Â’raf 185 | Meal 1.Ders | 2.9.2024
Dersten Kısa Notlar:
-Melekût ile iletişim yolu göklere ve yere bakmakla olur. Yakîne ermek için gözlerimiz üzerinden melekûta bakmamız, akletmemiz böylece Cenab'ı Hakk'ın sınırsız gücüne tanık olmamız gereklidir.
-Yaratan Allah (cc) ile olan münasebetimizde O'nun gücüne kudretine tanık olmaklığımız, gücündeki kudretindeki sınırsızlığa tanık olmaklığımız O'nun çağrısı ve daveti ile ilişkilidir.
-Rasulü'e itaat ve ittibâ, Kur’an-ı Kerîm’den ayrı duran bir emir değil bilâkis Kur'an'ın kapsamında olan bir zorunluluktur, bir hükümdür.
-Kişinin temel sorumluluğu; içinde doğup yaşadığı sistemin sahibini tanımak ve sorumluluğuna sahip çıkmaktır.
-Ayırt edici tanımlamalar emsalleri olunca bir anlamı olduğu için 'şey' gibi bir tanımlama Hak Teâlâ için anlamsızdır. Hak Teâlâ yegâne tek kudret, yegâne var olandır.
-Göklerin ve yerin melekûtu, Cenab'ı Hakk'ın sonsuz vaadinde bir güvencedir. Hak Teâlâ'nın azametini ve büyüklüğünü gösteren, "ol" deyince oldurmuş muazzam bir biçimdedir. Bu bakımdan melekût, bütün peygamberlerin dikkat çektiği bir yerdir.
-Kitap ve kitabın bizi yönlendirdiği melekût, kulun yakîne ermesinde iç içedir. Kur'an'ın yönlendirmesiyle bunlara ihtiyaç duyuyoruz. Rasulü'e itaat ve ittibâ, Kur'an'dan ayrı duran bir emir değil; bilâkis Kur'an'ın kapsamında olan zorunluluktur ve hükümdür.
-Cenab'ı Hakk, kendisinden gayrı ilah yok ve her şeyin yaratıcısı O'dur. Cenab'ı Hakk'ın yarattığı herhangi bir şey sonradan olmadır. Ayırt edici tanımlamalar emsalleri olunca bir anlamı olduğu için "şey" gibi bir tanımlama Hak Teâlâ için anlamsızdır. Hak Teâlâ yegâne tek kudret, yegâne var olandır.
-Kişi, dünyadaki sürecini anlamlandırma ve buna bağlı olarak sahibini tanıma görevini yerine getirmekte imtina ettiğinde, Cenab'ı Hakk uyarır: “Kim bilir vakit dolmak üzere! Siz bakmayın göğe, melekûta, yarattıklarıma!" O'nun size vadettiği sonsuz geleceğin gerçek olduğunu melekûta bakarak sonuçlandırıyoruz.
-Bu dünyada sana kim ne vaat ediyor, hangi söze iman ediyorsun ki bu yaşadığın süreçte Cenab'ı Hakk'ı tanıyıp Allah'a (cc) yönelerek O'nun vadettiği sonsuz geleceği esas alarak yaşamak varken, Cenab'ı Hakk'ı göz ardı ettin?
-Hz. Musa'nın getirdiğine iman eden dedi ki: “Şüphe yok ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı (geçerli bir dayanağı) yoktur. Ve kuşkusuz dönüşümüz Allah’adır.”(Mümin Suresi)
-Onları hayatında Allah'ı devreden çıkarıp şeytanın vadettikleriyle ordan oraya çöllerde şaşkınlıkla dolaştırdığı bir şey var. Yoksa Allah'tan gayrı bize sonsuzluk vadeden hiçbir girişim yok. Akabede Allah'ın Resulü'ne söz verenler, “Bize ne var?” dediğinde, “Size ebedi mutluluk var,” denildi. Onlar da bunu kabul ettiler, elçisini korudular, bu uğurda yaşadılar. “Ve biz bundan vazgeçmeyiz, sakın ha sen de bundan vazgeçme!” dediler.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
👇🏻👇🏻👇🏻
https://www.youtube.com/live/Ojb01htGRm4?si=lRzk47JFxN3hitsq
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder