31 Ocak 2025

Hayallerinizi Ecel Kesmesin

Hayallerinizi Ecel Kesmesin


Akleden insanlar hayal kurmaktan uzak mı dururlar? Hayır. Akleden insanlar gerçekçi hayaller kurarlar. Onların hayalini ecel kesmez. Onların hayali eceli geçen, ilahi vaadin sonsuz geleceğine doğru uzanan bir ufukta gerçekleşir, kalıcı ve ebedi bir biçimde… Zaten biteceğini bildiği bir yerde kendisini aptallığına verip sonsuz bir hayal kurmaya girişmezler. Biteceği gerçeği üzere hayatı yaşarlar ve sonrasına hazırlanırlar.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Nasibin Sınırları

Nasibin Sınırları


Kaybettiklerinize üzülmeyesiniz; Bulduklarınıza sevinmeyesiniz! Hayatınızdaki bütün değişkenlerin hepsi sınav amaçlıdır. Sana isabet edecek olan, seni şaşacak değildi; seni teğet geçen de zaten sana isabet edecek değildi!


Yaşadığımız alemde her şey Cenâb-ı Hakk’ın iradesi üzere, milimetrik hatta nano mertebesinde Allah azze ve cellenin hükmüne uygun olarak işler. Yüce yaradanın kudret elini hayatın içerisinde görebilmek insana yakışır. Akleden insan bu donanımla yaratılmıştır. Bunu görmekten uzaklaşmak kişiyi köleleştirir, çevreye, koşullara ve raslantılara mahkum eder.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Karanlıktan Aydınlığa

Karanlıklardan Aydınlığa 


Bazıları bulunduğumuz çağın iğrençliğinden etimle kemiğimle nefret ettim diyor. Cahiliyenin dibe vurduğu bu çağda imanın nurunun da bir o kadar zirveye çıktığı eş zamanlı günleri yaşıyoruz. Allah azze ve celle uğrunda can verenlerin Cenâb-ı Hakk’a toz kondurmadıkları, başka coğrafyalarda müreffeh yaşayanların bile hamd etmediği kadar Gazze’deki kardeşlerimizin hamd ettiği ve İslam akidesini kanlarıyla, canlarıyla, çok uzak insanların yüreklerine ışık ışık düşürdükleri bir çağı yaşıyoruz. 


Dünkü cahiliyenin Mekke karanlığından Bedir nasıl bir çıkış yolu olmuşsa, dilerim Allah azze ve celle’den bugünkü cahiliyenin doruklara çıktığı bu karanlıktan da Mescidi Aksa etrafındaki bu yürekli mücahit insanların cihadı ve şehadetleri benzer bir aydınlık çağın yeniden başlangıcı olsun. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Akıllı Kimse

Akıllı Kimse 


Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi de, nefsini duygularına tâbi kılan ve Allah’tan dileklerde bulunup duran (bunu yeterli gören) dır”

(Tirmizî, Kıyâmet 25)


Akleden kimsenin sonsuza uzanan Cenâb-ı Hakk’ın vaadine tutunduğu amaçları vardır. O yüzden hayatını bu amaçlar uğrunda dikkatlice yaşamak isteyecektir. Biz buna hayatı, hayatın Sahibi adına yaşamak ve hayatın Sahibine döneceği güne hazırlıklı olmak şeklinde tarif ediyoruz. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Paha Biçilemez Kazanım

Paha Biçilemez Kazanım


Allah azze ve cellenin mesajı bizim üzerimizden başkasına taşmaz ise, başkasına ulaşmaz ise kıyamet günü hesap görüldüğünde en bahtsız insanlardan kendimizi sayabiliriz. Bir bakarız ki birinin üzerinden Allah’ın mesajının bir diğerine sıçramasına öyle ödül veriliyor öyle makam veriliyor ki…. 


"Allah’a yemin ederim ki, senin sayende Allah’ın bir tek kişiye hidayet vermesi senin için, kırmızı develerin olmasından daha hayırlıdır.” (Buhari 7/3468, Müslim 2406/34)


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

İçimiz Hakikati Bilir

İçimiz Hakikati Bilir


Hepimiz aynı Rabbin kullarıyız. 


Bizler sağlıklı bir hak arayışında olduğumuzda Cenâb-ı Hak o şifayı ve rahmeti üzerimize akıtacaktır. 


Cenâb-ı Hak bütün kullarını esenliğe davet ediyor. Kulları içerisinde bazılarının özel olduğu hep bâtıl dinlerde... Bizim dinimizde hepimiz Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda melekler de peygamberler de dahil saf halinde sıra sırayız. 


“O gün ruh ve melekler saf saf dizilir. Rahmân’ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz. Konuşan da ancak doğru ve uygun olanı söyler.” (Nebe 38)


Allah'ın kulu olması bakımından hiç birimizin farkı yok, hepimiz huzurda el bağlamışız. Allah azze ve cellenin birimize birimizden daha geniş verdiği doğrudur ama bu üstünlüklerimiz değil, sınavımızın bir parçası


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Allah’ı Nasıl Muhafaza Ederim

Allah’ı (cc) Nasıl Muhafaza Edebilirim?


Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem 

"Allah'ı muhafaza edeceksin" buyurmuştur. Nasıl muhafaza edeceğiz? 


Namaz, vakitleri belli olarak farz kılınmış bir ibadettir. Kulun bilincinde, çevresinde, kararlarında, her şeyinde 

Cenâb-ı Hakk’ı muhafaza edebilmesi için namaz elzemdir. Namaz kılmadığı halde Cenâb-ı Hakk’ı muhafaza ettiğini, içinde tuttuğunu, kalbinde yaşadığını söylemek fuzuli olur. Namaz ibadetinden yoksun olarak bunu başarmak mümkün değildir.


Allah azze ve celleyi muhafaza et; Allah da seni muhafaza etsin. Senin O'nu anman Allah azze ve cellenin katında karşılık bulur, O da seni anar, korur, akıbetini hayreyler.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 


Namazdan Nefret Ettirdiler

Namazdan Nefret Ettirdiler


"Ya Rabbi, çoğu insan namazı göstermelik kılıyordu, o yüzden beni de namazdan nefret ettirdiler. Ben de o yüzden kılmadım" desek ne olur? 

Cenâb-ı Hakk’ın huzurundan kovuluruz, onlardan daha beter duruma kalırız. Kötüleri Cenâb-ı Hakk’a kendi iyiliğimizin mazereti gibi sunmamız ne kadar saçma olur! Sen hakikisini yapsaydın madem bu durumu gördün, deşifre ettin... 


Başkalarının amellerini beğenmiyorsunuz çoğunda da haklısınız, hakikaten kılanların da çoğu namazlarından bihaberler. Namaz kendi kariyerlerinin bir parçası iken; Allah'a (cc) kulluğun samimi bir aracı değil. 


Birileri göstermelik kılıyor diye bu bizim naması sahici kılmamıza mani değil. Bu onlar açısından öyle diye bizim açımızdan da böyle olmak zorunda değil.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

İmanımız Yakîn Olmazsa

İmanımız Yakîn Olmazsa


İnsanların gelecekle ilgili planları arasında ahiret yoksa, ev almak araba almak gibi şeylerle çok haşir neşir olurlar, insanlarla ilgili emellerle çok meşgul olurlar, bunlar altında ezilirler. Böyle olunca da zühde erişemiyorsunuz, vazgeçemiyorsunuz çünkü varsa yoksa onlar, onlar ile meşgulsünüz... Ahiret düşü görmüyorsunuz.. Cenabı Hakk'ın sahne sahne betimlediği cennet sahnelerini hülyalarınızda canlandırmıyorsunuz, yaşatmıyorsunuz, muhabbetlerinizde konuşmuyorsunuz..


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

İnsanların Mankurtlaşması

İnsanların Mankurtlaştırılması


Bazı yapılanmalar var ki imanı her denileni yapmak olarak anlatıyorlar, hatta ne kadar çok ters gelirse ona rağmen kabullenmeyi yücelten anlatımlara başvuruyorlar -ayet bulamayacakları için- menkıbelere sığınıyorlar. Bir bakmışsın Allah'ın (cc) haram kıldığı bir şeyi sırf yukarısı emretti diye yerine getiriyorlar. Biz İslam tarihinde başta Resulullah'ın (sav) yaşadığı dönemde böyle bir ortam görmüyoruz. İnsanlar basiret üzere (akıl ve idrak ederek) hakka adım atıyorlar ve hak yolculuğunda devam ediyorlar.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Tedbir Allah’ın (cc) Emridir

Tedbir Allah’ın (cc) Emridir


Tedbirsiz bir davranışımızın başkalarının hayatını tehlikeye sokma ihtimali çok düşük olsa bile biz o tedbiri Cenâb-ı Hakk’ın emri olduğu için alırız. Çünkü hiç bir olumsuz sonucu olmasa bile ben Allah azze ve cellenin huzuruna çıktığımda Allah (cc) bana diyecek ki; “Tamam, o tedbirsizliğin kimsenin canını almadı ama sen Benim tedbir al emrimi ihlal ettiğin için sana günah yazıldı.” 

O bakımdan her tedbirsiz davranış -gerek kendi hayatınızı gerek başkalarının hayatını tehlikeye atan- Allah’ın (cc) katında tastamam bir günahtır. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR

Başkası Olma Kendin Ol

Başkası Olma, Kendin Ol


Kendi kararını başkalarına bırakanlar bunu bilinçli olarak yapıyorlar, kendilerini başkasına kitliyorlar. Cenâb-ı Hak bunu yasakladı, nehyetti. Bazıları bunu yüceltiyor. 


Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.” (İsra 36)


Cenâb-ı Hak diyor ki gözü, kulağı, kalbi sana da verdik, sen vagon değilsin. Cenâb-ı Hak bazılarımızı lokomotif bazılarımızı vagon yaratmış değil. O yüzden kendisini vagon gibi başkasına kitleyene dedi ki “Hayır, kendi kararını kendin vereceksin. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Gerçek Aşk

Gerçek Aşk!


Beğendiğimiz bedenlerin içerisine hayalini kurduğumuz ruhları yerleştire yerleştire kara sevdalar yaşadık, sonra hepsi çöktü. Ne bedenler uzun süre bunu kaldırabildi yani güzellik kayboldu; ne de zaten o hayalini kurduğumuz ruhları o bedende bulabildik… Herkes bizim gibi kusurlu çıktı. Birbirimizin kusurlu halleriyle gerçeğe ayna tutup kusursuz olan Yegane İlaha doğru yol almayı denediğimizde sahici bir aşkın içerisine giriyoruz.


Hiçbirimiz vazgeçilemez biçimde bir başkasının hayatında yer tutamayız, tutmak da istememeliyiz. Tutmak istersek kendimize tuzak kurarız. Çünkü hiç kimse bunu karşılayamaz. Bize hiç kimse râm olamaz. Çünkü biz de onun o beklediği eşsiz ve benzersizliği ona sağlayamayız. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Aşk | Gençlerle Söyleşi | 13.1.2023

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/UrQhFty8EF8?si=o0-X7fy4Kyx5IP8a

Allah’ın (cc) Sünneti

Allah’ın (cc) Sünneti


Biz değişince ona uygun koşulları 

Cenâb-ı Hak yaratacak, liderlerini gönderecek, askerlerini gönderecek. İyileştiğimizde beğendiği önderleri gönderecek. Yoksa birilerinin sandığı gibi durum "Ya bir önder çıksa da, alıp bizi götürse" gibi değildir, öyle bir şey yok! Yöneticiler milletleri alıp bir yerlere götürmüyorlar. Bu Allah azze ve cellenin sünneti değil. Allah'ın (cc) sünneti; toplumlar tabanda iyi ya da kötüye meylediyorlar, Allah (cc) da onlara buna göre sonuçlar halk ediyor. 


Batı medeniyetine karşı hissettiğimiz aşağılık kompleksinde inancımızı, değerlerimizi kötü ve düşük sayıyoruz. Batının değerlerine, inancına, medeniyetine aşağıdan yukarıya doğru bakıp imrenerek ve yerken onun gibi yemeye, içerken onun gibi içmeye, giyip kuşanırken onun gibi giyip kuşanmaya devam ettiğimiz sürece kayıplarımız devam edecektir.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR

Şaşırdık mı?

Bir dolu global sözleşme ile dünyadaki esenliği, insan haklarını güvenceye aldıklarını söyleyen hümanist dünyanın birdenbire tanınmaz hale gelmesine şaşırdık mı? 


Gazze'de görmediğimiz vahşet kalmadı her türlüsüne tanık olduk. Öyle bir vahşet yaşatıyorlar ki bebekleri özellikle hedef alıyor. Diyorlar ki "Hiç acımayın, bugünün bebekleri yarınki savaşçı olacak. Yarınki savaşçıyı öldürüyorum niyetiyle bu cinayeti işleyin."


“Onlar, bir mü’min hakkında ne bir yemin, ne bir anlaşma, ne de bir hukuk hiçbir şey gözetmezler. Onlar, işte böyle sınır tanımaz saldırgan kimselerdir.” (Tevbe Sûresi 10)


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

En İyi Yoldaş!

En İyi Yoldaş


"Ey iman edenler! Sabırdan güç alın." (Bakara Sûresi,153) 


  Ya Rabbi, Senin bana yaşattığın sıkıntıyı Senin izninle yaşadığımı biliyorum. Ve sabır hususunda beni sınadığının bilincindeyim. İşte ben de Senin hatırın için sabrediyorum." 


Kul bu süreçteki direncini Cenabı Hak ile ilişkilendirdiğinde buna sabır deriz. Yoksa sebepsiz bir direnç, bir diş sıkma, bir kişisel eğitim yöntemi ve becerisi, kendini avutma çabası değildir sabır; doğrudan yaratan Kudret ile ilişki halinde ve O'nun rızasını umarak yaşanan bir şeydir.


Sabır çok önemli bir YOLDAŞ!


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

İdeal Müslüman

İdeal Müslüman 


Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki; "Müslüman, insanların dilinden ve elinden selamette kaldığı kimsedir." (İbni Hibban) 

  Değil mi ki Müslümanız, arkamızdan insanlar hemen şöyle sonuçlar çıkarmalı; "Bu adam Müslüman adam, bizi arkamızdan diliyle çekiştirmez. Bize iftira etmez. Bizim malımıza zarar vermez."

  Dolayısıyla dikeydeki kulluğu yataya yansımıyorsa bir kimsenin problem var demektir. Çokları var ki ibadetleri olduğu halde, toplumda alışverişlerinde, ticaretlerinde, aile ilişkilerinde, komşuluklarında uygun davranmıyorlar. Birileri de bu arızalı durumu dillerine sakız edip, İslam'a saldırıyor. 

   Sağlıklı bir kulluğun, kişinin sosyal hayatında da sağlıklı bir karşılığı olur. Biz de şayet böyleysek, dindarlığımız tartışmalıdır.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

28 Ocak 2025

Sevginin Dayanağı

Sevginin Dayanağı


“Ben onu Allah için seviyorum.”

Yani sevgimin bir dayanağı var, Cenâb-ı Hak. 


Dayanak çekilirse sevgi düşer, o yüzden dayanak önemlidir. Müstakil sevgi dayanaksızdır, kişi doğrudan ona yönelir ve uğrunda her şeyi harcar, Rabbini de harcar. 


Sen onu Allah azze ve celle için çok seversen, Allah azze ve celle de seni çok sever. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

Yeniden Uyanış

Yeniden Uyanış


Dinimizi öğrenmek yetmez; öğrenecek, öğrendikten sonra yaşayacak ve yaşadıktan sonra başkalarıyla paylaşacak. Çünkü güç odağı insanların bütün gayesi Peygamber aleyhisselâmın önünü kesmekse -ki Cenâb-ı Hak öyle haber verdi- iyilerin de bütün gayesi peygamberin mesajını yaşamak ve yaymaya çalışmak olmalıdır. 


Dert Gazze gibi küçük bir toprak değil; dert İslam mesajının yeniden alev alması, yeniden toparlanması. Bu kalkındı mı hiç bir zalim duramaz, ne İsrail’de, ne Tel Aviv’de, ne Gazze’de durabilir. “Zalimden gayrısına da hiç bir düşmanlığımız yoktur.” 

(Bakara 193)


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

26 Ocak 2025

İmkanlar İmtihan mı?

İmkanlar İmtihan mı?


Cenâb-ı Hakk’ın planının senin için bir gelecek vadettiği ümidinden koparsan gayrimeşru yola tevessül edersin. 


Şeytan gel gel diyerek bize yeni bir plan vadettiğinde, zorlandığımızda ancak Allah azze ve cellenin planına olan güven ile sabrettiğimizde, o yanlışa uzanmaktan geri durabilirsek o haram seçenek kaldırılır, Cenâb-ı Hakk’ın helal olan seçeneği gelir. 


Allah azze ve celle bu stresli hayatımızdaki zorlanmaları bizi yoklamak adına var ediyor. Bu yoklamada biz Cenâb-ı Hakk’ın planından kopmamak durumundayız. Cenâb-ı Hak hayatı bu kadar sistematik yaratmış; beni bir yerde çaresiz unutacak değil. 


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR