-Bazen kendimizle çok uzun konuşuyoruz. Bazılarının bu tarafı iyi, bunu uzunca yapıyor; bazı kimseler de bundan uzaklaşıyor. Yani kendisiyle konuşmaktan haz etmeyenler var. Siz hangi gruptayım dersiniz?
Bazen yıllarınız geçiyor kendinizle yüzleşmekten çok uzak düşmüş olabiliyorsunuz. Bazı şeyleri kendinizle bile konuşmaya cesaretiniz yok. O iç alanımız Cenâb-ı Hakk’ın çok özel bize tahsis ettiği bir alan; oraya kimse giremez. Orası geniş bir alan ve başkasının manyetik etkisine sahip değil. Kişinin içerideki o özgürlüğü hep bâki kalacak. Buraya dair bir yolculuktan bahsediyoruz…
-Eğer bir kimse kendisini fazla ıskalarsa, ömrü boyunca kendisiyle tanışıp yüzleşmekten imtina ederse bu kimse kendisini unutmaya yüz tutmuş kimse demektir. Artık zamanla kendisini unutuyor. Bu kimsenin kendisiyle başbaşa kalması da vahşet gibi bir şey. Şarkı sözündeki gibi; “Dostlar eve gidince, hava kararınca bu geceler işkence”. Dış dünyayla etkileşim içinize doğru sizi koruyor. İçerisi ile yüzleşmekten kurtuluyorsunuz ve nefes alıyorsunuz adeta. Ama millet gidince kendinizle başbaşa kalıyorsunuz ve işkence hissediyorsanız öyleyse Allah’ın (cc) size bahşettiği fıtrat ile barışık değilsiniz, demektir. Dürüstlüğü oturtamamışsınız demektir. Dolayısıyla kişi kendisiyle yakalanmaktan kurtarabilmek için, dışarıda sürekli her gün eğlence, parti, gezme, dolaşma arar. Onlara göre “Bu sıkıntı verici sondan uzaklaş” parolan bu olacak. Kendini oyalamalısın, bir şeylerle meşgul olmalısın. Vaktini acı çekmeden geçirmişsen, kendinle yüzleşmemişsen ne güzel. “İyi vakit öldürdük.” Bu artık bir parolaya dönüşüyor. Kişinin kendisiyle olan muamelesi aslında o kişinin kalitesi.
-Fıtratı yaratan ona ölçeğini vermiş. Çünkü eğer fıtratımızda da ölçek yoksa yanlışı doğruyu biz nasıl bileceğiz? Bilemeyiz ki güvenli bir kulpa tutunmamız lazım ki ayağımızı yere sağlam basabilelim.
İçimize dışımızdan daha çok güveniyoruz çünkü içimizi bize dışarıdakiler vermediler. İçimizi bizi kim yarattıysa O verdi bundan adımız gibi eminiz.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder