İnsanlara, hayvanlara, eşyaya saygı duymaktan söz edenler! Yaratıcısına saygı duymayanın ne başka bir şeye saygısı ne de kendi saygınlığı söz konusu olur. Bütüncül sevgimizi, bu her şeyimizi adayarak aşka kapılmışlığımızı ancak Allah azze ve celle hak ediyor.
Kullar bunu anladığı zaman -ki Allah kulun bunu defalarca anlamasını sağlıyor- Cenab-ı Hakk’ın rahmetine mazhar oluyorlar. Çünkü bu Cenâb-ı Hâkk’ın
öğretme biçimi. Allah bunu yaşatarak öğretiyor. Ama biz yaşayarak öğrenmekten özellikle kaçındığımızda, ne kadar inatçı olduğumuz, ne kadar müstekbir olduğumuz (diklendiğimiz) ortaya çıkar..
“Evet gördüm anladım doğrusunun bu olduğunu fark ediyorum ama ben bu işe gelemem” diyen çok sayıda kafirin bulunduğu bir kürenin üzerindeyiz. Yerküre çoğunlukla müstekbirlerin adası. Kendi başına buyruk tiplerin yaşadığı bir yer. Bu kadar diklenen bu tipleri
Cenâb-ı Hâk ayetlerinden uzaklaştırıyor, savıyor. Her defasında kendisine sırtına dönen bir kimseyi Cenâb-ı Hâk sınırsız ve süresiz bir şekilde beklemez.
Kulun inadı, ısrarı belirginleşince artık Cenâb-ı Hâk onu ayetlerinden uzaklaştırır, onun gözünü perdeler, kalbini karartır.
Prof. Dr. Halis Aydemir
(Enbiya Sûresi Tefsir Dersleri’nden)
https://youtube.com/playlist?list=PL470HxBGbzVBQW5qN3C41Y6cgojC74tge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder