14 Eylül 2023

Kendisini Şeytana Bırakan Kişi

  Allah azze ve celle şeytanı suçlu ilan etti ve tövbeye yanaşmadığı için diklenmeye devam ettiği için lanetledi ve kovdu.

  Sahip olduğumuz hareket, konuşma, ifade, olumlu yahut olumsuz bir şeyler yapabilme, bu hayat içerisinde bize bahşedilmiş bir imkân ve bunu Cenab-ı Hakk’a saygı duyarak da yaşayabiliriz veya Cenab-ı Hakk’a sırtımızı dönerek de yaşayabiliriz.

  Hz. Adem'in cennet örneğinde yaşadığı bir prototip idi, yani ilk örnek ve Hz. Adem bize örnek olacak şekilde ilk denemesinde yanıldı bu da gayet normal. Çünkü biz de hep ilk denemelerimizde yanıldık! 

BU YOLCULUKTA KENDİSİNİ “ŞEYTANA BIRAKAN” KİŞİNİN KENDİSİDİR!

  Eski kültürlerden gelen “içine şeytan kaçmış” diye bir insana bir şeyler okuyarak, belli araçlar kullanarak içindeki o şeytanı çıkarma diye bir şey var fakat buna dair biz bir bilgiye sahip değiliz. Yani Allah azze ve celle, bize böyle bir ayette bunu öğretmiyor; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellemin tam da bu şekilde olan bir talimi yok, o şekilde bilmediğimiz bir olayla ilgili bir şey söyleyemeyiz.

Ama şunu tahmin edebiliriz, yani kişinin Cenab-ı Hakk’a sığınması, nasıl onu şeytanlardan uzaklaştırıyor ise, o zaman ayetleri okursa (özellikle kendisinin okuması) Cenab-ı Hakk’a sığınırsa, gidişatından vazgeçerse, bu içine girdiği bunalımdan, sıkıntıdan, şeytanlarla girdiği bu kabustan çıkmak için kurtuluşa adım atarsa, Allah azze ve celle onu temizleyecektir.

  Diyelim burada bir yanlış yapıyorsun, sanıyorsun ki o burada kaldı. Hayır, o yaptığın yanlış bir sonraki açılan sahnede, şeytana senin aleyhinde koz veriyor ve senin üzerinde daha etkili olmaya başlıyor. Orada da şeytana uyar ve başka yanlış şeyler yaparsan, bir sonrakinde şeytan daha etkili olmaya başlıyor üzerimizde. Ama vazgeçer, düzeltir korunmaya çalışırsak, Allah’a sığınırsak, bu kez şeytan zayıflamaya başlıyor.

Biz bu salınımları çok yaşadık, içimizdeki huzur güven hissi, güvensizlik, tedirginlikler, hep bu salınımlara tekabül ediyordu.


-SORU: Hocam, bunun nazarla ilgisi var mı, nazara gelen insan cinleniyor gibi...

-CEVAP: Böyle bir ilişki bilmiyorum, hayır... Şeytanların insanlar aleyhinde etkili olmasını, Cenab-ı Hakk’a duydukları tevekkülden vazgeçmeleri ve imanları zayıflattıkça kötü amellere bulaştıkça, şeytanın yükselen gücünden ve egemenliğiyle ilgili olduğundan söz edebiliriz. Çünkü Kur'an'da Cenabı Hak iki tür dostluktan bahsediyor:

Allah'ın dostları; Bunlar müminler, iman eder ve Cenab-ı Hakk’a saygı duyarlar, bunlar evliyaullah.

Diğerleri de şeytanın dostları..

Cenab-ı Hak’tan kopunca, Cenab-ı Hak şeytanları, gönderiyor.

(Meryem/83) “Görmedin mi? Biz, inkarcıların üzerine şeytanları gönderdik.”

 Ya Cenab-ı Hakk’ın korumasına ve dostluğuna sığınıyoruz; yahut Cenab-ı Hakk’tan uzaklaştıkça (Allah'ın ayetlerinden uzaklaşarak oluyor bu) Cenab-ı Hakk’ı düşünmekten, O'nun ayetlerini okumaktan, düşünce mekaniğimizde Cenab-ı Hakk’ı temel niyet olarak oturtmaktan uzaklaştıkça (günümüz dünyasında seküler yaklaşım deniyor buna) hemen şeytan onun peşine düşer, diyor Cenab-ı Hak!

(A’râf/175 Alıntı) “Ayetlerimizi kendisine verdiğimiz fakat ayetlerimizden sıyrılan kişiye anlat.. Şeytan onun peşine düştü. Ve o da azgınlardan oldu!”

(Furkân/29 Alıntı) “Zikir (yani Allah'ın hatırlatması, kitabı, dini) bana gelmişken, o dost bildiğim şeytan beni saptırdı.”

-Şeytanın fonksiyonu belli dolayısıyla deşifre edilmesi kolay, eğer fonksiyonunu bilirsek...

(Bakara/268 Alıntı) “Şeytan sizi fakirlikle korkutup, size fuhşiyatı emreder, yanlış şeyleri emreder.”

Dolayısıyla turnusol kâğıdı şeytanın aleyhinde, elimizde var! Yeter ki biz bunu gözden kaçırmayalım. Nasıl gözden kaçırabiliriz? Arzularımızla iliştirdiğinde, gözden kaçırıyoruz. Duygularımız eşliğinde, bunu bize enjekte ettiğinde gözden kaçırıyoruz. Çünkü o esnada duygularımızı izlemek ve onun peşine düşmeyi amaçlıyoruz

Öfke, kızgınlık, şehvet, kıskançlık.. Bir sürü bizi yanlışa meylettiren duygularımız var! Hayatımızın tamamını da bu duygularımıza karşı, kendimizi kontrol edebilmeyi öğrenmek olarak Cenab-ı Hak önümüze açmış. BUNU BAŞARDIĞIMIZDA İYİ BİR İNSAN OLUYORUZ. KONTROLLU BİR MÜ’MİN OLUYORUZ.

 (Asr Suresi Alıntı) “İnsan normalde ziyanda. Ancak iman edenler ve salih doğru güzel davranışları yapanlar. Ve birbirleriyle öğütleşenler dışında”

Yani biz sosyal bir varlığız; birbirimize iyi öğütte bulunacağız, birbirimizle güzel şeyleri paylaşacağız, doğru şeyleri yapacağız ve iman üzere bunu götürebilirsek, şeytana olan ve kaybedişe olan yanımızı köreltmiş, azaltmış olabileceğiz.

  Son olarak: Bu süreçteki başarı, Cenab-ı Hakk’ın garantisi altında. Yeter ki, kişi iyi biri olmak idealinden kendisi açısından vazgeçmesin... Vazgeçmediği sürece kaybedenlerden olmayacaktır!

Ama kaybedenlerin HEPSİ ISRARLA, İNATLA küfür istikametinde yaşayanlardır; ancak onlar kaybedebilirler. Dolayısıyla zor olan aksi istikamettir, müsbet istikamet değil.


Gençlerle Söyleşi-17’den Kesitler

KONU: ŞEYTAN

Bursa/14.Şubat.2020

https://www.youtube.com/live/ms4WxxMXzxY?feature=share

Prof. Dr. Halis AYDEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder