Cenâb-ı Hâk kullarıyla ilişkisini, rahim bağına gösterdikleri vefa ile birleştirmiş.
Cenâb-ı Hâk rahme kendi “Rahim”isminden vermiş. “Benim ismimden bir isim verdim” diyor.
Rahim bağına dikkat etmek, kişinin Cenâb-ı Hâk ile olan bağına verdiği önemle aynı şey. Burayı önemsemediğinde, Cenâb-ı Hâk da kendisiyle olan bağlantıyı gevşetiyor.
Anne-babamızı, kardeşlerimizi vs biz seçmedik. "Rabbim madem ki onları bana Sen takdir ettin, öyleyse önemsiyorum ciddiye alıyorum ve bağlantıyı koruyorum", demek "Senin takdirine boyun eğiyorum" demek…
Ama şeytanın yaptığı gibi “Hayır istemiyorum böyle akrabalardan utanıyorum vs” gibi cümleler kendisiyle onlar arasında o köprüyü kuran Yüce Kudret’in takdirine bir baş kaldırı.
Ve bunun ilk örneğini şeytanda görüyoruz. Şeytan Hz.Adem’i kabullenemedi.
Cenâb-ı Hâk dilediğini dilediğince yaratır. Akrabalarımızın belli sıkıntıları da olabilir. Ama onları Cenâb-ı Hâk verdiği için benim için çok değerliler.
Prof. Dr. Halis Aydemir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder