ALLAH’ın (cc) İLMİ
-Cenâb-ı Hâk bizler gibi gereksiz,anlamsız beklemez. Cenâb-ı Hâk kulunda hayır bilirse onu bekler,ona işittirir durur. Ama kul bilemez, böyle bir ilmi yoktur. Cenâb-ı Hâk kulunun dönme ihtimali olduğunu, içinde bir hayır bulunduğunu bildi mi , o kulunu yaşatır yaşatır, 85’ine 90’ına dayatır, sonra bir bakmışsın ki elin gavuristanında yapyaşlı bir acuze kadın “Eşhedü enla ilâhe illallâh” diyerek hidayete yönelmiş.
“Allah bir kimsede hayır bilirse ona işittirir.” (Enfâl-23)
Cenâb-ı Hâk yerin ve göğün ordularına sahiptir. Bir vesile ile kula işittirir. Taa gayrimüslim beldelerdeki kimselere nasıl yiyeceği içeceği ulaştırırsa, bilgiyi de ulaştıracak O’dur. Allah iyi ve güzel kullarının ecrini zayi etmez, mekan-mesafe uzak diye zayi etmez. Bunun tersi de geçerli; Allah kötü kullarını da hayır ile buluşturmaz, velev ki Kabe ile dipdibe olsunlar. Kabe’nin dibinde taksicilik yapıyor ama soruyorsun bir kere Kabe’ye gitmemiş. Cenâb-ı Hâk dedi ki büyüklenenleri, diklenenleri, kendisini bir şey zannedenleri ben ayetlerimden savarım, uzaklaştırırım. Yakın bulunması elde edeceği anlamına gelmez, uzak bulunması da mahrum kalacağı anlamına gelmez. Allah’ın cc ilmi ve iradesini bunlar engelleyemez. Mesafeler engelleyemez. Şöyle ailede doğdu diye illa güzel,muttaki müslüman olacak, böyle ailede doğdu diye illa gayrimüslim, münâfık, fasık olacak diye bir şey olmaz. KULUN GELECEĞİ KULUN İRADESİNE BIRAKILMIŞTIR. Allah koşulları (yiyeceği,içeceği her şeyi) takdir eder, kulun vereceği tepkiyi iradesiyle kendisinin vermesini ister. İş gönüllü bir iştir. Cenâb-ı Hâkk’a yönelim sevgiyle olan, kulun huzura baskısız geldiği bir iştir. Gelecekse sevdiği için gelsin,zorla değil. Eğer bir gün yanlışlarından dönecekse sevdiği için dönsün. Eğer sevdiyse, Cenâb-ı Hâkk kulunu bekler, onu yaşatır. Şimdi anlıyor musunuz niye birini 60’ına 70’ine kadar yaşatıp da Allah’ın hidayete erdirdiğini gördüğümüz ama diğerinin 30’unda 40’ında öldüğünü. Allah azze ve cellenin ilmi bizim ilmimiz gibi değil. Onda o hayrı bilmiş. Onda o hayrı bildiği için işittirip bekletmiş. Diğerinin ise asla dönmeyeceğini, yolu tükettiğini bilip biletini kesmiş. Cenâb-ı Hâkk bizim içimizi dışımızı bilir, kırmızı çizgiyi geçtiğimizi ve asla dönmeyeceğimizi bildiğinde -maazallah- artık gözlerimizi perdeler, kalplerimizi mühürler. Bu sonsuz bir cürüm demektir.
Halis Aydemir
Cuma Vaazı- Bursa Nilüfer Camii 14.Nisan.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder