26 Eylül 2023

Taun Hastalığı Hadisi

  Taun hastalığı olan yere girmeyin ve eğer bulunduğunuz yerde taun hastalığı varsa oradan da çıkmayın. (Ebû Dâvûd, “Cenaiz”, 6)

  Bu, Resûlullah’ın emridir.

Ben bu hastalığı çok ciddiye almıyorum, beni o kadar ilgilendirmiyor diyemeyiz. Yahut başka nice sebeple kendimizi aldatamayız. Bu bulaşıcı bir hastalık. Ve bu başkaları nazarında hastalıktan korunmak, hastalığın yayılmasını önlemek gibi bir çok makul nedenle olabilir fakat bizim açımızdan her şeyden önce DİNİ BİR EMİRDİR. DİNİ BİR TEDBİRDİR. Biz o şehre Allah’ın emri olduğu için girmeyiz. Cenâb-ı Hâk murad ettiyse hastalık bizi her türlü bulur. Biz tedbiri Cenâb-ı Hâkk’ın takdirini engellesin diye almayız. Biz tedbiri Allah emretti diye alırız, bir ibadet gibi. 

  Biliriz ki Cenâb-ı Hâkk’ın muradı varsa hastalığı bize her türlü bulaştırabilir. 

  Madem Cenâb-ı Hâk hastalığı bulaştırmak istediğinde her türlü bulaştırabiliyor; o zaman ben O’nun tedbir emrine karşı çıkayım; tedbir almayayım.” demeyiz. Bu büyük bir vebal, büyük bir günah olur. 

  Hadisi şerifteki gibi kişi şehrindeki  karantinaya uyacak. Sabrının karşılığını Allah’tan umacak. Bu tedbiri almasına rağmen bilecek ki Cenâb-ı Hâk ne yazdıysa o benim başıma gelecek. Şehirde bekliyorum diye illa ölecek değilim; şehire girmedim diye illa sağlıklı kalacak değilim. Netice, hüküm Allah azze ve cellenindir. Aynı hadiste hem tedbire vurgu var hem de takdirin Allah’ın elinde olduğuna vurgu var. 


  Hiç bir tedbir yeryüzünde Cenâb-ı Hâkk’ın takdirini engelleyecek bir kuvvete sahip değildir. Çünkü Allah azze ve celle her şeyi kuşatmış olandır, her şeyi iradesiyle yaratan ve yönetendir. 

  “Allah yapmak istediği şeyi yapmak istediği yere ulaştırır.” 

(Talak Sûresi-3)

  Dolayısıyla yüce Yaradan bizi veya bir başkasını hasta edecekse zaten edecektir. Kişi kendi çabasıyla hiç bir kazanım elde edemez. Kendi tedbiriyle de hiç bir zayiatı önleyemez. Son sözü hep Allah azze ve celle söyler. 


Prof. Dr. Halis AYDEMİR

Hiç yorum yok: