Namazsızlık Korkunç Bir Risktir

    Namaz kılmadığı halde “Canım, kâfir değiliz ya” demek kolaydır. Ancak namazın güvencesine kavuşmadan imanı daima koruyabileceğini sanmak büyük bir tehlikedir, korkunç bir risktir. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Gerçeği Kim Sahipleniyor?

    Hayat, fark ettikleri gerçeği sahiplenen ve gayret edenlerle, fark ettiği halde sahiplenmeyip duygularıyla hareket ederek vazgeçenlerin yaşadığı bir alan olarak akıp gider. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Takva Yoksunluğu ve Sonuçları

    Kişiyi ateşten uzaklaştıracak ve cennete girmesini sağlayacak en önemli değer “takva”dır. 

   Takva yoksunu insanların zamanla iman yoksunu kimselere dönüşmeleri; iman yoksunlarının da ebedi cehennemlik olmaları kaçınılmazdır. Çünkü imanı koruyan şey, amel ve takvadır!

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

İbadetlerinin Kabulü İçin…

   Hiç düşündün mü?

   Namazın, orucun ve diğer ibadetlerinin kabulü için Allah’a (cc) dua ediyor musun? Yoksa kabul edildiğini varsaymakla mı yetiniyorsun? Oysa kabul edilmeme ihtimali ne büyük bir kayıptır…

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Kur’an’a Bağlan Hayat Değişsin

   “Şayet biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, onu Allah korkusundan titremiş ve paramparça olmuş görürdün. İşte bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz.” (Haşr Sûresi 21)

  Sen Kur’an-ı Kerîm’e yönel Kur’an-ı Kerîm seni en doğrusuna iletecektir. Sana en doğru kılavuzluğu yapacaktır. Çünkü o diri bir kılavuzdur, ruhu vardır. Sen Kur’an-ı Kerîm’e yönel. Sana moral de verir motivasyon sağlar. Kur’an-ı Kerîm’in dinamik, besleyici, şarj edici, yol gösterici etkinliği dindarlığının merkezinde olmayan kimseler, yanlış bir dindarlık yaşıyorlar demektir. Devre güç kaynağına bağlanmamış gibi…

  Cenâb-ı Hak insanların hükümlerini verdiğinde, değerlerini biçtiğinde, cennette mertebelerini oluşturduğunda, kim Kur’an-ı Kerîm’le daha çok meşgul olmuşsa, ona göre bir irtifa kazanıyor, bunu görsek o zaman vaktimizi nerelerde değerlendirdiğimize dair ciddi pişmanlıklarımız oluşur. Bu oluşmasın diye söylüyorum; Kur’an-ı Kerîm’le vakit geçirmekten daha kıymetlisi yoktur. Hayatın Sahibinin Sözü… Daha ne olabilir ki.. Hayata dair her şeyi öğretir, hayatın anlamına davet eder ve kalıcı sonsuz bitimsiz geleceğe ulaştırır. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

İşin Var Ama Kur’an Yoksa?

“Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.” (İsra Sûresi 82)

 Bizim hayatın hangi katmanında, mecrasında meşguliyetimiz olursa olsun o bulunduğumuz çevrede Kur’an-ı Kerîm eşlik ediyor olmalı. Eğer o topluluğun yaptıkları işe Kur’an’ı öğrenme heyecanı eşlik etmiyor ise, Kur’an ihmal edilmiş ve o yaptıkları işler öne çıkarılmıştır. Burada eksen kayması yaşanmış demektir. Şeytan onları o meşguliyetlerle aldatmış demektir. Kur’an’dan istifadeniz düşük ise orada bir tutarsızlık var. Kur’an-ı Kerîm Allah’ın (cc) kelamı. Kur’an-ı Kerîm yol göstericidir. Kur’an-ı Kerîm sana eşlik ederse yaptığın işi çok daha verimli yaparsın…

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Herkes Kendi Yolunu Seçer

   İnsanların yaratılıştan gelen iradeleri var, Cenâb-ı Hakk’ın bahşettiği. Herkes kendi iradesiyle farklı yönlere savruluyor. Herkes özgün, bağımsızdır. Sorumluluklarımız bizimle başlayıp bizimle bitiyor. Hesabımız da bizimle başlayıp bizimle bitecek. Başkalarıyla olan etkileşimlerimizin elbette doğru-yanlış yöndeki sonuçları bizim amelimizin bir parçası olacak, ama başkalarının buna rağmen tuttuğu yol, irade, bu bizi ilgilendirmez. Biz uyarımızı yaparız, bu bizim sorumluluğumuzun bir parçası…

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Sadakat mi Sosyal Baskı mı?

“Yalnız benden korkun.” (Bakara Sûresi 41)

  Cenâb-ı Hak buyuruyor ki sadece benden sakının, sadece beni gözetin. Başkaları ne der diye hal ve hareketlerinize yön verdiğiniz an başkasından sakınıyorsunuz demektir. Takvanız başkası odaklı yaşanmaya başlanmış demektir. Eşiniz ne der diye, çocuklar küser diye, başkasından fırça yeriz diye hangi işinizi ona göre ayarladıysanız işte bu takvanın kendisidir. Takva kelimesi “korunma” demektir. Korunma tedbiri akleden bir insanın önsezisiyle aldığı bir reflekstir. 

  Sevdiği kimseyi kaybedeceği endişesiyle Cenâb-ı Hakk’ın emirlerinden vazgeçen bir kadın veya erkek sınavın tam ortasındadır. Böyle yaparsam Allah (cc) kızar dediğimiz yerde; ama böyle de yaparsam çocuğum kızar diyerek Cenâb-ı Hakk’ı öteleyerek berikini öncelediğinde takva bir başkası için yaşanmış demektir. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Amellerim Cennete Yetişir mi?

  “Hiç kimse kendi ameliyle cennete girmez.”

“Sen de mi ya Resulallah!” dediklerinde de

“Evet ben de meğer ki Rabbim beni rahmetinin kucağına almış olsun.” (Buharî, Rikak, 18; Müslim, Münafikîn, 71-73).

   Amel edeceğiz; abdeste dikkat edeceğiz, namazı vaktinde ve camide kılmaya dikkat edeceğiz, oruca, Kur’an okumaya dikkat edeceğiz, cihad edeceğiz, İslam’ı yaymaya çalışacağız. Rasûlullah’ın (sav) yanındaki çekirdek kadronun yani

Sahabe-i kiramın ortalama hayatı böyleydi. Ama onlara bile Rasûlullah (sav) diyor ki; Amelleriniz cennete girmeye yetişmez. Beni de amellerim cennete sokmaya kafi gelmez. Ancak Cenâb-ı Hak bardaktan boşalırcasına üzerime rahmetini yağdırır ben o sayede cennete girebilirim. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

İbni Hibban Dersleri | 26.7.2025

Haberler Kısmı 4555| İbn-i Hibban | 26.7.2025

Dersten Kısa Notlar:

-Mal-mülk, makam, soy-sop üzerinden gelen asalet diye bir şey yoktur. Bu, şeytanî söylemdir. Hz. Peygamber’in sallâllâhu aleyhi ve sellem “malları var diye böyle söylüyorlar” dediği bu zenginlik ellerinden alındığında öyle olmadıkları ortaya çıkar.

-Ehli dünyanın asaleti ancak dünya mallarıdır. Malı esas alıp onun peşine koşarlar, mal yığarlar, kendi kadri kıymetini malları ile ifade ederler; “ben buyum” der gibidirler. Karşınızda insan yok,mal var. “Ben malım” diyen “malın teki”dir artık karşınızdaki.

-İnsanlar suretlere ve mallara bakar ama “Allah (cc) ne suretlerinize, (soylarınıza, rütbenize, güzelliğinize) ne de mallarınıza (zenginliğinize) bakar. O ancak kalplerinizdekine ve amellerinize bakar.

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/jd_2Vs3pdFM?si=xCrmfXLgfptNY3md

Neden Dünya ile Yetinirsin?

   “Bize kavuşma ümidi taşımayanlar, dünya hayatıyla yetinip onunla mutlu ve huzurlu olanlar, kanıtlarımıza aldırış etmeyenler var ya, hak ettikleri için onların yeri ateştir.” (Yunus Sûresi 7,8)

   Neden insanlar Allah azze ve cellenin ayetlerinden gafil olmayı yeğlerler, ayetlerden ısrarla inatla uzak dururlar, o ayetlerin kendilerinde oluşturduğu karşılıkları yok etmeye unutmaya çalışırlar? Cenâb-ı Hak diyor ki dünya hayatı ile razı oldular, onunla mutmain oldular. Dünya hayatı onların gözlerini doldurdu. Bütünüyle bu dünyaya yoğunlaşmak istediler. Öteye dair her türlü hatırlatıcı şeyi hayatlarından çıkarmak istediler. Dolayısıyla ukbaya dair söylemler ve ukbaya dair sorumluluklar onları alakadar etmemektedir. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Evrene Bak, O’nu Tanı!

   Yaradan’ın eşsiz bilgisine tanık olunca hayran oluyoruz ve Yaradan ile aramızda bir sevda başlıyor. İşte “din” dediğimiz süreç bu sevda üzerine kuruluyor. Eğer ortam okumasını yapmamış, Yaradan’ın kendisine olan nimetlerini görüp de O’na minnet duymaya, “Kim bana bu güzellikleri yaşatıyor?” diye O’nu aramaya koyulmamış kimselerin dine adım atmaları söz konusu değil. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Hazinene Sahip Çık

   Cenâb-ı Hak her birimizi zorluklarla sınıyor. “Bana olan aşkı sevdayı, bağlılığı, yakınlaşmayı ne pahasına yaşıyor bu kulum?” Bunu sınamak için yolu bazen uzatıyor, yokuşlar koyuyor, basamaklar koyuyor. Cenâb-ı Hak bariyerleri artıra artıra hepimizin takvadaki sınırını, yüksekliğini tespit ediyor. Varınca Katına en değerlilerimiz; en çok muttaki olanlarımız… (Hucurat 13)

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Yatırım Yerini Seç!

   Allah azze ve celle bize vadettiği amaca tutunabilmek demek, bundan aşağı bütün amaçları sıradanlaştırmak demek aynı zamanda… Ve artık onlardan heyecan duymaktan uzaklaşmak demek…

   Biz ahirete tutunabilmek için Allah azze ve cellenin emirlerini yerine getirmek zorundayız. Cenâb-ı Hak diyor ki “Çalışman gerek.” 

“Allah’ın lutfundan nasip arayın.” (Cuma Sûresi 10)

   Çalışıp mal kazanıp o kazandığın mal ile ahirete yatırım yapacaksın. Paranı fakirlerle paylaşacaksın. Çünkü bizim inancımıza göre Allah azze ve cellenin bize dünyada verdiklerini, biz olmayanlarla paylaşır O’nun rızasını kazanırız. 

“Mallarını Allah yolunda harcayanların örneği, her başağında yüz tanenin bulunduğu yedi adet başak çıkaran bir tohum tanesi gibidir. Allah dilediğine katlayarak verir.”(Bakara Sûresi 261)

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Cenâb-ı Hakk’ın Planına Güven

   Cenâb-ı Hakk’ın planının senin için bir gelecek vadettiği ümidinden koptun, gayrımeşru bir yola tevessül ettin… Helal olarak sana açılacak başka nice kapıları teptin, haram olan bir kulvara girdin. Bize şeytanın “gel gel” dediği, yeni bir plan vadettiği her yerde zorlandığımızda ancak biz Allah azze ve cellenin bizim için olan planına olan güven ile sabredebilirsek, o yanlıştan, o harama uzanmaktan geri durabilirsek o haram seçenek kaldırılır ve Cenâb-ı Hakk’ın helal olan seçeneği gelir. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Şeytan Fitneye Uğratmasın

“Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.” (Araf Sûresi 27)

 

  Şeytan bizi de fitneye uğratmasın!

  Hz. Havva ve Hz. Adem anne babamız… Cenâb-ı Hakk’ın yapma dediğini yaptılar ağaçtan yediler. Orada bir çıkar var zannettiler. Allah’ın “yapma”dediği her ne şey varsa orada bir çıkarımız var sanıyoruz bu zinada da böyle, faizde alkolde de böyle… Sanki Cenâb-ı Hak sana oradan senin sağlamayı düşündüğün avantajı esirgemiş de, sen O’na rağmen oradan o avantajı alacaksın. Cenâb-ı Hakk’ın “yapma” dediği şeyden her ne umuyorsan aynı model ile şeytanın davetine karşılık vermiş, masiyete düşmüş olursun; ana babanızı cennetten çıkardığı zamandaki gibi…

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Hakkı Anlatmak Senin Vazifen

   İnsanlara sırat-ı müstakimi anlatın, anlatmak için çaba gösterin. Allah azze ve celle insanlara her türlü vesileyle doğru yolu gösterecek ancak bu vesilelerden biri olmamızı da bize ayrıca emrediyor. Öğrendiklerimizi insanlara açıklayan, hakkı onlara tebliğ eden bu süreç Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem ile başladı ve devam eden bu süreçte yol almamızı Cenâb-ı Hak bize emrediyor. Biz bunu yapsak da yapmasak da, yaptığımız anda dahi ve sonrasında dahi, o kişiye Allah azze ve cellenin ister bizim vesilemizle ister diğer vesilelerle Hakkı apaçık kılacağından asla en küçük bir tereddütümüz olmamalı. Bu hususta her türlü çabayı gösterirsek sevap alırız. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Kalan Sadece Kulluktur

Dünyalıklar Geçer Kalan Sadece Kulluktur 

“Her kişi yarın için ne gönderdiğine baksın.” (Haşr Sûresi 18)

Cenâb-ı Hak herkes ne kazandığına, ne kadar kariyer yaptığına baksın demedi. Cenâb-ı Hak ne kadar çocuk sahibi olduğuna, ne kadar çevresi bulunduğuna baksın da demedi. Herkes yarına ne gönderdiğine baksın dedi. Ötedeki yani dünya sonrası geleceğimizi inşa edebiliyorsak başarılı bir dünya hayatı ortaya koyabileceğiz demektir, Allah’ın (cc) inayetiyle.. 

Başarı, sonsuz geleceğimizin adıdır. Bunu gerçekleştirdiğimizde o zaman adam olmuşuzdur erkeğiyle, kadınıyla..

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Kitabu’l Enbiya | 13.7.2025

Kitabu’l Enbiya | 3414 | Sahih-i Buhari Hadis Dersleri | 13.7.2025

Dersten Kısa Notlar:

-Kişi, Allah azze ve cellenin istediği formal (şeklî) unsurlara dikkat etmez, Allah’ın (cc) buyruklarına ve hudutlarına itaat etmezse şartlar aleyhine döner. O yüzden sünnete (ölçüye) dikkat etmek zorundayız.

-Hakkı tavsiyedeki ilk önceliğimiz; kulluk vazifemizi îfa etmek, Cenâb-ı Hakk’a karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek olmalı. Sonrasındaki hedefimiz, “ola ki düzelirler” düşüncesi ve niyeti olmalı.

-Lût’un karısı, Lut kavminin işlediği cürümü işlemediği hâlde aynı azaba uğradı. Çünkü işlenen o cürüme karşı ne rahatsız oldu ne de ıslah için herhangi bir isteği, gayreti, düşüncesi oldu.

-Günahta ısrar edip dorukları zorlayanlar için Cenâb-ı Hakk: “Aşağılık maymunlar olun!” diyerek onlara zilleti yaşattı. İşte bunlardır maymunların ataları. Maymunlar ile insanlar arasındaki gen yakınlığı da bundan kaynaklanmaktadır.

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/kBxOnn6OpB0?si=6GcJdciwHF0fZaBT

Enbiya Sûresi | 13.7.2025

ENBİYA SÛRESİ

13.7.2025 tarihli dersten kısa notlar:

-Yerken içerken, alıp satarken, hayatında hep “Yaradan’ım ne der?” diye hareket eden; arzularıyla, itibarıyla, ailesiyle, kariyeriyle karşı karşıya geldiğinde sonuçları kötü görünse de “Rabbim Sen ne dersen o olsun” diyen kişiler özgürleşir. Diğerleri; Yaradan’ın buyruk hakkını susturan korkaklardır.

-Cenâb-ı Hakk’ın haram ve helallerine dikkat etmeyen, giydiğine yiyip içtiğine dikkat etmeyen, alıp satarken Hakk’ı gözetmeyen kişilerdir, cinlenmiş kimseler. Bunlardır şeytanın karînleri.

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/glNcYFYCpDM?si=3BgWc-EH-KQZZkyP

Boykot: Rabbin İçin Vazgeçmek

Boykot: Rabbin İçin Vazgeçmek

   Zulme karşı durmak için zulmü destekleyen ürünleri boykot ediyorum. Hepimiz biliyoruz ki Müminler bu boykotu müşterek yapsalar o firmalar 1 haftaya kapanmak zorunda kalırlar. Ben üzerime düşeni yaptığım zaman başkalarının bana katılmayışının cürmünü bana çektirmez Cenâb-ı Hak, bunun vebalini bana yıkmaz. Biz kendi planımızda üzerimize düşeni yaptığımız için müsterih oluyoruz. 

“Onun çabası boşa düşmeyecek.” (Enbiya Sûresi 94)

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Dünyan İçin Ahireti Satma

Dünyanın Geçici Kazancı İçin Ahireti Satma!

   Acaba bazen amaçlarımız ile araçlarımız birbirine karışıyor mu? Böyle arada kalıyorsak Cenâb-ı Hak koşulları öyle bir ayarlar ki bizim dünyada araç diye bildiklerimiz ile Cenâb-ı Hakk’ın vadettiği amaç arasında kalırız. Ya o amaç dediğimizden vazgeçip dünyalığa sahip olacağız ya da dünyalığı kaybedip asıl amaca ulaşacağız. Dünyalık amaç uğruna ahireti nasıl harcayabileceğimizi hem kendimize hem Cenâb-ı Hakk’a kanıtlamış olacağız. Dolayısıyla hayat bu iddiana ve bu amacına ne düzeyde tutunduğunun yaşandığı bir yolculuktan ibaret…

“Kim dünya hayatı ve onun ziynetini istiyorsa, orada onlara işlerinin karşılığını eksiksiz veririz; orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar. Onlar, âhirette paylarına ateşten başka bir şey düşmeyen kimselerdir. Dünyada ürettikleri boşa gitmiştir; yapıp ettikleri de geçersizdir.” (Hud Sûresi 15,16)

  Demek ki bir kimsenin dünyası muradı olması demek, ukbasını bu uğurda harcar demektir. Ahiretini satar, dünyasına tutunur. 

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

Kitabu’l Enbiya | 8.6.2025

Kitabu’l Enbiya | 3405 | Sahih-i Buhari Hadis Dersleri | 8.6.2025

Dersten Kısa Notlar:

-Özgürlük; tek İlâh'a kulluk etmektir. Kula kulluk ise köleliktir. Allah azze ve celle insanları, kitaplar ve peygamberler göndererek özgürleşmelerini emretmiştir.

-Maddeye (dünyaya) kulluk, gönüllü köleliktir.

-Aynı soya bağlı oldukları hâlde zulme yönelenler, bugünkü Siyonizm'i oluşturdular.

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/QqCDudoQM3w?si=blAJKIoh_9TJ15h7

Enbiya Sûresi | 8.6.2025

ENBİYA SÛRESİ

8.6.2025 tarihli dersten kısa notlar:

Enbiya 97: “Şaşmaz sözün gerçekleşmesi yaklaşmıştır; bir de bakarsın ki inkârcıların gözleri yerinden fırlamış! ‘Gerçekten biz, bu konuda gaflet içindeymişiz; daha da ötesi büsbütün zulme batmışız’ diye yakınmaktadırlar!”

-Öncesinde iman etmiş ve (salih amellerle) imanından bir hayır kazanmış kimseler hariç, ye'cüc ve me'cüc ortaya çıktığında onların fitnelerinden, etrafa yaydığı zararlı etkilerden emin olamayacaktır. Bu hâl, Sûrâ üfürülünceye dek sürecektir.

-Bir kimsenin gönlü Cenab-ı Hakk'ı hatırlamaya isteksiz ise, O'nu hatırlatan herhangi bir delili görmeye, O'nun zikrini duymaya, O'nu hatırlatan herhangi bir sözü duymaya da tahammül edemez.

-Ya Cenâb-ı Hakk'ı tanımaya yöneliriz ya da O'nu yok saymaya. Çünkü O'nu tanımayanlar sevemez, sevmeyenler O'nu sayamaz; O'nun emir ve yasaklarına saygı ile eğilip, teslimiyetle O'na hakkıyla secde edemez.

-Sağlam yere demir atmayanlar oradan oraya savrulur durur. Tüm ümidini Allah'ı vaadine bağlayanlar sağlam bir kuluna tutunmuşlardır. Allah, kendisinden başka dostluklara bel bağlayanların halini, bir örümceğin ipine bağlanmak olarak tarif etti.

-Bu hayatta ancak Allah'ın vaadine tutunanlar gerçek bir vizyon ve gelecek sahibi olabilirler. Gafil olanlar rastgele süreçlerde ilerlediği için ne bir hedef vardır ne istikrâr. "Öyle rast geldi, yöneldim" minvalinde her an her yöne yönelebilirler.

Hfz. Prof. Dr. Halis AYDEMİR

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/gsmcZC1AXnE?si=Sdc5AuoOmLMGgNvC