Müslümanların Yahudileşme Tehlikesi! | Dost Tv | 29.11.2023
Dersten Kısa Notlar:
-“İnsanlar, başlangıçta aynı dine inanan tek bir ümmetti. Sonra kimi iman kimi inkâr ederek anlaşmazlığa düştüler de Allah onlara, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hakem olması için o peygamberlere dinî gerçekleri içeren kitaplar indirdi.” (Bakara-213)
“Kim iman edip de salih amel işlerse biz ona dünyada güzel bir hayat yaşatacağız. Ahirette de yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.”(Nahl-97)
Kim ister böyle bir müjdeyi bozup, dünyada Cenâb-ı Hakk’ın hışmına uğrayıp, hem de ahireti gözden çıkarmayı??!! Burada güçlü bir motivasyon aracı olması lazım, güçlü bir çeldirici olması lazım.
Cenâb-ı Hakk’ın buyruklarına dokunmayı, O’nun adına konuşmayı getiren çok tehlikeli süreçler yaşadıklarını görüyoruz. Biz de kendi dinimize benzer şeyleri yaparsak bu onlar gibi olmak YANİ YAHUDİLEŞMEK anlamına geliyor. Onlar nasıl eksenden kaydılarsa benzer motivasyonlarla biz de kayarsak Yahudileşiriz.
-Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem: “Sizin hakkınızda korktuğum şey fakirlik değildir. Tersine sizin hesabınıza korktuğum şey, tıpkı daha önceki ümmetlere olduğu gibi, dünyanın önünüzde açılması (büyük servetler elde etmeniz) ve arkasından bu alanda biribirlerinizle, o eskiler gibi rekabete girişip onlar gibi kendinizi mahvetmenizdir.”(Buharî, Müslim, Tirmîzî, İbn Mâce)
Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem hep bizden öncekilerle mükayese ederek, siz de onlar gibi dünyanın peşine düşerseniz, dünyayı amaç edinirseniz diye endişe ederek vefatından önceki son öğütlerini, uyarıları veriyor. Böyle aramızdan ayrıldı. Dolayısıyla biz bu eksen sapmasına bu tehlikeye YAHUDİLEŞME diyebiliriz. Aynı yozlaşıya girersek biz de gazaba uğrarız. Hiç kuşkusuz Cenâb-ı Hak çifte standart uygulamaz. Sünnetullah diye bir şey var.
-Yahudi’ye “Bu günah değil mi?” Diye soracak olsan “Biz bağışlanacağız ki” diyor. Kitaplarına da hala sahipleniyorlar; fakat kitaplarının hayatlarına etkisi yok. Bir şeyin haram olup olmamasının önemi yok. O yüzden onları Cenâb-ı Hak merkebe benzetti: “Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir.” (Cuma-5)
Biz de Kur’an-ı Kerîm’in buyruklarını dikkate almıyor isek Yahudiler’le aynı modeli uyguluyoruz demektir. Sabah akşam okuyoruz, hatimler indiriyoruz, öpüp başımıza koyuyoruz yani Kitab’a sahibiz varisiz. Ama Kitab’ın yönlendirici etkisini hayatımıza yansıtmıyoruz. İşte Yahudilerin vaktiyle kendi dinlerini dejenere etmesi gibi, oluyoruz.
-Onlar dini, toplumun heveslerine ve beklentilerine göre örseledikçe, toplumdan da itibar aldılar. Bu itibar zamanla da kutsandı: “Allah’ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, özellikle Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı’ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı.” (Tevbe-31)
Ve bunun devamı da geldi. Gerek bu azizlerini gerek bu peygamberlerini ilahlaştırdıkları süreçlerde, bunları ibadetin de bir parçası haline getirdiler. Kalktılar peygamberlerinin kabirlerini mescidler edindiler.
«Hristiyanların Meryem oğlu İsa'yı yücelttikleri (ve aşırı derecede övdükleri) gibi siz de beni yüceltmeyiniz (ve övmek de aşırı gitmeyiniz). Ben ancak Allah'ın kuluyum. (Benim için) Allah'ın kulu ve elçisi deyiniz.» (Buhari)
-“Onların içinde bir de ümmiler var ki, Kitab’ı (Tevrat) bilmezler, bütün bildikleri birtakım kuruntular (yahut kulaktan dolma şeyler)dir; onlar sadece zannediyorlar.”(Bakara-78)
Toplum ümmileşince, gerçeğin ardına düşmüyor, hakla batılı seçemez hale geliyor, bir yerden sonra da kendi hak dinini temyiz edemediğinden diğer batıl dinlerle müsavi kültürel bir öğe gibi görmeye başlıyor; korkunç olan burası. Temel tevhid inancını ıskalamak!
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
👇🏻👇🏻👇🏻
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder