02 Mart 2024

Rihle 2019 | 4.Ders | Konya

Rihle 2019 Konya | Hucurat Sûresi Tefsiri | 4.Ders | 25.7.2019


Dersten Kısa Notlar: 


-“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin; zira onlar kendilerinden daha iyi olabilirler. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler; çünkü alay edilenler edenlerden daha iyi olabilirler. Biriniz diğerinizi aşağılamayın, birbirinize kötü ad takmayın. İman ettikten sonra fâsıklıkla anılmak ne kötüdür.”(Hucurat-11)


 Birbirimizi aşağılamak, küçük görmek… Kardeşliğimizin başlıca problemi, bizi birbirimize düşüren ve sıkça başımıza gelen ve buradan bir niza, kavga çıkan bir karadelik adeta! Rengarenk değişiklikler var aramızda. Cenâb-ı Hak bunları yaratmış ve bu farklılıklar bize imtihan vesilesi, hiç birimiz bundan müstağni değiliz. Sesi güzel olanın kulağı kepçe olabilir, boyu uzun olanın yüzü çirkin olabilir. Kaşı güzel olanın burnu büyük olabilir. Allah azze ve celle bunları herbirimizde değiştirmiş. Sıfır kusur ile herkesi ayıplayacak biri yok zaten. 

  Allah azze ve celle bize kimseyi küçük görmemeyi işaret etti. Adamın kulakları kepçeyse onu yaratanın Cenâb-ı Hak olduğunu biliyoruz ama yine de kepçe kulak diyerek onu aşağılamak istiyoruz. Adamın zekası düşük ise bu zekayı bu düzeyde yaratanın Cenâb-ı Hak olduğunu biliyoruz, kişinin bir kusuru olmadığını biliyoruz. 

  

-Falanca şehrin adı anıldığında onunla ilgili belli istihzalarımız vardır, bazı şehirdeki insanları küçük görürüz. Ve bunlarla biz kendi içimizde birbirimizi ötekileştiririz. Öyle bir nesil yetiştireceğiz ki birbirimizi olanca farklılığımızla hoşgöreceğiz, seveceğiz. 


-Müslüman olmayan her topluluk ümmete namzet bir topluluktur. Onları biz ümmete davet edeceğiz. Müslüman bakış açısında bir; Allah azze ve cellenin hidayet ettiği ve ümmete dahil olanlar, diğeri de sırada bekleyenler var. Onlara mesajı ulaştırabilmek için canını bu uğurda harcayandır Müslümanlar. 


-Belki de küçük gördüğün kişi senden daha hayırlı olabilir! 


-Ahiretteki dereceler kalıcı ve açık ara üstünlükler olacak ve bu amellerimize göre olacak. Dolayısıyla planınızı buna göre yapın. 


-Fâsıklık ne kötü! İman öyle bir meziyettir ki kişi artık amacına Cenâb-ı Hakk’ı koymuştur. İman edip de fâsıklıkla anılmak ne kadar kötü şeydir. 


-Günahlar üzerinden de insanlar lakaplanamazlar, kimseyi günahlarıyla ayıplamamalıyız. 


-Başkasını küçülterek kendini güya büyültüyorsun!!! 


-“Birbirinizi öldürmeyin.” (Nisa-29)


-“Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksinir!” (Hucurat-12)


  İnsanların niyetlerini okuma, kötü zanda bulunma, davranışlarına niyet atfetme. 

  Elinizdeki zanni bilgi hak ile çatışık ise hiç bir işe yaramaz. 


-Cenâb-ı Hak bütün çıplaklığımızla hepimizi biliyor. Birbirimizi setredelim de Allah azze ve celle de bizi setretsin ve mağfiret etsin, bizi cennetine alsın. Yoksa birbirimizi deşerek, birbirimizin arkasından çekiştirip gıybetini edersek bu ayeti kerimede Cenâb-ı Hak buyuruyor ki ölmüş kardeşimizin etini yemiş oluruz. 


-“Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. (Hucurat-13)


 Farklılıklar bir iletişim kaynağıdır. Bir üstünlüğümüz varsa Allah azze ve celle katındaki değerimizdir. Yaradan hangimizi daha çok beğeniyorsa o üstündür, topal da olsa, şaşı da olsa, fakir de olsa fark etmez. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/2cNyUQQdO7E?si=LfrAu_tcBzLR107Y

Hiç yorum yok: