07 Temmuz 2023

İrşâd Sohbetleri 7

Şeytanı Ciddiye Almak  | İrşâd 7 | İsviçre Hacı Kafilesi Programı | Medine | 4.7.2023


(Halis Aydemir Hocamız Bu Sohbeti, Hac Farizasını Yerine Getirmek İçin Gittiği Kutsal Topraklarda Yapmıştır. Kendisine Mebrûr Bir Hac Temenni Ederim)


-Hz.Adem aleyhisselâmı Allah azze ve celle cennetinde güzelce yerleştirmişken, günah da işlemesin diye uyarmışken, günahını işledi ve Cenâb-ı Hâk onu yeryüzüne indirdi. Bizim buraya gelişimiz de farksız; bizler de günahkar olarak geldik bu topraklara. Hz.Adem aleyhisselâm günlerce dolaştı; Cenâb-ı Hâkk’ı tekrardan nasıl memnun edeceğini düşündü durdu. Allah azze ve celle ile ilişkiyi tekrar düzeltmek, tekrar O’nun gözüne girebilmek için ne yapması gerekti bunu öğrenmek istedi. İşte bu bizim ibadet öğrenme ihtiyacımızın Hz.Adem’deki ilk filiz verdiği an. 


-Cenâb-ı Hâkk’a masiyetten geri dönüşün bedeli o kadar hafif değil. Dönüşü kolay ama sebat ve ciddiyeti göstermemizi Cenâb-ı Hâk istiyor. 


-Burada Allah’a kulluk edelim diye tesis edilmiş ilk mabede geldik. Nasıl bir hak dinin daha ilk insana kadar giden kadim bir sürecini yaşadık. 


-Resûlullah (sav) kula kulluğu, taşa kulluğu reddetti. Mabede kulluk yoktur, binaya da kulluk olmaz. Biz Beyt’e de kulluk etmiyoruz. Beyt’in Sahib’ine kulluk ediyoruz. Hiç birimiz “Ey Kâbe bana evlat ver, iyi ticaret ver vs” demedik. Kâbe’ye secde etmiyoruz. 


-Kâbe’nin içine girebilenler giriyor; kalanlar da dışarıda namaz kılıyor. Örneğin İstanbul’da cumaya giderken geç kalanlar seccadelerini dışarıya seriyorlar. İçerisi taştığı için caminin duvarında sıra sıra kılıyorlar. Bunda bir rahatsızlık var mı? “Biz bu duvara secde yapıyoruz” diyor muyuz? Hayır. İçerisi dolu biz de dışarı taşmışız. İşte Kâbe’de böyle bir mabed. Hz.Adem o zaman o kadar yaptı, küçücük, içine hepimiz sığamayacağımız için dışarıda sıra sıra ibadet ediyoruz. 


-Bu şeytan var ya, siz ne zaman iyi bir iş yapmaya kalktığınızda illa ki gelir. İlla ki gelir peygambeleri bile es geçmedi. Şeytan gelir niyetlerimize bir şeyler bırakır, ifsat etmek için. 


-Eğer bir kimse hac ibadetinden dönmüş, artık benim günahım münahım kalmadı, şeytanla da işim olmaz diyorsa; bu kişi haccın mesajını yakalayamamış demektir. “Eyvah benim çok amansız bir düşmanım varmış, benim eşimle ilişkimi bozmak isteyen.. Sabah akşam komşumla iş arkadaşlarımla, her ne iyi iş yapmak istediğimde tam ortasına oturmaya and içmiş korkunç bir düşmanım varmış.” demezsek bu şeytan bizi aldatır. Çünkü düşmanını ciddiye almayanın, düşmanının avı olması kaçınılmazdır. 


-Bir akşam iki sahabe yolda Resûlullah’ı (sav) görüyor, yanında da bir hanımefendi var. Karşılaşıp da Resûlullah’ı (sav) rahatsız etmeyelim diye hızlanmışlar, Resûlullah (sav) bir hanımefendiyle beraber belli ki annelerimizden biridir. Bakmışlar hızlıca kaçarken, arkalarından Resûlullah efendimiz (sav) seslenmiş; “Hele siz ikiniz yavaş olun, gelin bakalım buraya” diyerek onları durdurmuş. “Bakın bu anneniz Safiye’dir” diye onlara yüzünü göstermiş. İki sahabe “Ya Resûlullah yani biz senin hakkında nasıl başka bir şey düşünebiliriz?” demiş. Resûlullah da (sav) demiş ki “Sizinle ilgili değil. O amansız düşman var ya. O düşman içimizde kanın dolaştığı gibi dolaşır. Dolayısıyla size karşı ona fırsat vermek istemedim.” 

  Allah Resulü’nün hayatında şeytanı ciddiye alışına bakın; bizim hayatımızda şeytanı ve tehlikesini ne kadar az ciddiye alışımıza bakın.

  Kur’an-ı Kerîm’de Cenâb-ı Hâk; Şeytan size her bulaştıkça bana sığının başka türlü işin içinden çıkamazsınız, diyor. O sizi göremediğiniz bir yerden görüyor. Elinize sopa alıp baş edemezsiniz, göremiyorsunuz. Dolayısıyla sizi onun eline çaresiz bırakmadım. Ne vakit ki vesvesenizi hissettiniz bana sığının, diyor. 


https://youtu.be/PQv8Ltelmo8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder