01 Ocak 2024

Filistin Dersleri 4 (25.10.2023)

Allah Yahudileri Niçin Lanetlemiştir? | 25.10.2023 | Dost Tv


Dersten Kısa Notlar:


-“Yahudiler ‘Allah’ın eli bağlanmış!’ dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyledikleri yüzünden lânetlenmişlerdir.” (Maide-64)

 “İsrailoğullarından kâfir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lânetlenmişlerdir. Bunun sebebi, söz dinlememeleri ve sınırı aşmalarıdır.” (Maide-78)

  Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; Ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar." (Âli İmran-112,113)

  “…küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir.” (Nisa-46)


-Yahudiler Allah azze ve cellenin infak emri, fakirlere tasadduk emri için “Allah bizden borç mu istiyor, Allah fakir mi?” Dediler. Fakirlerin doyurulmasını bizden bekliyor, zengin olaydı kendi doyuraydı. Bunlar bir inananın söyleyemeyeceği bir şey. Benzerini müşrikler de kâfirler de söylediler. İstihza dolu. 

  “‘Allah fakirdir, biz ise zenginiz’ diyenlerin sözünü Allah elbette işitmiştir. Onların bu söylediklerini de, haksız yere peygamberleri öldürmelerini de yazacağız ve kendilerine: ‘Tadın o yakıcı cehennem azabını!’ diyeceğiz.” (Âli İmran-181)


-Bu millet lanetlenmiş diye külliyen derdest edip atamıyoruz. Cenâb-ı Hak 

“Onları grup grup yeryüzüne dağıttık. İçlerinden bazıları salihlerdir, bazıları da böyle değildir.” Dedi (Araf-168)


-“Yahudiler, ‘Doğrusu Allah, ateşin yakıp bitireceği bir kurban getirinceye kadar hiçbir peygambere inanmama hususunda bizden söz aldı’ diyenlerdir. De ki: ‘Benden önce nice peygamberler size mûcizeler ve dediğiniz şeyi getirmişlerdi. Doğru söylüyorsanız onları niçin öldürdünüz?’” (Ali İmran-183)

  Önceki peygamberler apaçık mucizelerle gelmişti onları da yalanladılar. Dolayısıyla biz İsrailoğulları’nın genelinde küfrü çok belirgin görüyoruz. Onları bu denli kafir yapan şey dünyaya olan yönelimleri. 


-Konu onların bütünüyle lanetlenmiş işi bitmiş bir topluluk olması değil. Ümit kesilmiş bir topluluktan ziyade; lanetli davranış biçimleri var. Ve bunları sürdüren bir topluluk var. Cenâb-ı Hakk’ın yasağını umursamıyorlar. O kadar da rahatlar ki “Biz affedileceğiz.” Diyorlar. 

  Yahudiler yahut hıristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu onların kuruntusudur.” (Bakara-111)


-Yahudiler isyanı ve haddi-sınırı aşmayı bir yaşam biçimi haline getiriyorlar. Bütün gaye dünyada daha fazlasını elde etmek. Bunun için de kafirler onların paydaşları. Müşrikleri iman edenlerden üstün görüp işbirlikçi edindiler. “Hepsi hepsi bir dünya hayatımız var; burada ne yaşarsak o” diyen bir dünya anlayışındakiler ile dost olabiliyorlar. Velev ki söylemde kendilerini ehli kitap sayıyorlar. Cenâb-ı Hak “Şu kitaptan nasibi olanlara bak” gibi ifadeler ile onları yeriyor. “Gerçekten iman etseler kafirleri dost edinmezlerdi.” Diyor. “Ancak ne var ki onların çoğu fasıklardır.” (Maide-81)


-Aynı hatalara düşmemek için Cenâb-ı Hak onların bu yönlerini bizlere ibret olarak sunuyor. 


-Allah azze ve cellenin onlara vaadettiği ödül ortak olarak cennet. Ve dünyada iman edecek olursanız sizler en üstünü olursunuz, diyor. Bu ne Yahudilere ne bize özgün.. Bu Allah azze ve cellenin her iman edene olan vaadi; soya özgü bir şey yok. Bunu onlar yerine getirmeyince de Cenâb-ı Hak onlara bu üstünlüğü değeri yaşatmadı tam tersi zilleti yaşattı. İzzet iman eden kimselerin. Eğer buna takipseniz ey İsrailoğulları o zaman ahde vefa gösterin. Emirlere yasaklara uyun. 


-Siyonist düşünce Allah sadece bizimle ahitleşti, bizi üstün kıldı der. Eğer yanlışları varsa bile belli kuruntularla cehenneme pek uğramayacak, sayılı günden gayrı azap çekmeyecek, Allah’ın sevgili kulları vb diye kendilerini kandırdıkları bir akibet bu. Bu akibet ile lanete uğrayan topluluktan bahsediyoruz. 


-“Halbuki ahiret yurdu akledenler için daha hayırlıdır. Yoksa siz akletmiyor musunuz?”


-Cenâb-ı Hakk’ın Kitab’ına bir bütün olarak sarılmaktan vazgeçmiş, adım adım tedricen ödün vermiş, hayatını kısmen seküler yaşamaya başlamış, hatta tıpkı onlar gibi kafirleri dost edinmeye, özentiyle onların yaşam tarzını modelleyen bir ümmetten bahsediyoruz bütün etnik unsurlarıyla… Sonra Cenâb-ı Hakk’ın hışmı gereğince bu millet birliğini, dirliğini, gücünü kaybetti, siyasi intizamını kaybetti, parça parça olduk. 

Cenâb-ı Hak Yahudiler için “Yeryüzünde onları parçalayıp da bölük pörçük ettiği” dedi (Enam-159) Biz ne durumdayız? Yani biz de bölük olduk. İlahi sünnette yani Cenâb-ı Hakk’ın onlara tatbikine biz uğradık. Kağıt üzerinde topraklarımızı paylaştırdılar. Sonra coğrafyamıza girdiler haysiyetimize, onurumuza, ırzımıza ilişmeye kalktılar. Ayetlerde geçen ilkeler, İsrailoğulları’nı, Arapoğullarını, Türkoğulları’nı, Acemoğulları’nı ayırt etmiyor. “Aranızdan kim böyle yaparsa onlara vereceğimiz ceza bundan gayrı değildir. Gelir onları dünya hayatında bulur, bu zillete düçar ederiz.” Ta ki Cenâb-ı Hakk’ın dinini bir bütün olarak sahiplenip, baş tacı edersek biz buna “teslimiyet” diyoruz…


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/2ZcDhCeimhs?si=lEhGI3bOgldZ7nX7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder