Bilgiye kendisini kapatmış olanlar, öğrenirsem Yüce Yaradan’a karşı sorumluluk duyarım, bu sorumluluk da beni içten içe yakar, en iyisi hiç öğrenmeyeyim böylesi daha rahat şeklinde düşünür. (Ayetleri hadisleri öğrenmeye mesafeli durmak insanın çifte kabahati oluyor) Dolayısıyla kişi önce her türlü bilgiye kendini açık tutmalı. Sonra ikna olduğu bilgiyi iz iz sürmeli. “Ya Rabbi bana hakikati göster, ben üzerimde oluşturacağı her türlü sorumluluğu canım pahasına üstleneceğim” demediği sürece hakikatin ve hidayetin kendisine gösterileceğini beklemesin.
Hidayet öylesine gayretsiz, amaçsız öğrenilecek bir şey değildir. Kişi ne için varım, akibetim ne olacak, nedir bu yaşamın gerçeği diye iz süren kişiye Cenab-ı Hak bunu muvaffak kılar. Ve kişinin bu niyetini, çabasını Cenab-ı Hak koruması altına alır. Bize düşen niyet, fedakarlık, çaba ve hiç bir kınayıcının kınamasına aldırmadan Rabbimize teslim olmak.
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder