Rihle 2019 Konya | Hucurat Sûresi Tefsiri | 1.Ders | 22.7.2019
Dersten Kısa Notlar:
-“Ey iman edenler! Allah ve resulünün önüne geçmeyin, Allah’a itaatsizlikten sakının! Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir.”(Hucurat-1)
Önce Allah azze ve celle ne diyor ona bakın. Sonra Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin uygulamalarına, yaklaşımına bakın. Bizim bir konudaki düşüncemiz, yargımız; o konudaki bilgimiz kadardır. Allah azze ve celle ayetin sonunda diyor ki “Ben her şeyi bilirim.” Bizler bilmiyoruz Allah her şeyin doğrusunu biliyor, önüne geçmeyin.
“Şüphesiz ki bu Kur'ân, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir.” (İsra-9)
Cenâb-ı Hakk’ın hükümlerine bizim çalışarak, içtenlikle araştırarak yanlış dememiz sözkonusu değil. Cenâb-ı Hak Kitaba başlarken “İşte kitap; onda asla şüphe yoktur.” Dedi. (Bakara-2)
-“Seslerinizi peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyin, birbirinize bağırdığınız gibi ona bağırmayın; sonra farkında olmadan amelleriniz boşa gider.” (Hucurat-2)
Mesele sesin gürlüğün yükselmesi değil, sesin şiddeti meselesi değil. Mesele Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin hükmüne karşı kendi iddiasını yükselterek bastırma çabasıdır, bunu dayatmasıdır.
Cenâb-ı Hak tarafından bilgilendirilen ve yönetilen, vahiy alan biri Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem, dolayısıyla da onun meselenin doğrusunu bilmesi bizden fersah fersah öte bir sıralamada. Ona saygımızın da gereği olarak sözü ona bırakıyoruz. Sıralamayı iyice belleyelim diye Allah azze ve celle bize bu ayetleri verdi. Ayeti kerimenin sonunda Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve selleme karşı yapılacak saygısızlık sonucunda amellerimizin boşa gitmesi tehdidi var. Yani hiç farkında olmadan sermayesiz kalmak..
Bazıları sanıyor ki Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve selleme saygı duyarak onu ilahlaştırıyoruz! Peki o zaman hudut nedir; yani Hz. Peygamber’e saygıyla muamele ile ilahlaştırmayı karıştırmamak için nasıl bir sınırımız olacak bizim? Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemi canından daha evla seven bir kimsenin sözü ona bırakan, önce o söylesin düzeyinde kendi ayarı ve hududunu bilen bir yaklaşım ile hareket etmesi gerekmez mi? Allah azze ve celle “Allah’ın Resul’ünün dediği olacak” diyor “Çünkü o bizim adımıza konuşuyor. Bizim vahyettiklerimizi konuşuyor. Kendi beşeri hevası arzularıyla konuşmuyor.”
Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin sünneti sadece şahsına duyulan bir aziz hatıra değil, Allah azze ve cellenin emridir. Bu ayetlerin hiç biri ne tarihsel, ne yöreseldir. Hepsi kıyamete kadar geçerlidir.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
👇🏻👇🏻👇🏻
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder