Bütün varlığının Allah azze ve celleden geldiğini bilip, hepsini iradesiyle O’na sunan: “Ya Rabbi, senin adına yaşıyorum ve senin için ölmeyi diliyorum. Hayattaki her şeyimi, elime verdiğin her imkanı Seni memnun edecek şekilde kullanmayı diliyorum. Böyle bir karar aldım. Bundan sonra seni ikinci plana atmayacağım.”
Bu kararı alıp da artık eline geçen gücü, malı, mülkü O’nu hoşnut edecek şekilde harcayan kimse; çevresinde anne babası, patronu veya diğer kişiler aksi atraksiyonlar yapsa
bile (-ki Cenâb-ı Hâk böyle dizayn etmiştir, bizi birbirimize sınav kılıyor) “Hayır ben Rabbimi sizi sevdiğimden daha çok seviyorum!” der.
Yani çocuğunuz bilecek ki benim babam Rabbini benden daha çok sever! Eğer ben babama Rabbimizin hoşnut olmadığı bir teklifle gidersem beni kırar! Çocuğumuz bizi böyle tanımış olmalı. Çocuğumuz kırmızı çizgimizi bilirse o zaman doğru yerdeyiz. Ama yok babam beni kıramaz, ben ona söylersem bana böyle bir düğün yapar. Evet günah münah biraz söylenir ama beni kıramaz, diyor ise; biz yanlış bir durumdayız demektir. İrademizi Cenâb-ı Hâk adına kullanmayı, akledecek bir farkındalığı henüz hayatımıza oturtamamışız demektir.
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
Gençlerle Söyleşi-6’dan Kesitler
KONU: MİYOPİ-YAKINA ODAKLILIK
Bursa/29.Kasım.2019
https://www.youtube.com/live/rJGExg6QxEs?feature=share
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder