15 Aralık 2024

Enbiya Sûresi | 29.9.2024

ENBİYA SÛRESİ

29.9.2024 tarihli dersten kısa notlar:


-Cenab'ı Hakk bir kulda hayır görürse zaman zaman sıkıntılar yaşatır tâ ki ölüm gelinceye kadar yani Cenab'ı Hakk onların kolay gitmesine müsade etmez. 


-Rabbim Allah'tır diyenlerin ölüm anındaki hâllerinde tam bir güven yoktur aksine acziyet üzere  rahmete muhtaç olan bir korku vardır.


-Rabbimiz hikmetle peygamberleri seçmiştir. Peygamberler, Allah’a (cc) normal kullar gibi kulluk etmekle görevlendirilmiş ve bu konuda son derece istekli ve arzulu olmuşlardır. En güzel kulluğu sergileyerek, Cenab-ı Hakk ile en güzel ilişkiyi kurmak üzere bir hayat sürdürmüşlerdir. Peygamberlik gelmeden önce, insan olarak arayışları ve yaratılıştan gelen donanımlarını doğru kullanmaları sayesinde Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmışlardır. Allah, ilmine dayanarak peygamberleri seçmiştir.


"Allah, elçiliğini kime vereceğini çok iyi bilir." (Enam 124)


-Rasulullah (sav), Cenab-ı Hakk’a kullukta oldukça istekliydi. O'nun azameti karşısında acziyetini hisseden bir insandı. Hz. Ayşe bir gün bu durumla ilgili sözler söyleyince Rasulullah şöyle cevap vermiştir:


"Ey Aişe, şükreden bir kul olmayayım mı?"


-Allah (cc), Enbiya Suresi’nde peygamberlerin nasıl olduğunu soranlara cevap vermektedir. Vahyin kendisinde en güzel iyiliği bulduğunu göstermiştir.


"Bir kimsede Allah iyilik bilirse, kesinlikle ona eriştirir." (Enfal 23)


Ayrıca, Cenab-ı Hakk, ayetlerinden büyüklenenleri uzaklaştıracağını söylemiştir.


"Ben ayetlerimden büyüklenenleri uzaklaştıracağım." (A'raf 146)


-Cenab-ı Hakk, kitaba erişmeyi kulun iyiliğine dair bir çıkış olarak, özellikle söz üzerinden nasip eder. Bu sebeple, Cenab-ı Hakk, yalana karşı uyarıda bulunmuştur:


"Yalandan uzak durun, çünkü yalan facirliğe sevk eder."


-Zorluklara daha çok maruz kalmak ve daha derin imtihan edilmek, Allah’ın (cc) kime ne kadar imkan vermişse o kadar yükümlülük yüklediğindendir. Allah, Hz. İbrahim’i (as) imtihan ettiğinde, o her sınavdan başarıyla geçti. Rabbimiz, Hz. İbrahim’i insanlara imam kılacağını söyledi. Cenab-ı Hakk, İbrahim’in (as) buyruklara olan vefasını beğenmiş ve onun bu isteğini kabul etmiştir. Ancak zürriyetine dair isteği, zalimlerin bu imametten faydalanamayacağı cevabıyla karşılık bulmuştur.


-Şeytan, büyüklendiği için lanete uğramıştır. Ancak Allah’ın laneti geri döndürülemez değildir. Eğer kul, Cenab-ı Hakk ile iyilik ilişkisini tekrar kurarsa, bu durum tarif edilemez bir hal alır. Allah (cc), kulun iyiliğini öyle ister ki, onu mecbur etmeden serbest bırakır. Bu durum, aşkla tanımlanır. Rabbimiz, bir kulda iyilik görürse, ona bazen sıkıntılar yaşatarak, ölüm gelinceye kadar kolaylık sağlamaz. Çünkü insan, öğüt alabileceği sürece bu dünyada tutulur.


-Nasıl ki lanet "vazgeçtim" demekle çözülüyorsa, iyilerin iyilik hali devam etmediği takdirde de çözülebilir. Rabbim Allah’tır diyenlerin ölüm anındaki halleri ise tam bir güven içerisinde değil, acziyetle rahmete muhtaç bir korku halinde olur.


-Allah (cc), peygamberleri rastgele değil, bilakis hayırlarda yarıştıkları ve çokça dua ettikleri için seçmiştir. Hayatımızdaki her türlü beklentimiz, ancak dualarımızla eşleştiğinde anlam kazanır. Bu kişiler, Cenab-ı Hakk ile yakın bir ilişki yaşarlar. Düzenli bir yaşam tarzı, doğru bir beslenme rejimi ve fiziksel aktiviteler, Allah’ın emri doğrultusunda yerine getirildiğinde sevaba dönüşür.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/wBWK5n30JEY?si=3jFDcmoRBNMWZLpJ

Hiç yorum yok: