08 Mayıs 2023

Kısa Notlar 45

ALAK SÛRESİ BİZE NEYİ SÖYLÜYOR?

(Trt Radyo- Günebakan Programı Ankara 3.Aralık.2021)


-Alak Sûresi ilk sûre ve bizim başından sonuna her şeyimizi öğreten bir sûre, neredeyse bir özet. Başlangıçta insanın potansiyeline vurgu yapıyor; ETRAFINI OKUYABİLME. İnsan etrafındaki varlıkları okuyacak. Sûrede bahsedildiği gibi Yaradan Rabbinin adıyla okuyacak. Dolayısıyla varlığı, Vareden ile ilişkisi üzerinden okuyabilen bir insana bu ödev aslında bir hayat ödevi olarak başlıyor. Bu ilk inen ayeti kerime ve Kur’an’ın bu çok önemli sûresi insanın dünya hayatındaki en önemli meşgalesini anlatıyor. Nedir o; yaratıcıyı tanımak! O gün bu gündür varlığın yaratılışından beri, insanlık olarak hep nesneyi, eşyayı, canlıları, oradaki ilmi iradeyi okuyarak geçiyoruz. Cenâb-ı Hâkk bunlar üzerinden kendi kudretini tanımaya davet etti. Sen de bu yaratılışın bir parçasısın, kendin de oku. Aynı sûrede tekrar tekrar okumaya vurgu yapılıyor. Varlığın bu kör süreçte bunca muazzam ve sistematik bir hal almasını veya denk gelmesini muhal gördüğümüzden, olası görmediğimizden (çünkü akleden varlıklarız) Yaradan ile ilişkisini kurmayı emreden bir girişi var sûrenin. Sonra Cenâb-ı Hâkk, iyi ve doğru okumaya yanaşmayan, varlığı kendisine bir mülk alanı görerek “bana bunları kim sağlıyor?” demeksizin varlığı daha çok sahiplenecek kimselerin aslında bir vakit sonra taşkınlığa yöneleceğini, “kendisini bir şey zannedeceğini” buyuruyor. Bu süreç üzümü yiyip bağını sormayan bir süreç. Halbuki akleden kimseleriz hayvanlarda bu yok. Bunu bize bahşeden Kudret nimeti görebilelim istemiş. Dolayısıyla üzümün bağını sormayan, bağı yaratan Kudreti düşünmeyen kimseler sadece taşkınlığa yönelmekle kalmayıp, etrafındakileri de taşkınlığa taşırlar. Kâfirlerin iyiliğe ve Rabbiyle iyi ilişki kuranlara karşı tahammülsüzlükleri keşke bununla kalsaydı, ama kaba kuvvete ve şiddete yönelmekteler. Bu Kabil’de gördüğümüz prototip bütün kâfirlerin psikolojisiyle birebir eşleşirse onlar iyilere karşı hep bunu yaşarlar. Cenâb-ı Hâkk sûrede bu şiddet yanlısı insanları eleştirdi ama bu eleştiri onları gözden çıkaran, tamamen lanetleyen değil, hep düşünmeye davet eden. Akletmesi yönünde tabiri caizse kışkırtıyor. O bakımdan onlar şiddet yanlısı ve kaba kuvveti kullandıkları yerde bile ayetlerin arayüzlerinde onları hep doğru yola çekmeye çalışan bir dil görüyoruz. Bu çok önemli. 

Hiç yorum yok: