İlahi Adalet ve Rahmet Kötülüklere Neden İzin Veriyor? | Dost Tv | 17.1.2024
Dersten Kısa Notlar:
-“Hani rabbin meleklere, ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ demişti. Onlar, ‘Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?’ dediler. Allah ‘Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim’ buyurdu.” (Bakara-30)
Hayatta iyi olmak mecburi bir istikamet değil. Cenâb-ı Hak dileseydi bunu mecburi kılabilirdi. Meleklerdeki gibi hep doğruyu yapan, yanlış yapmaya imkan bulamayan bir hayat ortamı olurdu. İrademiz olmazdı ve robot gibi bir varlık olurduk. İraden yoksa sen “sen değilsin.”
“Allah insana taşkınlığı da takvayı da ilham etti.” (Şems-8/Alıntı)
Cenâb-ı Hak her iki yolu da önümüze açtı. Yaratılışımızda akledip sonucunu göreceğimiz potansiyelimiz var. Her yanlış yapan da bile bile, kasten, cürüm olarak yapıyor. Fıtratında iyiyle kötüyü temyiz edebilme var.
-“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış; Başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.” (İbrahim-42,43)
Akleden bir kalp için varlık varsa Var Edici zaten var, bunda hiç bir kuşku yok. Bu yaşanılan kötülükler ahiretin kanıtı halini alıyor. Ahireti konuşmadan buradaki kötülükleri konuşmak sadece büyük bir zulüm olarak kalır. Hatta yaşanan iyilikler de anlamsız kalır. Ahiret her şeyi anlamlı hale getiriyor.
“İman edip iyi iş işleyenleri yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi sayacağız? Yoksa günahtan sakınanları günahkârlar gibi mi tutacağız.” (Sad-28)
Ahiret bütün denklemi anlamlı hale getiriyor eşitliğin sağ veya sol tarafı gibi. Bir tarafta kötülük varsa eşitliğin diğer tarafında onu karşılayan ona denk bir ceza söz konusudur.
Biz bu alemde bir nano parçacığın bile dengesiz, anlamsız, hikmetsiz olduğuna tanık olmadık. Bir şey ile dengeli ve etkileşim haldedir muhkem bir sistemde işlevini görmektedir hep buna tanık olduk. Buna tanık olmuşken bu alemde en özgül yaratılışta olan bizlerin akibet için zalimin yaptıklarının yanına kar kaldığını, mazlumun öylece çektiği acıyla heder olduğunu söylemeye yere arayamayız.
-Allah azze ve celle hakkındaki zannımızı asla bozmamamız gerekiyor. O’nu kötü görüyorsan o zaman evrendeki herkes kötü. Sistemin Sahibi nasıl kötü olabilir?! Mazlumların başına kötü bir şey gelirken Cenâb-ı Hak o kötü şeyi o mazlumdan nasıl savuyor acaba? Biz onlara yapılan kötülüğü seyrederken bile içimiz parçalanıyorken Cenâb-ı Hak rahmetiyle muamele etmez mi, O merhametlilerin en merhametlisidir. O kötülüğü istemez adaleti,güzelliği ister.
Cenâb-ı Hak ateşe “yakma” dediğinde ateş yakmaz hale gelir. Nitekim Hz.İbrahim’i ateş yakmadı, Hz.İbrahim ateşlerin içinde esenlikle kaldı.
Kişi belki dıştan dışa acı çekiyor ama Allah azze ve celle ona içten o acıyı hissettirmeyebiliyor. O iyilere karşı merhametlidir,müşfiktir.
Cenâb-ı Hak bütün parametreleri değiştirebilir. Duygularımızın hepsinin yönetilebilir olduğunu, Cenâb-ı Hakk’ın elinde olduğunu bilirsek o zaman anlarız bu HAK UĞRUNA SEBAT EDENLER NASIL EDİYORLAR.. Yani normal mi Gazze’de o insanların gösterdiği sebat, tahammül edilebilir bir şey mi?!
“Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir.” (Nisa-79)
Yani sana bir kötülük isabet ediyorsa kendindendir, sebebi kendinde ara. Bir şeyler yapmışsın ki bunlar başına geliyor. Allah azze ve celle çoğunu da affediyor. İyilik Allah azze ve cellenin lütfu,ihsanı.
İman edenlerdeki acılar arınmaya dönükken; kötü kimselerde yaşanan acılar da mahvolmaya dönük. Bakmışsın artık Cenâb-ı Hakk’a artık sövüyor, inanmadığı Allah’a küfrederek ölüyor. Cenâb-ı Hak ile zıtlaşmışken jübilelerini Cenâb-ı Hak ile en kötü oldukları sürece doğru ilerletiyorlar.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
👇🏻👇🏻👇🏻
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder