27 Ocak 2024

Filistin Dersleri 23 (27.1.2024)

Direnişten Dirilişe GAZZE | 

27.1.2024 | Medeniyet Vakfı İstanbul 


Dersten Kısa Notlar: 


-Yeryüzündeki kavganın Cenâb-ı Hakk’ı sevenler ve sayanlar ile diğer tarafta Cenâb-ı Hakk’a sırtını dönüp O’nu görmezden gelen, yok sayan dev bir topluluk arasında geçiyor. 

  Allah azze ve celle diyor ki; Biz her peygamberin karşısına düşmanlar koyduk. İstiyorlar ki bu peygamberlerin mesajı onlara ulaşmasın, onların Allah’a çağrısını durduralım. Hem insanlar grubundan hem cinler grubundan bütün şeytanların ortaklaşa planladıkları esas kötülüğün yeryüzündeki odak noktası burası. Bunların piyonları var, askerleri var ve hepsini kendi emelleri doğrultusunda kullanırlar. Ama asıl gaye o peygamberin mesajının yayılmasını ve yaşanmasını önlemek, söndürmeye çalışmak. 

 “Biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık.” (Enam-112)

  Bu bakış açısıyla okunmayan her hadise ister küresel olsun ister bölgesel olsun, yanlış parametrelerle okunuyor demektir. Yeryüzünün bütün hadiseleri esasında bu temel üzere okunur. İnsanlar yeryüzüne indirilmiştir, Cenâb-ı Hakk’tan gelen hidayete birileri tâbi olur. Sırtını dönenler tâbi olanlara gıcık kaparlar, onları ortadan kaldırmaya çalışırlar. 


-Siyonizm, Cenâb-ı Hakk’a baş kaldırının, ilahlaşmanın, kendilerini ayrıcalıklı ve özel sayıp Allah azze ve celleyi tanıyan sağlam tek bir Mü’mine tahammül etmeyenlerin ta kendileridir. Ve onlar devamlı savaş çıkarmaya çalışırlar. Çünkü peygamberin mesajının önünü en rahat savaşta kestiklerini düşünüyorlar. Öyle bir kasvet oluşturalım ki, öyle bir nefret havası oluşturalım ki insanları vahye kulak vermekten, eline Kur’an-ı Kerîm alıp bakmaktan önyargılı hale getirelim. Öyle zannediyorum ki Gazze olaylarından önce de sürekli Kur’an-ı Kerîm yakma teşebbüsleriyle İslam aleminde öfkeyi başlatmak istediler. 


-Aksa Tufanı direnişin haklı bir karşı hamlesi olarak geldi. Öyle dizayn ettiler ki ilk günlerde kendileri de kendilerini öldürürcesine dünyaya “Bakın bunlar saldırgan. İslam budur.” Demek istediler. Fakat ellerinde patladı ve Allah azze ve celle istediklerini onlara vermedi. 


-Cenâb-ı Hak surenin başında haber verdi ki İsrailoğulları yeryüzünde iki kez büyük fesat çıkaracaklar, büyük taşkınlık yapacaklar: 

  Siz (İsrailoğulları) yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracak ve gerçekten büyük bir taşkınlıkla büyüklenip azacaksınız. İlk bozgunculuk ve büyüklenmenizin karşılığını görme vakti geldiğinde, çok güçlü, savaşçı, acımasız kullarımızı üzerinize musallat ettik. Onlar da sizi yakalayıp öldürebilmek için evlerinizin içine varıncaya kadar her tarafı didik didik aradılar. Bu, kesinlikle yerine getirilmesi gereken bir sözdü.” (İsra-4,5) Ve bu vaat gerçekleşmiş. Müfessirlerimiz bu ayetteki vaadi bazı olaylarla ilişkilendiriyorlar. Gelelim ikinciye, diğer vaade:

 “Bir zaman sonra onlara karşı size tekrar üstünlük verdik, servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; adamlarınızın sayısını daha da çoğalttık.” (İsra-6) Biz size bu imkanları verdik ve siz çok kalabalık oldunuz.


-Her taraftan geldiler ve Filistin toprakları üzerinde gecekondu bir devlet kurdular, terörist bir yapı! Bizler, bir taraftan olayları sahada yaşıyoruz, görüyoruz. Bir taraftan da Kur’an-ı Kerîm’de okuyoruz. Böyle bir Kitabımız var. 


-“Eğer iyilik ederseniz kendiniz için iyilik etmiş olursunuz; kötülük ederseniz yine kendinize edersiniz. Nihayet ikinci cezalandırma vakti gelince, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yakıp yıksınlar istedik. 

  Umulur ki rabbiniz size rahmet eder. Ama eğer yine fesatçılığa dönerseniz biz de cezayı tekrarlarız.” (İsra-7,8)

  Bizi bu andan sonra Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden gayrısı kurtarmaz. Allah azze ve cellenin rahmeti gelir de yeniden uyanırsak hayatımızda Cenâb-ı Hakk’ın dinini yaşamaya yeniden yöneliriz. Gözümüz açılır “Koca Avrupa beni bekliyor, koca Avusturalya beni bekliyor, Latin Amerika beni bekliyor” deriz. Burada İslam’ı anlatacağımız insanlar bizi bekliyor. Çünkü şeytanların bütün gayesi peygamberin mesajının önünü kesmekse; iyilerin de bütün gayesi peygamberin mesajını yaşamak ve yaymaya çalışmak olmalıdır. Avrupa Müslümanlaşıyor diye çıldırıyor adamlar. Dertleri Gazze gibi küçük bir toprak değil; dertleri İslam mesajının yeniden alev alması, yeniden toparlanması. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/Le4GjP3TRF0?si=IBfh_gboPfPUcn2H

Hiç yorum yok: