19 Ekim 2023

Gençlerle Söyleşi-74

KONU: İZZET


(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 

29.Ekim.2021 tarihli söyleşiden kesitler) 


-“Ona, ‘Allah'tan kork!’ dendiğinde, izzeti kabarır, onu daha fazla günaha sürükler.”(Bakara-206)

  İzzet onu günah üzere tutuvermiş, günah üzere yakalayıvermiş. Allah Azze ve Celle’ye boyun eğmeye adeta tenezzül edemiyor izzetinden ötürü. İzzet dediğimiz bu etrafla olan ilişkimiz, başkalarıyla olan ilişkimiz, bilinirliğimiz. Tabi bu, etrafın değer yargıları üzerine inşa ediliyor. O bakımdan kişi buna bazen bir ömür yatırım yapmış olabiliyor.

Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in amcasında gördüğümüz durum da buna benzer bir durum. Bir ömür yatırım yaptığı ve bugün belki işte karizma dedikleri kişinin çevreyle olan ilişkisinde, kendisine biçilen paye. O payenin arkasına artık sığınmak zorunda kalıyor ve o bilinirliğini muhafaza etmek üzere bu kez yeni yeni kararlar alamaz hale geliyor, izzetinden vazgeçemiyor. 


-Kişinin o toplumdaki saygınlığı, gücü, çevresindeki adam sayısı, malı, mülkü, serveti. Bunların hepsi onun zaman içerisinde izzetinin beslendiği ve izzetinin kuvvetlendiği dayanaklar oluyor. 

  Ne kötü bir insan davranışı bu, izzetine mahkûm olması..


-“İnsanlardan öylesi de vardır ki, kendisini Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya adamıştır.” (Bakara-207)

  İnsanlardan öylesi de vardır ki insanların kendisine biçtiği bu payelerden hakka tutunabilmek uğruna, kendisini satar, harcar varlığını, karizmasını da harcar, şerefini de izzetini de harcar. Cenâb-ı Hakk'ın rızası,hoşnutluğu olsun yeter ki… “Her şeyimi kaybedeyim, yeter ki hakk olsun.” Hakk diye tabir ettiğimiz Zât-ı İlahi’nin kendisi her şeyin yaratanı, var edeni ve varlığımızın yegâne sebebi. Cenâb-ı Hakk insanları ve cinleri ancak kulluk etsinler diye yarattım, buyurdu. O bakımdan her neyimiz varsa başka bir sebep uğruna değil ancak Allah Azze ve Celle uğruna harcanabilir durumdadır.


-Sen kendi onurunu, izzetini, saygınlığını Allah Azze ve Celle’yi tanımayarak mı korudun? Cenâb-ı Hakk'ı reddederek, Rabb'ini, Rabb'inin üzerindeki haklarını göz ardı ederek insanların izzetine mi sığındın? İnsanların sana sağladığı izzet ile mi avundun? Cenâb-ı Hâk dedi ki: “Kim izzet isterse bilmeli ki izzet tamamıyla Allah’a aittir.” (Fatır-10)

izzet murat edenlere Allah Azze ve Celle zâtını adres gösterdi.


-Kul hangi sözü söyleyecekse, o sözü en güzel şekilde, en doğru şekilde söylemeyi Allah Azze ve Celle’nin izzetine sığınmanın bir aracı olarak görmeli. Cenâb-ı Hakk insanları ve cinleri ancak kulluk etsinler diye yarattım, buyurdu. O bakımdan her neyimiz varsa başka bir sebep uğruna değil ancak Allah Azze ve Celle uğruna harcanabilir durumdadır. 


-Başkalarının katında aradığınız o saygınlık, o değer, o iyi bilinirlik, herhangi bir hükmü olmayan bir şeydir. Çünkü onların da özde, temelde bir saygınlığı ve izzeti yok. Dünya hayatında geçici olarak kendilerine sağladığımız belli mal ve servetler var ve bunlarla onların caka satmalarından ibaret bir şey var. Yoksa işin özünde herhangi bir saygınlıkları yok. 


-Kendimize hiç izzet istemiyoruz değil, izzeti, izzetsiz kimselerin katında arama gafletinden ve hamakatindan çıkıp izzetin yegâne sahibi Allah Azze ve Celle’nin katında arama ferasetini ve akletmesini istiyoruz. 


-“Göklerin ve yerin hazineleri Allah Azze ve Celle’nin elindedir.” (Münafikun-7) 

Milyonlarca mülteciyi bile gönderseniz o toplumu çaresiz bırakmaya, perişan etmeye yeltenseniz Allah Azze ve Celle görmediğiniz taraftan hazineler ile onlar üzerinden bereket yaratır, toplumu kuvvetlendirir, bilincini artırır, daha uluslararası daha sosyal kılabilir. Hazineler Allah Azze ve Celle’nin elindedir. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

https://www.youtube.com/live/imef839248c?si=9k0ZcXDPsBPGkVk5

Hiç yorum yok: