Vaazdan Kısa Notlar:
-İnsanlar dindarlıklarını dünyalıklar uğrunda satıyorlar! Böyleleri sanıyorlar ki çifte kazanıyoruz; hem ahireti kazanıyoruz hem dünyayı kazanıyoruz. Hem Allah’ın (cc) katında hem insanların arasında itibar kazanıyoruz, çifte kazançlıyız gibi sanıyorlar. Halbuki onlar çifte ziyan edenler! Cenâb-ı Hak o dindarlıklarını boşa çıkaracak çünkü Allah azze ve celle sadece Kendisi için yapılmış bir ibadeti kabul eder. Ufacık bir bölümünü bile başkalarıyla paylaştırdığımızda Cenâb-ı Hak onu tamamen reddeder. Ancak yüzde yüzü Onun için yapılmışsa alır kabul eder. Niyet planında Rabbimiz ya hep ya hiç diyor.
-Hesabın içinde başkaları da varsa o amel Allah azze ve cellenin katında hiç bir karşılık bulmuyor.
-“Ya Rabbi ben bu camiye sırf Senin için geldim. Sana duyduğum sevgimin saygıya dönüştüğü yer burası. Gelmesem içim cız ederdi. Başka kulların huzuruna gelip Senin sevgini, rahmetini saf saf, sıra sıra paylaşırken ben kendime yazık ederdim, mahrumiyeti kendime işlerdim. Böyle bir şeyi asla tasavvur edemem koşup geldim hatta ivedi davrandım çıktım önden geldim. Ya Rabbi ben acele ettim Sana doğru erkenden geldim Sen razı olasın diye.”
Bunların hepsi kayıt altındadır, hepsi Cenâb-ı Hakk’ın kıymetlendirdiği şeylerdir. Elbette ihlas olursa bunlar anlamlı. Erkenden gidip “millet görsün” dediğimiz anda da her şey biter.
“Rabbim bu aymazlıktan beni çıkardığın için Sana hamd ederim. Sevdiklerimi de bu aymazlığın içerisinden çıkarmanı diliyorum. İnsanlara hidayet etmeni diliyorum. Bana bu süreçte Seni insanlarla paylaşmayı, anlatmayı, Sana duyduğum bu sevdayı, kulluğu etrafıma yaymayı bana bir heyecan, tutku olarak nasip et.”
Ey insanlar din günü gelmekte.. Gelin güzelliği çirkine tercih edelim. Gelin adaleti zulme tercih edelim.. Gelin iffeti iffetsizliğe tercih edelim..
-Farz ve nafile bir ibadeti Allah azze ve cellenin emrettiği, elçisinin örneklediği şekilde yaparak beraberinde “Ya Rabbi, bunu ancak Senin için yapıyorum!” dediğimizde o ibadet melekler tarafından itina ile Allah azze ve cellenin katına yükseltilir.
“O’na ancak güzel sözler ulaşır. Onları da Allah’a amel-i salih ulaştırır.” (Fâtır,10)
-Evladını sever gibi anne babayı sevebilmek, evladını öpüp koklar gibi anne babayı öpüp koklamak, kucaklamak, ihtiyaçlarını gidermek, kişisel bakımlarını yüksünmeden yapabilmek sonra Cenâb-ı Hakk’a dönüp: “Ya Rabbi, biliyorsun ki babama duyduğum sevgi, bağlantı bunları yapmaya yetmez. Sen olmasaydın ben onları çoktan huzurevine bırakmış kendi hayatımı yaşıyor olurdum. Bunu sadece Senin sevgini kazanmak için yaptım ya Rabbi!” diyebilmek has kulların işidir.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
Cuma Vaazı | Bursa-Nilüfer Camii | 6.Aralık.2024
👇🏻👇🏻👇🏻
https://www.youtube.com/live/zYGIMJfZF8w?si=5YslysRsqNBI4Qo0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder