14 Kasım 2023

EnbiyâSûresiTefsir 15.10.2023

Dersten Kısa Notlar:


76. Ayet-i Kerime: “Nûh’u da hatırla; daha önce o dua etmişti, biz de duasını kabul edip kendisini ve yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.”


-Hayattaki ameliyelerimize başarı odaklı bakmamız doğru değildir. Çünkü muhataplarımız da irade sahibidir. Bizim başarımız ne kadar çok iyi tebliğde bulunduğumuz, ne kader çok iyi anlattığımızdan ziyade (bunu zaten böyle yapmalıyız, ama bu neticeyi garanti etmiyor) karşı tarafın iradesine bakıyor. Karşı taraf iradesiyle hakka yüz çevirmeyi seçtiğinde, siz Lut aleyhisselâm da olsanız neticeyi alamıyorsunuz. “Lût’u rahmetimize dahil ettik” (Enbiya-75) Bu en güzel netice. Dolayısıyla Hz Lut aleyhisselâm görevini en iyi şekilde yapmış velev ki kavmi buna karşılık vermiş olmasın. 


-“….yalnız O’na teslim olmuş müminler olarak can verin!” (Bakara-132/Alıntı)

Sakın başka türlü ölmeyin, ancak Cenâb-ı Hakk’a teslim olmuş halde can verin. Cenâb-ı Hakk’a teslimiyet; O’nun her şeyi elinde tuttuğu bilinciyle olur. Ama “Allah azze ve celle %80’i elinde tutuyor, kalan %20’yi başkalarının elinde” sanan kimselerin Cenâb-ı Hakk’a teslimiyet yaşamaları da mümkün değil. Çünkü %80’lik kısmı Cenâb-ı Hak üzerinden de halletse kalan %20’yi şunun bunun üzerinden yamalaması, tamamlaması lazım. Teslimiyetin parçalı hali olmaz. O artık şirk demektir. Teslimiyet yekpare ancak Allah’a (cc) olduğunda teslimiyet olur. Kulun teslimiyetinde yetersiz kalması Allah azze ve cellenin yetersizliği anlamına gelir; kula kulluğun başladığı basamaklar demektir. Tarihte bu kendisini çok kere tekerrür etti, şeytan hep buradan insanları avladı. 


-İnsan fıtrat üzere doğar. Hayat irade üzerine kuruludur. İnsanlar iradesiyle iyi yahut kötü olmayı seçerler. Bazen vahyin dibinde olsa da, peygamberin soyundan olsa da azılı bir kafir olur; bazen de kafirin dibinde olur (Hz. Âsiye gibi azılı kafirin nikahında olur) ama Allah’ın (cc) nazarında örnek bir Müslüman olur. Dolayısıyla ne genetik bağlar, ne coğrafi bağlar ne tarihsel bağlar ve diğer çevresel etkenlerin hiç birisi kişiyi hidayete mecbur eden yahut delalete mahkum eden faktörler değildir. Kişi tüm faktörlerden sıyrılıp dilerse hakka yönelir, dilerse delalete yönelir. 


-Resûlullah (sav) soy itibariyle hiç alakası bulunmadığı halde Hz. Selman el-Fârisi’yi ehli beytimdendir, demiştir. İman eden kimseler O’nun tebaasından olur. 


-Cenâb-ı Hakk’ın azabı ne kadar göz göre göre geliyor olursa olsun; küfrün körlüğü bunların hepsini görmezden gelmeye yetebilir. Azab o kadar aşikar olsa bile küfrün kör takıntısı bunların hepsini atlar geçer, hepsine bir bahane uydurur. 


-Vaktiyle iradesiyle imana yönelmeyenleri, sonrasında Cenâb-ı Hak hidayete muvaffak kılmaz!


-Koruyacaksa yine O korur. Eğer seni korumayı murad etmişse; tufan da olsa eğer seni korumayı murad etmişse yine ancak koruyan Allah azze ve celledir. 

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 


https://www.youtube.com/live/FrcqM-ol94s?si=KvW3_9ksYtf79YWt

Hiç yorum yok: