Cenâb-ı Hâk bizi sınamak için yarattıysa o zaman bunun çok ciddi sonuçları olacaktır. İşte bu içimizde oluşan ürperti, üzerimizdeki sorumluk ve ağırlık, Mülk Sûresi’nin kendi ağırlığı kadar daha hemen girişinde üzerimize çökmektedir:
Mülk 2: “Hanginiz daha iyi amel yapacaksınız diye, bunu sınasın ibtila etsin diye Allah sistemi (ölümü ve hayatı) yarattı.”
Sizi kesinlikle sınayacağız başka türlüsünü düşünmeyin. Hanginiz daha güzel amel yapacaksınız diye Allah kullarını yaratmıştır. Hayatın yaratılışındaki bu espri gözden kaçırıldığı sürece insan yanlış, amaçsız işlerle uğraşmaya, yaptığı işin neticesiz çıkmasına mahkum olmaya devam edecektir.
Ahsen-i amel (iyi amel) Allah’ın öğrettiği kadarıyladır, elçisinin hayatında gördüğümüz kadarıyladır. Daha da fazlalaştırmak, daha öteye bir yol almak, karmaşık hale getirmek ona daha güzellik katmaz.
Resûlullah’ın kâmil olan en güzel örnek olduğu düşünülünce, fazlası ağır gelir. Ayetteki ahseni amele olan vurgu bizi güzel bir örneğe yönlendirmeli. Güzel örnek de doğrudan vahiylerin gönderildiği elçidir. O’nun (sav) ibadetlerini hangi sınır ve çerçevede yaptığına odaklanmak gerek.
*Prof.Dr.Halis AYDEMİR*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder