01 Aralık 2024

Â’raf 188 | 4.11.2024

Â’raf 188 | Meal 1.Ders | 4.11.2024


Dersten Kısa Notlar: 


De ki: “Ben kendim için, Allah’ın dilediği dışında ne bir fayda elde edebilirim ne de zarardan kurtulabilirim. Eğer gaybı biliyor olsaydım elbette bundan çok faydalanırdım, başıma kötülük de gelmezdi. Ben yalnızca inanan bir toplum için uyarıcı ve müjdeleyiciyim.”’

(A’raf,188)


-Tarihte peygamberler dışında insanlar üzerinde etki kurabilenlerin hepsi gücü kendi odağında toplamak istemiş. İnsanlar ona ne kadar tazim ederse onu sevmiş kabullenmiş, pohpohlandıkça hoşlanmış. Servet üstüne de servet koymuş. 

  Ama peygamberler böyle yapmamış. “Biz ancak sizin gibi beşeriz, ne vakit Allah bize vahyediyor biz de onu sizinle paylaşıp aynı sorumluluğu da sahipleniyoruz.” Dediler. 


-“Sizde nimet adına ne varsa hepsi Allah’tandır.” 

 “Benden şerri kaldıran ancak Allah’tır.”

  Bunlar çok temel iman esasları ama gün içerisinde bile düşünce düzleminde bunlardan açık veriyoruz. Örneğin düşünce denklemimizde bazen şifayı getirenin ilaç, doktor olduğu geçiyor, şifayı Allah’ın sağladığını unutmuşuz, tamamen sebepler üzerinden yorumluyoruz. Halbuki “Beni şöyle şöyle yönlendirdi Rabbim, şunları şunları yedim içtim oradan şifaya kavuştum. Cenâb-ı Hak şifa vermeyi dileyince işte sana ne iyi gelecekse seni ona, oraya yönlendiriyor.” Şeklindeki bakış açısı lazım. “Rabbim bana şifayı takdir ediyorsa beni iyi edecek ilacı veren doktora denk getirir.” Aynı doktorun nice durumda yanlış tespit ettiği de oluyor. Yanlış karar veriyor, sonra bakıyor ki yıllarca uyguladığı tedavi sonrası hastayı resmen mahvetmiş. O da bir kul. 

  “Ya Rabbi şayet bana şifa diliyorsan bu doktorun beni doğru okumasını sağla.” 

   Hasta o doktora şifa bulamadıysa diyecek ki “Demek ki Rabbim benim şifa bulmamı dilemediği için doktorun benim durumumu yanlış okumasını sağladı ve durumum iyice hasta oldu.” 

Çünkü her şeyin üzerinde Allah’ın (cc) ilmi ve iradesi var, aşılamaz devredilemez geçilemez. 

  Bu insan hayata nasıl bakıyor; her şeyin Allah’ın elinde olduğu bilinciyle mi bakıyor 


-İlahi Uyarılar ve Müjdeler

Cenab-ı Hak’kı göz ardı etmeyenlere, cehennem uyarı; cennet ise müjde olur. Onun kudretini ve azametini tanıyanlara ayetler derinlemesine etki eder.


-Bir Beşer Olarak Rasulullah (sav)

Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: "Ben kendime bile yarar ve zarar sağlayamam." Bu söz, başkalarına da yarar ve zarar veremeyeceğini açıkça anlatır. Rasulullah da dahil her insan birer beşerdir; O (sav), vahyi almış olan, ancak diğer insanlar gibi sorumlulukları olan bir kişidir.


-Vahyin Sesi, Beşerin Dili

Peygamberler, iman edenlere uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderilmiştir. İslam’ın Batı’da dip dalga etkisiyle yayılmasının en önemli sebeplerinden biri, peygamberlerin vahyi dilde birer beşer olduklarını sürekli hatırlatmalarıdır. Üstelik onlar, daha iyisini yapmakla da sorumludur.


-Efendimiz’in Tevazusu

Peygamberimiz (sav), kendisini tanıtırken şöyle derdi: “Ben fakirim, yönetilmekteyim.” O, en yüce makamda bile tevazuyu elden bırakmayan bir örnektir.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/JM5be3flNsU?si=IpQLtk9iD2-joNbI

Hiç yorum yok: