14 Ekim 2023

Gençlerle Söyleşi-62

KONU: GAYRET 


(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 25.Haziran.2021 tarihli söyleşiden kesitler)


-Kişi duygularına rağmen gayret eder ki duygular, ayrı ayrı açılardan, ayrı ayrı tümsekler gibi kişinin ve kararlılığını test eder. 


-Kişinin ahireti murad etmesi, tek seferlik bir hadise değil. O iradesinin arkasında ne kadar durduğunun yoklandığı bir süreç. Bu yoklandığı süreçte kişinin gayret ederek vaziyeti koruması lazım. Çaba göstererek, gereklerini yerine getirmek suretiyle iradesine amacına bağlılığının pamuk ipliklerle değil de çok kavi sağlam bir bağlantı olduğunu, yol boyunca sebat ederek göstermesi lazım. “Kim ki ahireti murad eder, amaçlar ve ona uygun olarak çabasını ortaya koyarsa; İşte onların gayreti karşılık bulacak” (İsra-19)


-“Allah, herkesi ancak kendisine verdiği imkân nispetinde yükümlü tutar.” (Talak-7)

Herkes, Cenâb-ı Hakk'ın kendisine verdiği imkân üzerinden sınanıyor. Allah hiç bir kimseye verdiklerinden gayrı bir yükümlülük yüklemez. Kendisine fiziki kuvvet imkânı vermiş o da bu imkânı Allah Azze ve Celle uğrunda gayret ederek, çabasını ortaya koyarak gerçekleştirmiş ise o da tam puan alır. Çünkü o kadar, ona verildi. Cenâb-ı Hakk'ın verdiklerini Allah Azze ve Celle’nin beklediği bir biçimde harcayanlar, aynı sonucu elde ederler.


-Gayretin makbul olabilmesi için daimi olması lazım. Namaza başladı, bir süre gayret gösterdi, uğraştı çabaladı, üç beş hafta kıldı ama kesintiye uğradı. Neyi eksik? Sabır eksik. Namaza başlama iradesi ortaya koydu ama hiç başlayamadı. Ne eksik? Hiç efor ortaya koyamadı ki hiç gayret etmedi, hiç başlamadı, hiç eyleme geçmedi, irade beyanıyla kaldı.


-Hissettiğimiz tembellik, o yüksünme hali, o yorgunluk… Bunlar önümüze her defasında, hak bir süreçte karşımıza geldikçe bizi o hakka olan bağlılığımızı yoklamak üzere Cenâb-ı Hakk'ın sınadığı bir birimde gerçekleşiyor. Kimini minicik yorgunluklar, minicik tembellikler çeldirirken, kimileri çok daha güçlü olabilir. Onları çok daha zorlu süreçler bile yolundan çevirmeyebilir. Allah Azze ve Celle bu hususta hiçbir zaman “çaba gayret sahibi ayakta dimdik heyecanla koşturanlarla, öyle otura kalmış gayreti az, çabası az olanların bir olmayacağını” söyledi.

Evet, her ikisi de mümin olabilir, her ikisi de belli gayret içerisinde bulunuyor olabilir. Gayretten nasibi yok değil var ama birinin gayreti fazla, ötekinin çabası daha yüksek, daha fazla kendisini bu uğurda adıyor, tüketiyor Allah Azze ve Celle yolunda. 


-Cenâb-ı Hâk; “En değerliniz, Allah katında en muttaki olanınız” dedi. (Hucurat-13) Takva nasıl ortaya çıkar? Kulun çabasıyla, gayretiyle...

Farz namazları kılmış ama yanı sıra geceleyin de ibadete kalkıyor. Cenâb-ı Hak ile ibadette bir araya gelmek, Allah Azze ve Celle’nin huzurunda bulunmak üzere, yorgunluğu göze alıyor. Uykusuzluğu göze alıyor, iradesinin arkasında öyle bir gayreti, öyle bir çaba ortaya koyuyor ki zorluğu aşıyor, adeta karanlığı deliyor.O gecenin karanlığında uyanıp kalkabilmek, muazzam bir irade ve bu iradeye eşlik eden bir çaba ile neticelenebilir. Zayıf olursa irade yahut çaba, bu sonuç ortaya çıkmaz. Allah Azze ve Celle, kulları içerisinde buna ne denli daha fazla istekli olanlarla daha az istekli olanlar arasındaki farkı, bu hayat düzleminde ortaya çıkarıyor.Bizim hayatta farklı farklı yorgunluklar, zorluklar diye gördüğümüz şeyler, aslında birer hassas terazidekifarklı ağırlıklar gibidir. Birbirimizi ve aramızdaki farkı tartar, daha iyi olanların daha iyi bir durumda olduğunu ortaya çıkarır. Kimisinin Cenâb-ı Hak uğrunda bir başkasının ortaya koyamadığı çabayı ve gayreti ortaya koyması gibi. Daha gayret edip vaktinde camiye gelerek önde saf alanlarla gecikip geride kalanları ayırt edecek kadar hassas işleyen bir teraziden bahsediyoruz.


-Kimisi doğuştan miras ile doğar, beriki fakr-u zaruret içerisinde doğar. Öteki, mirasla doğmuşken sonrasında fakr-u zarurete dönebilir, beriki sonrasında mülk-ü servete kavuşabilir. Ötekiler çok çalıştığı halde makul şeyler, ortalama şeyler, ellerine geçmişken onlara nispette çok az çalışanların çok daha fazla ellerine imkânlar geçebilir. Hayatta çaba ile insanların eline geçenlerin böyle doğrusal olduğuna dair bir şey, en olmayan şey. Ne bizim ortamımızda ne başka ortamlarda ne dînî ne dinsiz hiçbir ortamda böyle olmadı.

Dolayısıyla dünyadaki durum, çaba ve gayretler ile ilişkili bir durum değildir. Bizim konuştuğumuz bütün çaba ve gayretin, ahirete bakan yüzüyle, ne kadar kişinin çabası gayreti varsa o kadar Allah Azze ve Celle katında karşılığı ve değeri vardır. Orada çok lineer işliyor sonuç, çok doğrusal. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 


https://www.youtube.com/live/IHHifA-4LyE?si=m9pvIag9Q-Pp2XK6

Hiç yorum yok: