriyorum? Beklentisi içine girdiğim şey olmayınca neden yıkılıyorum? Cenâb-ı Hâkk’ın “Verdiklerimden ötürü şımarmayasınız, geri aldıklarımdan ötürü üzülmeyesiniz, diye”
(Hadid Sûresi-23) dediği sürece neden giremiyorum? Çünkü içimizdeki bu KALP dediğimiz kabı ne tür şeylerle doldurduğumuz ile alakalı.. Yoksa eğer “uyanmış, dirilmiş, çevrimiçi olmuş bir kalp” dünyadan kaybettikleri ile bu düzeyde yıkılmaz, üzülmez! Ahiret beklentiniz çok büyük ise; dünyadaki büyüklükler küçük kalacaktır. Kalbin uyanması böyle bir şey; gerçek vaade tutunmak, o uğurda gerçek davranışlara girmek ve artık alternatifleri ciddiye almamak.
-Amacım istikamet üzere yaşayıp, Cenâb-ı Hâkk’ın vaadettiği o güzelliklere kavuşmak!
-Dilerim Allah azze ve celle hidayetin en iyi düzeylerine bizleri de eriştirsin. Kendisine selîm, sağlıklı kalple gelenlerden olalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder