"Hanginiz daha güzel amel yapacaksınız?" diye Allah bizi yaratmıştır.
Yaratılışın temelindeki bu sebep gözden kaçırıldığı sürece insan dalâlete sapmaya, yanlış, amaçsız işlerle uğraşmaya, yaptığı gayretin boşa çıkmasına mahkûm kalmaya devam edecektir. Çünkü Allah yaratılışın temelinde bu sebebi koymuştur.
Hayatın kendisi bu gözle tahlil edilirse doğru sonuçlar elde edilir. Doğru çözümlemeler elde edilir. Başa gelen sıkıntılar bu merkezden ele alınırsa, ele geçen para bu merkezden ele alınırsa, hayırlar-şerler, bu bakış açısı ile değerlendirilirse o zaman Cenab-ı Hakk’ın muradı ve O'nun vermek istediği mesaj kişiye, yaşamı içerisinde daha doğru anlaşılır. Doğru anlaşılınca da kişi buna göre yapması gerekeni doğru tesbit edecektir.
Eğer böyle düşünmekten uzak kalırsa başa gelen sıkıntıların neden geldiğini anlamakta zorlanacak, Allah'ın temel maksadını, arka planındaki gerçek sebebini değil, zahiri olanı, yüzeysel, dışa vuran araçları görecek, bunlardan kaynaklandığını düşünecek, bunlarla savaşmaya başlayacaktır.
Ayetlerde mesela Allah cc İsrailoğullarından, onlardan aldığı misakdan sözden bahsetti. İsrailoğulları'nın misakı bozduklarında başlarına neler geldiğinden, bu sözü arka plana atıp unuttuklarında, başlarına neler geldiğinden söz etti. Cenab-ı Hak diyor ki;
Aralarına düşmanlığı yerleştirdik düşmanlığı soktuk. Ve buğzu soktuk... Birbirlerini sevemez oldular, birbirlerine karşı içlerinde potansiyel bir düşmanlık hissi buluverdiler. Bu toplumlarında emniyeti yok etti. Bu aralarındaki güveni yok etti, sıkıntılara maruz kaldılar. Şimdi onlar böyle birbirlerine karşı bu düşmanlığı hissederken, bu onların hayatlarının her türlü yönüne etki ederken, dönüp sebeplerini araştırmaya koyulduklarında biz misak-ı, Allah'la olan sözleşmemizi bozduk. Bu sebeple bu hale geldik demezler de!..
“Falanca şunu yaptı, falanca şunu söyledi, aramızı bozdu. Filanca şöyle bir fitne çıkardı şöyle oldu!”
Diye gidip bunun zahiri başlangıç noktalarını tespit ederler. Halbuki Allah diyor ki, arka planda ben varım!..
Yaratılışın temelindeki bu sebep gözden kaçırıldığı sürece insan dalâlete sapmaya, yanlış, amaçsız işlerle uğraşmaya, yaptığı gayretin boşa çıkmasına mahkûm kalmaya devam edecektir. Çünkü Allah yaratılışın temelinde bu sebebi koymuştur.
Hayatın kendisi bu gözle tahlil edilirse doğru sonuçlar elde edilir. Doğru çözümlemeler elde edilir. Başa gelen sıkıntılar bu merkezden ele alınırsa, ele geçen para bu merkezden ele alınırsa, hayırlar-şerler, bu bakış açısı ile değerlendirilirse o zaman Cenab-ı Hakk’ın muradı ve O'nun vermek istediği mesaj kişiye, yaşamı içerisinde daha doğru anlaşılır. Doğru anlaşılınca da kişi buna göre yapması gerekeni doğru tesbit edecektir.
Eğer böyle düşünmekten uzak kalırsa başa gelen sıkıntıların neden geldiğini anlamakta zorlanacak, Allah'ın temel maksadını, arka planındaki gerçek sebebini değil, zahiri olanı, yüzeysel, dışa vuran araçları görecek, bunlardan kaynaklandığını düşünecek, bunlarla savaşmaya başlayacaktır.
Ayetlerde mesela Allah cc İsrailoğullarından, onlardan aldığı misakdan sözden bahsetti. İsrailoğulları'nın misakı bozduklarında başlarına neler geldiğinden, bu sözü arka plana atıp unuttuklarında, başlarına neler geldiğinden söz etti. Cenab-ı Hak diyor ki;
Aralarına düşmanlığı yerleştirdik düşmanlığı soktuk. Ve buğzu soktuk... Birbirlerini sevemez oldular, birbirlerine karşı içlerinde potansiyel bir düşmanlık hissi buluverdiler. Bu toplumlarında emniyeti yok etti. Bu aralarındaki güveni yok etti, sıkıntılara maruz kaldılar. Şimdi onlar böyle birbirlerine karşı bu düşmanlığı hissederken, bu onların hayatlarının her türlü yönüne etki ederken, dönüp sebeplerini araştırmaya koyulduklarında biz misak-ı, Allah'la olan sözleşmemizi bozduk. Bu sebeple bu hale geldik demezler de!..
“Falanca şunu yaptı, falanca şunu söyledi, aramızı bozdu. Filanca şöyle bir fitne çıkardı şöyle oldu!”
Diye gidip bunun zahiri başlangıç noktalarını tespit ederler. Halbuki Allah diyor ki, arka planda ben varım!..
“Göklerin ve yerin orduları Allah'ın elindedir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder