12 Ekim 2023

Gençlerle Söyleşi-57

KONU: TEMİZLİK 


(Bursa/Görükle Gençlik Merkezi 12.Şubat.2021 tarihli söyleşiden kesitler)


-“Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar!

Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir.Elbiseni tertemiz tut.Her türlü pislikten uzak dur.” (Müddessir/1-5)


Allah Azze ve Celle, Kur’an’ın nuzülü sürecinde daha ilk ayetleri

Peygamber’ine indirdiği zamanlarda;

“Kalk,uyar. Rabb’ini tekbir et, O’nu en büyük olarak bil, takdim et, Rabb’ini yücelt” Demişken daha bu ilk ayetlerin hemen peşi sıra; “Elbiselerini de temizle, onları temiz tut” buyurdu. Böylece temizleme kavramı, ilk ayetler ile birlikte daha kıyafetten başlayacak şekilde gündeme gelmiş oldu. Hemen akabinde de kötü şeylerden de uzak dur! Onları kendinden sav, beri olsunlar, yakın etme kendine...

Onları hecret, kabullenme, reddet!

Böylece temizlik kavramını hem elbiselerin necasetten temizlenmesi olarak anlıyoruz hem de kişi bu temizlik algısını bunun da ötesine taşıyarak davranışlara yükseltiyor. Yani bazı davranışların temiz olacağını bazı davranışların kirli sayılacağını...

Sadece kıyafetlere değil bulaşan pislikler; insanın davranışlarına da uzanabilir. İnsanın sadece

davranışlarında da kalmaz pislikler. İnsanın bu kez düşüncelerine ulaşabilir. Sadece düşüncelerinde de kalmaz pislikler. Bu kez ‘görülebilir’ olarak başkaları üzerinden kendi

üzerinden doğrudan fiiliyatla kalbine kadar artık uzanmaya başlar. 


-Öyle sanıyor ki bazıları; Müminler hep kafirlerin o kirli pis, rengarenk gösterseler de çirkef hayatlarının cazibesine koca bir ömür direnç göstererek onların arasına katılmamak için kendilerini zor bela zapt ederek yaşıyorlar. Hayır, öyle değil. Bir zaman sonra Allah Azze ve Celle bu imanları ve amelleri eşliğinde onlarda öyle bir nur var eder ki:

  “Allah’a karşı gelmekten sakının ve Pey­gam­beri Hz. Muhammed’e iman edin ki size rahmetinden iki kat versin, size aydınlığında yürüyebileceğiniz bir nûr nasip etsin ve sizi bağışlasın.” (Hadid-28)

  O nurla onlar yol almaya başlarlar.

Artık küfür, gerçek rengi ile çirkin, pis olarak gözükmeye başlar ve ondan tiksinirler. Ve iffet,temizlik, imanın getirdiği saadet, davranışlarda kalplerinde ayet ayet, böyle sure sure, ilmek ilmek örülür. Bunun hoşnutluğu içerisinde birbirlerini müjdeleyecek kıvama ererler. Allah Azze ve Celle, bizleri de o kıvama erdirsin. (Amin) 

Bu, imanın surelerle ayetlerle gelen muştusu. 


-Kalplerinde hastalık bulunanlara gelince;

“Kalplerinde o çirkin nifak hastalığı bulunanlara gelince, inen her sûre onların murdarlık ve küfürlerini kat kat artırır. Sonunda kâfir olarak ölüp giderler.” (Tevbe-125)

  Her inen ayet her inen sure sadece kalplerindeki bu hastalıktan ötürü onların pisliklerini artırdı. Var olan pisliklerinin üzerine pislik yığdı ve öylece kafir olarak öldüler. Dolayısıyla; Kur'an, bir kimsenin pisliğini artırır mı? Arttırır, kimin? Kalbinde maraz bulunanın. Kalbinde maraz var. Allah Azze ve Celle’nin hükmüne karşı razı değil, o kafirlerin değerlerini önceliyor. Onlardan hoşnut, onları üstte tutmaya çabalıyor. Böyle olursa bir kimsenin aklederek doğruya değil de önyargıyla batıya ve bâtıla kendisini angaje ederse böyle bir marazlı kalp, ayet okusa da çokça sure okusa da o

sadece var olan bu marazdan ötürü, pisliği üzerine pislik yağar. 


-Allah, aynı kitap ile dilediklerine hidayet eder. Aynı kitap ile dilediklerini dalalete sürükler. 


-Biz şayet Cenâb-ı Hakk'ın tertemiz öğrettiği davranışları beğenmeyip iffeti seçmez kafirlerin yaşam tarzındaki kirli ve iğrenç alışkanlıklara doğru yol alırsak bunlar, sadece elimizde kalmaz. Bunlar sadece azalarımızda, bedenimizde kalmaz. Kalbimizi bununla kirletmiyoruz Sanarak sadece kendimizi avuturuz. Çünkü elden kalbe, azalardan kalbe bir yol vardır. Davranışlardan amellerden, kalbe bir yol vardır. Ve bunlar doğrusal bir ilişki içerisinde, biri kirlendikçe diğeri de kirlenir. 


-Elbisemi nasıl sürekli temizliyorsam kalbin de temizlenmesi söz konusudur; şu hâlde onu da bir sürekli temizleme çabası içerisinde olmalıyım. Nedir bunun yolu? Tövbe! Bu da kalbin kirini

temizleyen bir şey. Mü’minler, bunun temizliğinin derdindeler. Mü’minler, yaptığı kirli davranışlardan, kalbine uzayan kirin derdindeler. Dolayısıyla tövbe, onlar için acil ve ivedi bir durumdur. 

 “Allah’ın kabul edeceği tevbe, ancak câhillikleri sebebiyle günah işleyip de, o günahtan çarçabuk vazgeçenlerin tevbesidir. İşte Allah, böylelerinin tevbesini kabul buyurur.”(Nisa-17)


-Her namaz öncesi abdest ile bizler gün içinde o kadar kısa periyotlarla temizliğin peşini kovalıyoruz ki.. Arada necasete dair herhangi bir şey olsa kesinlikle tolere etmiyoruz. Her yeni giren namaz vaktinde tekrardan abdestimizi yeniliyoruz. Gusül abdestimizi aynı şekilde hem bedensel olarak hem ruhsal olarak dirilik ve temizlik versin diye.. Bunlar Cenâb-ı Hakk’ın emri ile öğrendiğimiz muazzam şeyler. Mü’minleri uzaktan görüp anlatsalar, abdestimiz herkesin dikkatini çeken bir şeydir, o kadar temiziz. Allah Azze ve Celle, mü’minlere bu temizliği çölün ortasında yaşadıkları zaman öğretti.

Yani tarihsel ve yöresel de değil, evrensel planda bir anlayış ile. Çünkü biz temizliği mutlak manada Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna çıkmanın bir ölçüsü olarak görüyoruz. Allah Azze ve Celle kıyafetteki bedendeki temizliği, bu denli önemle bize öğretmiş ve çıtasını hayatımızda bu kadar yüksek kılmışken bunun üstüne ruhsal temizliği koydu, altına değil. Bunun üstüne ruhsal temizliği koydu. O zaman Cenâb-ı Hakk, bize davranışlarımızda, amellerimizde, inancımızda, ta kalbimizin derinliklerindeki temizliği

ne kadar hassasiyetle takip etmemiz gerektiğini anlatmış oldu. 


- Fiziksel temizliğimize bu kadar hassas ve titizken, müminlerin ruhsal temizliği kalplerinin temizliğini, davranışların temizliğini ne düzeyde önemseyeceklerini nasıl bir ciddiyetle oradaki bir kirlenmenin peşini kovalayacaklarını varın siz hesap edin. 


-Cenâb-ı Hakk'ın muradı, size zorluk çıkarmak değil. Allah Azze ve Celle'nin muradı, sizi temizlemek. Cenâb-ı Hakk'ın muradı sizi bütüncül bir temizlik ile hem bedeninizi hem

azalarınızı hem gözlerinizi hem kulaklarınızı hem ağızlarınızı hem düşüncelerinizi ve en

bunların hepsinin odağında kalbinizi temizlemek istiyor.

  

-Bütüncül bir temizlik anlayışı ve tasavvuru, müminlerde söz konusudur.

Yoksa amelleri kirliyken kalkıp da “Kalbim temiz benim!” İddiasında bulunmazlar, amelleri kirliyken bilirler ki kalp de kirlenmiştir. Derdine düşer

amellerin kirini, tövbe ile temizlemeye kalkarlar ki Allah Azze ve Celle bunun kalbe bulaşan yankısını, kalbe ulaşan tesirini ortadan kaldırsın.


Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 


https://www.youtube.com/live/hiSHqP4Atj0?si=JMjg4UH2Nlq7vxX6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder