Şeytanın Hileleri ve Bunlardan Kurtulmanın Yolları | İnsanın Anlam Arayışı | Dost Tv | 31.1.2024
Dersten Kısa Notlar:
-Ölümü hayatı yaratan Cenâb-ı Hak hangimiz daha güzel amel çıkaracak diye yaratmış. O yüzden ne şeytanı ne dışarıdan başka bir faktörü kişinin iradesini ele geçirecek şekilde ona musallat etmez. Ki karşısına alıp onu sorumlu tutabilsin, neden bu cürümü işledin diyebilsin. İrade dokunulmazdır. Hiç kimsenin iradesi zapt edilemez kontrol edilmez. Davet edilir, şeytan da davet ediyor. Ama kişi doğruyu yanlışı ayırt edebilir doğrunun peşinden gidebilir. Allah azze ve celle iradeyi muharrem kılmış.
-Kişi kendisini kendi iradesiyle şeytana teslim eder, şeytanın bizim üzerimizde bir egemenliği yoktur.
-Nefs dediğimiz şey kişinin kendisi. Duygularımız kendi öz benliğimizin parçası. Bizden haricen bir varlık değil. Kontrolü yine bizde. Duygularımızın esiri olan yine bizleriz. Öfken de hasedin de tutkun da şehvetin de kontrol edilebilir, yönetilebilir.
-“Nefis Rabbimin acıyıp koruması dışında, daima kötülüğü emreder.” (Yusuf-53)
-Şeytan delalete sevk eder. Kimi hurafeler ile, batıl yersiz kuruntular ile kişiyi doldurur. Bugün şeytanın hile olarak en çok geliştirdiği şey gelip bize diyor ki “Sen bu işleri anlayamazsın bilemezsin bu işlerin altından kalkamazsın. Sen hayatına bak, bunlar çok derin mevzular.”
-Şeytan amansız düşman. Son dakkaya kadar bizim peşimizi bırakmaz. Kendisini görmüyoruz. Bizle kurduğu ara yüz vesvese dediğimiz iç sesimizle bizle konuşuyor. Biz onu duymuyoruz ama bizim içimizdeki sesi taklit eden bir varlık. Bunu peygamberlere dahi yapabildi.
-“İblîs dedi ki: ‘Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.’” (A’raf 16,17)
-Şeytanın zürriyeti de var. İçlerinde yayaları var, binekli süvarileri var. Muhtemelen Cenâb-ı Hak şeytanın bizi nasıl kovaladığını iyi anlamamızı istiyor, hızlı hareket ettiklerini binekler kullandıklarını söylüyor. Bunlar cinlerin şeytanlaşmış olanları. Cinlerin hepsi gelip bizimle uğraşmıyor. Cenâb-ı Hak iyilerinin de olduğunu söylüyor. Bütün peygamberlerin karşısında konumlanan bir cinlerden şeytanlar gürûhu var ve onların etkileşimde bulunduğu insandan şeytanlar gürûhu. Cenâb-ı Hak dedi ki onlara karşı savunmasız değilsiniz! Ben sizinle beraberim ve ne zaman şeytan sizde olumsuz bir şey oluşturursa o zaman Bana sığının! Dolayısıyla şeytana mahkum değiliz, görünmezlikleri bir üstünlük olsa da bizim alemlerin Rabbine sığınabilme imkanımız onun da fevkinde, üstesinde. Onların bize erişiminden çok daha hızlı Cenâb-ı Hakk’ın muhafazasını çağırabiliriz.
-Örneğin faiz konusunda şeytan şöyle bir altın vuruş yaparak kişiye şunları söyletiyor: “Faiz haram değildir, böyle bir zamanda faiz haram olur mu Allah böyle bir şeyi yasakalmaz. Faiz nedir ki alışverişten ne farkı var?” Şeytan bunları söyleterek kişi Cenâb-ı Hak ile boy ölçüşen, O’na başkaldıran konumuna geliyor. Tabi bunu bir meydan okuma psikolojisiyle yaptırmıyor. Sen doğrusunu anlıyorsun, diyerek nabza göre şerbetler de verdiriyor şeytan. Kimisi reform gerilimleriyle dine iyilik yaptığı saik düşünceyle bunu yapıyor. Allah azze ve celle arka plandaki sabit cürümü biliyor. Allah azze ve celle mücrimleri kesinlikle yakalar.
-Adam ibadete yöneliyor, şeytan ona gelip hem de ilk günde diyor ki “En iyisini yapacaksın. En küçük ayrıntıyı bile kaçırmayacaksın. Farzlar sünnetler nafileler hatta mümkünse üstüne de koyacaksın.” Şeytan böylelikle kişiyi pes ettirmeye çalışır, yılmasını ister. Güya şeytan iyiliği söylüyor. Kişi “Benim esas önceliğim Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin hayatında tatbik ettikleridir.” Diyerek bunun üzerinde ilerlemeli.
Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR
👇🏻👇🏻👇🏻
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder