10 Ekim 2024

Duygular Yönetilebilir

   Aşk, kişinin iradesini baskılıyorsa, ona irade bırakmıyorsa o zaman buna sınav faktörlerinden biri denemezdi. Çünkü sınavda hangi sınav sahnesi olursa olsun, o sınav sahnesinde hangi duygu üzerinden kişi sınava tabi tutuluyor olursa olsun, bu duyguyu yönetebilmesi, aşabilmesi, kendisini zapt edebilmesine dair imkanı olması lazım. Eğer böyle bir imkanı yoksa sınanmıyor demektir. 

Hangi sınav olursa olsun, sınanan kimsenin istediği takdirde, çabasını, gayretini belli ölçüde ortaya koyduğu takdirde, bundan başarıyla çıkabilmesi esastır. Diğer türlüsüne sınav denmez. Yani bir labirentin içine sokmuşsunuz, çıkışı yok. Her halükarda ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne kadar farklı yolları denerse denesin mümkün değil, kısılmış durumda. Böyle bir şeye sınav denmez. 

   Bizi dünya hayatında irademizle yaratan ve evet bizde parazit duygular var eden Cenab-ı Hak; ama bize bu duygulara karşı kendimizi sevk ve idare edebileceğimiz belli cevherler de verdi. Dolayısıyla ilk olarak gerek böyle bir duygunun içerisine düşmüş bir kimseye vereceğimiz telkinde, gerek o duygunun içersine biz düşmüş isek veya gün gelir de düşer isek kişinin böyle bir durumda doğrudan, esasen bilmesi gereken şey, bunun yönetilebilir bir durum olduğudur. Yönetilemez olduğuna dair düşünce biçimleri sadece bir kandırmacadır, kişinin bunun üstesinden gelmesi gerekir. 

   Peki duyguların üstesinden nasıl gelinir? Elbette analiz edilerek, durum incelenerek. Kişinin durumu düşünmesi… Çünkü düşünme becerisi ve yetisi, kişinin akletme donanımı bütün duygularının fevkindedir. Dipte bir yerde ayak altında değil. Kişi akletme düşüncesiyle hepsinin üzerine çıkabilir. Yani en köklü alışkanlıkların, en yerleşik tutkuların bile üzerindedir kişinin düşünme becerisi, akletme yetisi. Durumu değerlendirip durumun eğer karar verirse gereksizliğine, kötülüğüne, yararsızlığına ne kadar onda güçlü bir yer edinmiş olsa bile bundan çıkabilir. Yani öyle alışkanlıklar var ki mesela sigara, alkol gibi. Ne diyorlar; “kafada bitiyor” Kişi durumu değerlendirip “Ben buradan artık çıkmalıyım” kararını verdiğinde, bunun kendisine zarar verdiğini artık iyice değerlendirip bu odaktan çıkıp meseleye yaklaştığında bir karar ile bunu aşabiliyor. 


Prof. Dr. Halis AYDEMİR

https://www.youtube.com/channel/UCmtC7LTnXDfKG8RVnRnOy7Q

Hiç yorum yok: