Riyazü’s-Salihin | Hadis Sohbetleri | Konu: İffetli Davranan Fakirler
Dersten Kısa Notlar:
-Bir kimse iffetli olmayı ne kadar isterse; Allah azze ve celle de o kimseyi iffetli olmakta muvaffak kılar. Kişi elindekilerle ne kadar yetinmeye çabalarsa, Cenâb-ı Hâk imkanları genişletir, bereketlendirir.
-Kişinin “başkalarından istemeden, konu komşuya el açmadan, sıkıntısını kendi çapında çözmeye çalışması” Allah azze ve cellenin bize böylesini özendirmesi dolayısıyla olmalı, Resûlullah’ın “bunu böyle yapın” demesi dolayısıyla olmalı. Yani kişi bunu sadece Allah rızası için yapmalı. Gururlarımızı, kendimizi düşünerek değil! Dinde her türlü salih amel ancak Allah azze ve cellenin rızası için olursa salih olur. “Gururumuzdan yapamadık. Bizim asaletimize sığmazdı o yüzden yapmadık” türünden gerekçelendiriliyor ise; o zaman bu bizim konumuzun dışında kalır. Bu seküler bir bakış açısı. Orada her ne ise orada biter kalır. Umduklarını Cenâb-ı Hâk dünyada ellerine vermiş ve katında herhangi bir karşılık bırakmamıştır. Halbuki bir fakirin sabredip iffetli davranması, elindekilerle yetinmeye çalışması Allah azze ve celle katında kesintisiz sevaba dönüşür. Kim demiş sadece zenginlerin elinde sevap araçları var, infak ediyorlar, bol sevap kazanıyorlar! Hayır. Fakirlerin de aynı şekilde imkanları var. Onlar da iffetli davranarak her anında kesintisiz sevap kazanırlar; bu Allah azze ve celle katında çok muazzam karşılıklar görür. Bu Allah’ın tevfiki ve inayetiyle olur.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder