KONU: İLLÜZYON
(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 24.Nisan.2020 tarihli söyleşiden kesitler)
-Allah azze ve celle hiç bir insanı bu dünya hayatı içerisinde doğruyu keşfedememek, doğruyu görmek hususunda yetersiz kalmak gibi bir İSTEM DIŞI BAŞARISIZLIĞA MAHKUM ETMEMİŞTİR. Tam tersi; bunu başarmak isteyen, hayatı doğru okumak isteyen herkese başarıyı garanti etmiştir. Yeter ki kişi bunu istesin. İşitmek, görmek ve gönül sadece alimlere verilen bir şey değil. Bu dünyaya sınanmak için gelen herkes için verilen bir şey.. Dolayısıyla bu kapasite ile bilgileri alıp tefekkür yaparak düşünceler oluştururuz.
-“Düşünüp ibret almak ve şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbiri ardına getiren de O’dur." (Furkan Sûresi-62)
Gece ve güzdüzü izleyerek tefekkür etmek, süreci hatırlamak, anlamsal boyutta kazandıklarımızı zinde tutmak için..
-İlim yapmazsak; düşünce dünyamıza duygularımızı, arzularımızı, beklentilerimizi hakim kılarsak, o zaman dünyadan sonsuz bir beklentiye kapılırız. İşte illüzyon diye bundan bahsediyoruz. Cenâb-ı Hâk dedi ki “BUNDAN ÇIKIN”
“Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlâtta bir çokluk yarışından ibarettir. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.”
(Hadid Sûresi-20)
Bir resimdeki illüzyona farklı açılardan baktığımızda nasıl illüzyon kayboluyor, dağılıyor ise düşüncelere de başka açılardan baktığımızda şayet dağılıp kayboluyorsa bir illüzyondan ibarettir. Ama yok hala aynı varlığını koruyorsa o zaman esaslı bir düşünce demektir.
-Bilgiye açık, sorgulamaya açık, farkı açılardan bakmaya açık, hakikatin arayışı içerisinde olan Cenâb-ı Hâkk’ın has kulları aklederek peygamberlerin ardına düştüler. Karşılaştıkları durumlar onları şok etmedi; ne yaşlanmak, ne hastalanmak, ne salgın, ne maddi kayıplar, ne ölümün ta kendisi.. Çünkü hayatı kuşbaşı olarak doğru okudular. İllüzyonlardan, duyguların etkisiyle gelen o yanılgılardan çıktılar. İlim yapmazsanız, bilgiden uzak durursanız bu illüzyondan çıkamazsınız, hakikaten uzaklaşıp yalana tabi olursunuz. Böyle kimseleri şeytan kendi takibine alır; şeytan “tamam bu beni arıyor benim o yalan vaatlerimi istiyor” der. Onlar bilgiden hoşlanmaz.
-Bir kimse eğer dünyayı murad ederse onun artık yaptıkları ettikleri kendisine güzel,sevimli görünmeye başlar, illüzyonun etkisiyle. Müminler ahirete tutunarak istikamet üzere yol alabilirler. Eğer ahiret ve beklentisi kişide gerçek bir amaç ve karşılık bulmuyor ise yoldan ayrılırlar.
“Ahirete inanmayanların amellerini süslü göstermeye başlarız. Onlar bocalamaya başlar.” (Neml Sûresi-4)
Bu korkunç bir şey.. Yani kısır bir döngü içerisinde sonuçsuz bir beklenti.
“Kim basirette bulunursa kendisi için faydalı bir şey yapmış olur. Kim de görmezden gelmeyi tercih ederse zararı kendinedir”(En’am Sûresi-104)
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder