13 Kasım 2023

İnsân Sûresi Tefsiri (8.4.2023)

Dersten Kısa Notlar:


-İnsân 23: “Biz sana Kuran’ı indirdik.”

Öyle bir Kuran indirdik ki. Yani biz sana öyle değer verdik ki, gözünü daha başka yerlere çevirmene gerek yok. 

Hz Ebubekir’in deyimiyle; “Allah bir insana Kuran’ı nasip etmiş de hala fakirlikten şikayet ederse, Allah fakirliği iki kaşının arasına kıyamete kadar yazsın”

 Allah’ın bu lütfuyla o kadar zenginliğine rağmen kalkmış hala fakirlikten şikayet ediyor, diye. Bu ayette de böyle bir espri var, biz sana Kuran’ı indirdik. Kalkıp da şimdi başkalarının projelerine, başkalarının o dünyevi heyecanlarına girme, Rabbinin kitabını adım adım izle. Cenab-ı Hakk’ın kuralları değişmez. Hayatı üzerine oturttuğu sistem bellidir. Dünyaya yönelen kaybeder, Cenab-ı Hak’ın rızasına yönelen kazanır. Dünyaya rağbetini,arzunu kışkırtacak ve O’nu unutturacak karşı propagandanın etkisine girme, sözünü dinleme, peşine düşme. 


İnsân 24: “Öyleyse Rabbinin hükmüne sabret. Ve onlardan hiç bir günahkarın sözüne itaat etme.”

Görevini yerine getir, sorumluluğuna sahip çık, işini güzelce yap, devam et, vazgeçme. “Allah bir adamın içinde iki tane kalp yaratmamıştır.” Yani 2 tane kalbimiz yok ki biriyle dünyaya yönelelim, diğerini de Cenab-ı Hakk’a tahsis edelim. Ya Rabbi sana bu kalp sevgisiyle bağlanacağım, diğeriyle de ötekileri yaşayacağım. Bende ikisi de var. Bu günümüz Müslümanlık tipine uyuyor. Adam her ikisini de yaşıyorum diyor. Allah yolu deyince de en önde o. Dünya yolu deyince de en önde o. 

Biz mutediliz diyor. Nasıl bir itidalse bu. Öyle birbirine zıt iki tane amacınız olmaz. Enerjiniz heder olur. Kul paramparça olur. Kişinin muradı (asıl amacı) bir tane olabilir. Peki bu insanlar dünyayı yaşamayacak mı, maişet kazanmayacak mı, evlat sahibi olmayacaklar mı? Bunlar kısa hedefler. Bunlar büyük muradın bir parçası olabilir ancak. 

  Ayette dikkatimi çeken bir şey var. Bir insanın demiyor da bir adamın diyor. Bazı müfessirler diyor ki, Allah kadını istisna etti çünkü yeri geliyor kadının içinde iki tane kalp olabiliyor. Allah bir yandan bize bir hakikati söylerken diğer yandan sözün yanlışa girmesine müsaade etmiyor. Çünkü O en doğruyu konuşandır. Dolaysızla biliyoruz ki ilke herkes için geçerli. Kadınlar için de erkekler için de dünya ahiret yol ayrımı aynı. 


-Karşı rüzgara tahammül, bizim kendi ifade gücümüz. Varlığımızın ispatı bu. O yüzden şair diyor ya;

Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. / Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. (Necip Fazıl Kısakürek)

Bu sürecin kodu böyle; kulun alternatiflere rağmen Allah’a yönelmesi, O’na duyduğu sevgiyle motive olması. Arzuların, hevesin, itibar beklentisinin, şehvetin “bana gel bana gel” çağrısına rağmen Cenab-ı Hakk’a duyduğu muhabbet ile hakka sebat etmesi. 


-Sabah akşam Cenab-ı Hakk’a yalvaran kimselerle beraber ol. Onlar Cenab-ı Hakk’ın rızasını umuyorlar. Gözünü onlardan ayırma. Demek ki niyeti,muradı, istikameti tutturabilmek için araçlara sarılmak lazım. Nerede bulunduğuna dikkat etmek lazım. Kimlerle hemhal olduğuna bakmak lazım. Gider berikilerin yanına, onların malına mülküne servetine uzun uzun bakakalırsan bu sefer oranın etkisine girmeye başlarsın, içinde oradaki arzuların uyanması başlar. Cenab-ı Hakk’a yalvaran,O’na kulluk eden bu insanlarla beraber olursan kendini yönetmen, istikamet üzere kalman kolaylaşır. “Kalbini bizim zikrimizden gafil bıraktığımız bu adama itaat etme.” Baktın Allah’ı bilmiyor. Allah’ı hatırına getirmiyor. Bütün işleri seküler. Nerede ne yiyilir,ne içilir,nasıl daha çok para kazanılır vs 1 ay otursan kalksan bunlar konuşuluyor. Hayatı Allah’a saygılı olarak yaşamak gibi bir refleksi, bir takvası yok. İşleri eninde sonunda boşa çıkacak olan hevası peşine düşmüş bu kimseleri her çağda bulabiliyoruz, ismini vermeye gerek yok. Her çağda örneği var. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

https://www.youtube.com/live/n_dHkqHGodM?si=Ig5MImtJz5V_X-Jf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder