İNFAK ETMEK
(Trt Radyo- Günebakan Programı Ankara 15.Nisan.2022)
-Dünyada bir süreliğine bulunuyoruz dolayısıyla eşe,çocuğa,mala,servete bir süreliğine sahibiz. Allah en sonunda hepsini elimizden zaten alacak. Öyleyse Allah henüz almamışken, bizler iradeye sahipken, Allah uğrunda bunları harcayabilelim. Allah bizden bunu görmek istiyor. Kul Rabbini tanıdıkça Rabbine meftun olur. O’na ait olduğunu bilir. Birr olmaya adım atar. Bu Cenâb-ı Hâkk ile kurduğumuz ilişkinin temel zeminini teşkil eder. Ve şimdi Cenâb-ı Hâkk adına iş yapabilme zamanı, zorlukları göze alma zamanı. Bilirsiniz en büyük zorluk sevgi eşiğinde yaşanıyor. Yani insan en çok da tutkuyla bağlı olduğu şeyden feragat etmekte, sevdiğinden vazgeçmekte zorlanıyor. Cenâb-ı Hâkk diyor ki, evet eşi,dostu,sevgiliyi, malı biz size sevdirdik fakat sizin bizi daha fazla sevmeniz gerekiyor. O yüzden olayın ölçüsü sevgidir. Gerçek Mü’minler Allah’ı her şeyden çok ve en şiddetli şekilde severler. Onların sevgisi kâfirlerin dünyaya ve dünyanın içindekilere duyduğu sevgilerle karşılaştırılamaz diyor Cenâb-ı Hâkk. Dolayısıyla kulun madem ki Allah’a duyduğu sevgi çok şiddetlidir, öyleyse başka şeylere duyduğu sevgi sönük kalır. O zaman Allah’a duyduğu sevgi uğruna malından da harcayabilir. Ayeti kerimede “Mala,yiyeceğe duyduğu sevgiye rağmen onları paylaşan, veren kimse” diye geçiyor. Ve paylaşırken diyorlar ki “Biz sizi yedirip içiriyoruz ama biz bunu sadece Cenâb-ı Hâkk’ın yüzü için yapıyoruz.” Ahirette Cenâb-ı Hâkk’ın cemalini gören yüzler öyle aydınlıktır ki işte o aşk ile bu dünyada infak ediyorlar. Ve o miskinlere diyorlar ki “Bize karşı asla bir eziklik bir minnet duymayın” Yaptığımız bu infakın arkasında sizinle hiç ilgisi olmayan Cenâb-ı Hâkk ile bir münasebetimiz bir sevgimiz bir beklentimiz var. O yüzden siz müsterih olun.
-Kul bu infakı yaşayınca, döner kendine der ki ; ya demek ki benim Cenâb-ı Hâkk ile aramda somut bir ilişki var. Ben yoksa bu kadar parayı bağışlayabilir miydim, hiç karşılık elde etmeden hiç bir hesap kitap ummadan. Tabi bunlardan da sıyrılabilmenin yollarını aramak lazım. Hiç bir gösteriş niyetine girmeden yapmak lazım (Çok hayırsever, öyle erdemli biri demelerini düşlemeden) Kulun beklenti dünyasında Allah’ın rızası dışında hiç bir şey yer almamalı. Kişi bir tek Allah’a duyduğu sevgi, O’nunla buluşma gününe olan özlemi, cennetine gireceği ümidiyle bunu yapmış buluyorsa kendisini, işte bu ispattır. Bu harikulade bir şey.
-“Ben bu kadar parayla bir ev alabilirdim. Şu arabamı değiştirirdim. Yeni telefon alırdım. Bu parayla şu ihtiyacımı giderirdim. Ama bunların hepsinden vazgeçtim.”
Kişinin yaptığı bu infak onun olgunlaşmasını sağlıyor. Nefisten ve şeytandan gelen o telkinlerle aslında ne yaptığının iyice bir farkına varır ve bunu Allah için yaptığından ötürü çok mutlu olur. İnfak öncesi süreç zordur. Ama infaktan sonra da şöyle bir süreç başlıyor; bakalım başa kakacak mısın yoksa o infakı unuttunuz gitti mi? Gizli ya da aleni imada bulunacak mısın? Bunları Cenâb-ı Hâkk iptal sebebi sayıyor bu çok korkunç bir şey.
-“Sadakalarınızı, minnet ve eziyet ederek, insanlara gösteriş için harcayarak iptal etmeyin.” Bakara-264
-Demek ki bu bir hassas süreç. Sevgi süreçleri son derece hassastır hele ki Cenâb-ı Hâkk ile yaşanıyorsa çok titiz olup onu gözbebeği gibi korumalı.
“Ya Rabbi ben bunu sadece senin için yaptım” diye bunu bir sır gibi saklamalı. Açıktan infak da kötü bir şey değildir. Fakat eğer gizli tutarsanız bu sizin için daha hayırlıdır. O yüzden infak süreci bir aşk yolculuğudur.
-Eldeki malı hep biriktirmek, infakı geciktirmek sonraki günlere bırakmak kulun aldığı büyük bir risktir, kendisini attığı büyük bir tehlikedir.
-Cenâb-ı Hâkk’ın verdiklerini paylaşıyoruz. Eğer vermezsek, göklerin ve yerin mirası zaten Allah’a kalacak, ama biz o şansı kaybetmiş olacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder