Filistin Dersleri 19 (29.12.2023)

Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi | AGD Adana | 29.12.2023

Seminerden Kısa Notlar:

-“Gerçeğin bilgisi gelince, ‘Bu bir büyü, biz bunu kabul etmiyoruz’ dediler. ‘Bu Kur’an, şu iki şehirden büyük bir kişiye indirilseydi ya!’ diye de eklediler.” (Zuhruf-30,31)

  Bazıları dediler ki Hz.Peygamber’e (sav) değil de şu iki şehrin ulularından birine indirilseydi. Mekke’de Taif’de ulu,saygıdeğer kimseler var, maddi gücü ve asaleti olan, etraflarında adamları olan… Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem onlara nispetle ekonomik eli kuvvetli değil, babası vefat etmiş vs. Cenâb-ı Hakk’ın seçimi Mekke oldu. Risalet orada başladı. İnsanların ilk mabedi Mekke’de ve orası şehirlerin anası. 

-Hz. İbrahim: “Rabbimiz! Neslimizden sana teslim olacak bir ümmet gönder. Ve o ümmete ç içlerinden bir peygamber gönder de, onlara senin âyetlerini okusun, kitap ve hikmeti öğretsin ve onları günahlardan arındırıp tertemiz yapsın.” (Bakara-128,129)

  Bu dualara baktığımız zaman Hz.İbrahim ve Hz. İsmail aleyhisselâmın duasının daha o günlerden bu ümmetin geleceğini gösterdiğine tanık olursunuz. 

-“İkra! Yaratan Rabbinin adıyla oku”

Son vahyin başladığı Mekke şehri. 

-“Andolsun senden önce de eski topluluklar arasından elçiler göndermiştik. Onlara bir peygamber geldiğinde muhakkak onunla alay ederlerdi.” (Hicr-10,11)

  Gelen peygamberler illa ki istihzaya uğrarlardı; aşağılanır, küçük düşürülür, gururu incitilir. Bunların hepsi fethin öncesinde, Mekke sokaklarında uzun yıllar yaşanan ızdıraplı dönemdir. 

  “Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, ‘Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?’ demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara-214)

  Müşrikler de gelip gidip “bu vaat ne zaman gelecek?” Diyorlardı: “Şayet gerçekten doğru söylüyorsanız, bu vaat hani ne zaman gerçekleşecek?” (Yasin-48)

-Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Mekke’de 13 sene geçirdi. İnsanlar o kadar zorlanıyorlardı ki sabır taşı çatlamak üzeredir. Zulüm çok. Önceki ümmetlerde de böyleydi. 

  “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış; Başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.” (İbrahim-42,43)

  Zalim ne kadar zalim olmak istiyorsa, olmak istediği kadar imkan sağlanıyor. Burası böyle bir ortam. Kim ne olmak istiyorsa olabildiği bir ortam. İyi olmak isteyene iyi olma imkanınları açılıyor. 

-Dünyada yaşanılan ibtila süreci; Mü’minler için yoklayıcı, zorlayıcı, sabır gerektiren, herhalukarda ölümle buradan ayrılacağının bilindiği bir süreç… Ayette ne diyor: “Benim uğrumda eziyete uğradılar.” (Ali İmran-195) Bize eziyet edecek birileri olmazsa, çeşitli musibetlerle karşılaşmazsak, kötü söz duymazsak, gururumuz incinmezse Yaradan Allah’ın uğrunda nasıl sebat edebildiğimizi, O’na olan bağlılığımızı nasıl ve kime ispat edeceğiz? Burası ispat diyarı. Cenâb-ı Hak malı veriyor kişi kendisini ispat edebilsin diye.. Gücü veriyor Allah azze ve celle uğrunda kendisini ortaya koyup ispat edebilsin diye.. Aileyi, eşi, evladı veriyor; hangi imkanı veriyorsa Cenâb-ı Hak bu uğurda O’nun rızasına uygun olarak onu değerlendirip değerlendiremeyeceğimize bakıyor. Sınav bittiğinde her şey geri alınıyor. 

-Bedir’de bir tarafta İslam ordusu, diğer tarafta küffarın ordusu. Kâfirler Hakk’a karşı nasıl savaştıklarını, cürümlerini, zulümlerini ispat ediyorken; Müminler de Hak uğruna nasıl sebat ettiklerini ortaya koyuyorlar. İki taraf da birbirinin sınav malzemesi gibidir. 

-Hz. Hatice Mekke’nin fethini görmedi. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin Mekke’den hicretini bile bilmedi. Mekke’nin en zor yıllarında gözlerini dünyaya kapadı. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem hüzün yılını, Hz.Hatice’nin ve sonra amcasının vefatıyla iyice kıstırılmış bir köşeye hapsedilmiş olan yıllar yaşamış. Sonra suikast hazırlandı. Müşrikler Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemi adam yerine koymayarak öldürüp yok etmek istediler. Cenâb-ı Hak Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemi oradan çekip aldı. Sevr Dağı’na çekildiler sonra Medine’ye vardılar. Artık Mekke’nin rekabetindeler. Bedir’de Uhud’da savaştılar. Fethe doğru giden süreçte Medine kuvvet kazandı. Allah azze ve celle bize inanmış insanların, dava erlerinin nasıl bir şehre gelebileceğini Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin hayatı üzerinden gösterdi. Öyle akşamdan sabaha bir şeyler değişmiyor. İnsanlar değişmeli. İnsanlar Cenâb-ı Hakk’a yönelmeli ki Cenâb-ı Hak da bunun toplumsal karşılığını şehirler planında müyesser kılsın. Yoksa bir avuç insan iman etmiş geri kalan hepsi hala küfürde diretiyorlar, değişmiyor bir şey. 

-“Onlar, ne zaman kendileriyle bir anlaşma yapsan, Allah’tan korkmadan ve hiç çekinmeden her defasında anlaşmalarını bozarlar.” (Enfal-56)

  Müşrikler böyledir, zorda kalınca gelir senle anlaşır sonra ahitlerini bozarlar. Yahudiler de böyledir. Kendisini güçlü gördü mü anlaşmayı,ahdi kaldırır. Gözüne kestirdi mi bitirir. Bu kâfirin karakteri. Bu karakter Hz.Adem’in oğlu Kâbil’den taa en son kalacak kafire kadar hep böyledir. Bunun genle,soyla alakası yok. Yaradan’ı göz ardı ettin mi vahşileşirsin. Allah azze ve celle rahmetini ancak el açıp Kendisi’ne sığınan kimselerin yüreğine gönderir. Onlar adam olurlar. Onlar karakterli, düzgün kimseler olurlar. Sahibini tanımayan adam seni tanır mı? Hiç bir ahlaki sınırları yoktur, Cenâb-ı Hakk’ı tanımayanın hangi sınırı olabilir? 

-“Süper güç devletler” Irak’a petrol için geldiler, bir daha buraları bırakmazlar, dedik. Ama baktılar burada sürekli öldürülüyoruz. Bunlar bize boyun eğmiyorlar deyip çekip Irak’tan gittiler. Allah azze ve cellenin yardımı zaman alsa bile, nihayetinde Allah azze ve celle kafirlere Müminlerin aleyhinde bir yol bırakmaz. “Artık kıyamet gününde Allah aranızda hükmedecek ve kâfirlere, müminler aleyhinde asla yol vermeyecektir.” (Nisa-141)

  

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/Bgp6dBK_Pyo?si=6tSYI3rrjE8sTwWA

———————————————————-

Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi | AGD Sakarya | 31.12.2023

Seminerden Kısa Notlar:

-Bir kimsenin hidayete vesile olmak fetihtir. Gazze’de şehit düşerken Avrupa’nın derinliklerinde yaşayanların hidayetine vesile oluyorlar. 

-Gazze’de şehit düşen Filistinli Müslümanlar Batı’nın derinliklerinde Hakk’tan uzak yaşayanların hidayetine vesile olarak dünyayı fethediyorlar! 

-Önden kuvvet hazırlamak, Allah Azze ve Celle’nin emridir. 

-Allah (cc) fetret dönemindeki bu ümmeti içine girdiği karanlıklardan namazlarıyla, gençleriyle mabedlerini imar ederek; düşmanı ürküten askeri hazırlığını yaparak, hak ve adaletten ayrılmadan dünyanın hidayetine vesile olan aydınlık günlere kavuştursun! Âmin. 

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/Mdz_cGFmpfg?si=xpozRnaWlyYsM_m-