İYİLİĞİN-DÜRÜSTLÜĞÜN BAŞI
CENÂB-I HÂKK’I TANIMAKTAN GEÇER
-Fatiha Sûresi’nin doz olarak sürekli alındığı bir ibadettir namaz!
-Allahım, beni yaratmış ve yaşatmaktasın. İyi ki bunun farkına beni vardırdın, bundan ötürü sana hamd ederim! Zâtını bana tanıttın, bundan ötürü sana hamd ederim. Her şeyimle sana muhtacım.
-İyiliğin başı Rabbini tanımaktır. Rabbini tanımayan insanın komşusunu,müşterisini tanımasından, etrafını iyi tanımasından söz edilemez.
Allah azze ve celleyi tanımamış adamın sözde iyiliğine hiç bir Mü’min kanmaz. Mü’min bilir ki iyiliğin başı Cenâb-ı Hâkk’ı tanımaktan geçer. Kulda bir dürüstlük varsa, önce Rabbini tanıma dürüstlüğünü yerine getirmek durumundadır.
-Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi Rabbine 10 senedir olan borcunu ödememiş olan, bize hiç ödemez.
Bir insanın karakteri Cenab-ı Hâk ile ilişkisi nasılsa öyledir.
Rabbine dürüst olmayan kişinin bize karşı göstermelik dürüstlüğüne kanamayız.
-İnsanlar; Cenab-ı Hakk'ı tanıyanlar ile tanımayanlar, O'nun (cc) emir ve yasaklarına itaat edenler ve etmeyenler olarak iyi veya kötü insanlar olarak ikiye ayrılır.
-"Dindar olmasa da iyi insandır." söylemi şeytani bir söylemdir.
-Bizim yapabileceğimiz şey,
Cenâb-ı Hâkk’ı tanımaya, Kitab’ını okuyup anlamaya, gönderdiği elçisinin yaşadığı o güzelim hayatı öğrenip tatbik etmeye çalışmaktan ibaret. Buna daha fazla dikkat edenimizi, daha fazla takdirle karşılarız.
-Hırslarımıza rağmen nasıl iyi insanlar olarak kalacağız? Cenâb-ı Hâk bunun yolunun namazdan geçtiğini söyler.
Namazsız bu mümkün değildir.
Cenab-ı Hakk’a karşı saygısı ve korkusu olanın özde iyiliği, dürüstlüğü yoktur. Şartlar değiştiğinde kötülüğü ortaya çıkarıverir!
-Herhangi namaz biçimi bizi kurtarır mi? Hayır. Huşû üzere olacak ki namazımız bizi günahlardan, kötülüklerden korusun; yaradılıştan gelen kötü davranışlarımızı kontrol edebilelim. Aksi halde "Namaz kılıyor ama kötü işler yapıyor!" denilen zümrede kalırız.
-"Huşû"suz namaz kılanların iyi insan kalmasının mümkün olmadığı gibi namazı olmayanların da iyi insan olması asla söz konusu değildir.
-Yaradılıştan gelen zaaflarımız, hırslarımız, kötü davranışlarımız da var. Namaz, oruç, zekat, infak gibi diğer ibadetlerimiz; kendimizi kontrol edebilmemizin araçlarıdır. Bu araçları göz ardı edenlerin kendisini kontrol edebilmesi söz konusu değildir. Kontrol araçları (ibadet) olmadan kontrollü olabileceğini söylemek, fren olmadan, direksiyonu tutmadan yolda düz gidebileceğini söylemek kadar absürt olur.
Halis Aydemir
Cuma Vaazı- Bursa Nilüfer Camii 12.Mayıs.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder