Hak Aydınlık; Bâtıl Karanlıktır
Zalimler mazlumları yok etmeye kalkıştıklarında güçlerini sergiliyorlar gibi gözükseler de aslında korkuları dışa vuruyorlar. Çünkü korku onları düşmanı yok etme tutkusuna götürüyor. Böylece rahatlama, böylece kendisini güvende hissetme yaşıyorlar. Çünkü hak aydınlıktır,nurdur!
Batıl ise karanlıktır.
Karanlığın hakka karşı hiç bir gücü yoktur, onu bütünüyle söndürmek ister. Tarih boyunca hep böyle oldu; zalim kavimlerin hepsinin sonu kesildi. Ama alemlerin Rabbine hamd hep devam etti!
Zulmün kullandığı en önemli araç; korku. “Dininden dön, yoksa öldürürüz” diyerek korkutmak. Dolayısıyla bunların aslında hiç kimseyle şahsi planda sorunları yok. Sorunları hak ile. Dolayısıyla hakkı sahiplenen kim olursa olsun yok ediyorlar. Bâtıl tahammülsüzdür. Bâtıl kuvveti kullanır. Çünkü hakkın nuru aydınlığı karşısında bâtıl çaresizdir. Zorbalığa o yüzden başvurur. Bütün tarih boyunca karşı tarafa tahammülü olmayan taraf bâtıl taraftır. Hak sadece bu şiddete karşı kendisini korumak (nefsi müdafaa) için eline silah almak zorunda kalır. O yüzden İslam’da savaşla ilgili ilk ifade bir emir değil; izindir. Kendilerine bunca işkence ve zulüm yapıldığı için Allah azze ve celle karşı taraf saldırdığı vakit, kendilerini savaşarak savunmalarına izin verdi. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Kaba kuvvete başvuran bâtıl tarafın ne kadar özgüveni zayıf olduğunun ve kendi değersizliklerinin ne kadar farkında olduğunun açık bir göstergesidir.
“Dininden dönmezse atın bunu ateşe!”
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
RiyazüsSalihin Hadis Sohbetleri’nden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder