11 Ocak 2025

Ne Olacak Bu Yetişkinlerin Hali?

GENÇLER! Ne Olacak Bu Yetişkinlerin Hali ? | Konevi-Der | Hayy Gençlik | Konya | 15.06.2023


Dersten Kısa Notlar: 


-Biz tarihe baktığımızda Resûlullah’ın (sav) yanında hep gençleri görüyoruz, 17’sinde,19’unda gençler..

 

-Yetişkinlerin bilgiç tavrı gençlerin nazarında çok rahatsız edici görünüyor. Hatta bazen sırf muhalefet olsun diye “tersini yapayım” dedirtecek kadar bir kuşak çatışmasına yol açıyor. Doğru olan yetişkinin hakkı görünce ittiba etmesi; gencin de hakkı görünce o delikanlı, isyankar ruhuna rağmen hakka boyun eğmesidir. Bu tutum, iki tarafı buluşturur. Resûlullah’ın (sav) etrafında bu ikisinin buluşabildiğine tanığız, çoğunluk gençler olmasına rağmen yanısıra yetişkinler de var. Neden yetişkin sayısı az; çünkü onlar statükocu oluyorlar! Yani değişime daha çok direnç gösteriyorlar. Bu, dinlerken gençlerin gülüp geçeceği bir şey değil; çünkü bugünün gençleri yarının yetişkinleri oluyor :) 


-Yetişkinlerin gençlere “benim gibi olmalısın” dayatması var. Biliyorum çoğunuzun aklında “yetişkinler daha dindar daha muhafazakar, gençler de hep yoldan çıkmaya, aykırılıklar yapmaya namzetler” düşüncesi var. “Yetişkinler gençleri zapt etmesin de ne yapsınlar, onları iyice salıverelim mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Fakat temel kural böyle değil. Çocuk büyüdüğünde ve artık kendi özgürlüğünü kullanacak yaşa geldiğinde ikinci kez doğuyor. Bu doğum iradesinin doğumu. Artık aynı düzlemde olunuyor ve eli sopalı araçlarla değil; onun aklına, kalbine hitap eden ve onu gönüllü olarak iyi olmaya davet eden bir yaklaşımımız olmalı. Dünkü çocuk muamelesi yaparsak iki güne kalmaz ilişki körelir. Bu yetişkinlerin en büyük yanlışlarından bir tanesi. 


-Yetişkin, evladını kendinden olma bir malı gibi mi görüyor? “Sen nasıl başka türlü düşünebilirsin? Sen nasıl başka bir yaklaşımı benimseyebilirsin?” 

Üst taraftakiler alt taraftakileri her zaman aynı kalıba sokma hakkına sahip olsalardı o zaman Hz. İbrahim’in babası da aynı hakkı kullanmaya çalışırdı. İnsan genç adam olarak artık yeniden doğduğunda, kendi yolunu çizeceği bir serbestliğe kavuşuyor. Cenâb-ı Hâkk’ın verdiği bir serbestlik bu. Bunun için yarattı. Allah azze ve celle irade verdi; dileyen iman etsin dileyen inkâr etsin diye. (Kehf Sûresi-29 Alıntı)


-Cenâb-ı Hâk ergenlik çağındaki kızlar ve erkeklerde o aşırı duyarlılığı ve isyankar ruhu niçin yaratıyor? Bu şeytanın vehmettiği bir şey değil, bu artık onların çocukluk kabuğundan çıkıp “ben artık bir kişiyim” diye alanını ayırdığı ve kararlarını vermek istediği özgün, yetkin, sorumlu bir yer. Genç, bazı hususlarda yanlışı yapabildiğini de görmek istiyor. Ama yetişkinler en küçük bir yanlışlık emaresinden büyük tehdit algılıyor; yetişkin hastalığı bu. Tabi ki bunu insan sevgi saikiyle yapıyor. Elbetteki bir ebeveynin, evladının sâlihlerden olması beklentisi saygıya değerdir. Ama ebeveynler üzerine düşeni yapacak, Allah azze ve celle tarafından ecirlerini alacaklar; evlatları ise hak ve batıl süreçlerinde artık tercihini kullanıyor. Eğer iyi bir eğitim aldırmak insanın iradesini ipotek altına aldırıyor olsaydı, o zaman irade sahibi hiç kimse olmazdı. İnsan iradesinin rehinesidir. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻


https://youtu.be/AApCdcQZa_U?si=f16Wiu-huE2ZHdBh

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder