Sünneti Sabote Etmek

  Sinsi Tehdit: Zayıf Rivayetlerle Sünneti Sabote Etmek

  Sahih olmayan rivayetleri gündem yapmak; sahih rivayetleri gölgelemek anlamına gelir, onlara olan güveni yıkmak anlamına gelir. Bu tür zayıf rivayetlerle düşe kalka aslında Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemin sünnetine en büyük adaveti yapıyorsun.. Bunlar Rasûlullah’ın (sav) portresini kirletmeye başlar ve genel anlamda da sahih rivayetleri töhmet altında bırakmaya başlar. Ve asıl Rasûlullah düşmanlığı, sünnet düşmanlığı, rivayet düşmanlığı budur; rivayetlere bozuk olan şeyleri katmak! Bunlar tarih boyunca Nebevi sünnete en büyük zararı vermiş kimselerdir ve bu sinsi bir tehdittir.

   Açık din düşmanlığı tehlikesi zaten insanların aldığı bir tedbirdir. Ama böylesi sinsi düşmanlar yani daha iyisini daha itinalısını anlatıyormuş, yaşıyormuş gibi yapıp Rasûlullah’ın (sav) söylemediği, söylemesi ihtimali düşük,zayıf, münker ve mevzu rivayetleri konu edinenler; Allah Resulü’nün şahsiyetini, risaletini ve misyonunu kirletmiş olurlar. Bundan Allah azze ve celleye sığınırız!

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/SUyQNvGy3UI?si=XQBSP4MTYY1FVhRe

Kitabü’l Enbiya (26.5.2024)

Kitabu’l Enbiya | 3346 | Sahih-i Buhari Hadis Dersleri | 26.5.2024

Dersten Kısa Notlar: 

  Mü’minlerin annesi, Ümmü’l-Hakem Zeyneb Binti Cahş radıyallahu anhâ’nın anlattığına göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, korkudan titreyerek onun yanına girdi ve:

“Allah’tan başka ilah yoktur. Yaklaşan şerden dolayı vay Arabın haline! Bugün Ye’cûc ve Me’cûc’un seddinden şu kadar yer açıldı” buyurdu ve baş parmağı ile şehadet parmağını birleştirerek halka yaptı. Bunun üzerine ben:

– Ey Allah’ın Resûlü! İçimizde iyiler de olduğu halde helâk olur muyuz, dedim? Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem :

– “Kötülük ve günahlar çoğaldığı vakit, evet” buyurdu. (Buhârî, Fiten 4, 28; Müslim, Fiten 1) 

-Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem demek ki telaş anında Kelime-i Tevhid’i söylüyor, Allah’tan gayrı ilah yok diyor. Panik,telaş,korku halinde ne diyeceğimizi Rasûlullah’ın dilinden bunu öğrenebiliriz, belli ki ürkmüş. 

-Bir toplum, aralarında iyiler olduğu hâlde helak olur mu?

  “Çirkinlik çoğalırsa, evet” demiş Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem. 

Eğer kötüleri ikaz edenler olursa Cenâb-ı Hak onları kurtarır ashabda olduğu gibi. Muhlisler kötülere ses çıkarıp, ikaz edip iyiliği teşvik etmedikleri için onlar da azap görür. 

  Yapılan yanlışları hoşgörüyle karşılamış, ne eliyle ne diliyle ne de kalbiyle buna karşı durmamış, protesto etmemiş, ‘Bu yaptıklarınızın bir parçası olmak istemiyorum” diye kendisi bir kenara çekilip tavır koymamış kimseler, kendi hayatlarında bu çirkinlikleri yapmıyor olsalar dahi onlar da helâkin bir parçası olurlar. 

  Biz de kanıksadık, içselleştirdik, normal saydık ve duyarlılığımız kayboldu ise bu sıkıntı! 

-Kesin bilgisine sahip olmadığımız konular hakkında erken davranıp yorum yapmak yerine 'Bilmiyorum' diyebilmeliyiz. Çünkü;  

  ‘Her haberin kararlaştırılmış bir zamanı vardır, siz de onu yakında bileceksiniz.' (En'am, 67)

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/AGx2DrTLDcY?si=mTH8AUQdavBvfjSW

Enbiya Sûresi (26.5.2024)

ENBİYA SÛRESİ

26.5.2024 tarihli dersten kısa notlar:

-Hâlâ hayatta iseniz ibtila edileceğiniz içindir. Cenâb-ı Hakk, ölümü ve hayatı sınamak için yarattı.

  

-Ka'be, Allah Azze ve Celle'nin kıble olarak işaret etmesi dolayısıyla değerlidir, yoksa taştan yapılmış bir yapıdır. Ona bir kutsallık atfedip dualara karşılık beklenmez. Duaları işiten de karşılık veren de Allah'tan (cc) başkası değildir.

-Allah Azze ve Celle sınamak üzere her birimize farklı farklı üstünlükler verdiği gibi farklı farklı zafiyetler verdi. Verilenlerden dolayı isyan etmek, sınav kağıdını yırtıp çıkmak gibidir.

-Hayattaki bazı işlerimizin aksi gitmesi gidişatın kötü olduğunu değil, Cenab-ı Hakk'ın bizi o işlerde sınadığını gösterir. Teslimiyetin babası Hz. İbrahim gibi bir bakış açısıyla okumalı, Allah'a olan güvenimizi bozmadan O'na (cc) teslim olmalıyız.

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/HU67SGk2mKQ?si=bTrdaZ-B7ZMXANwb

İbni Hibban Dersleri (25.5.2024)

Haberler Kısmı 4478 | İbn-i Hibban | 25.5.2024

Dersten Kısa Notlar: 

-Hicret iki çeşittir: Arabilerin hicreti; (savaş için) çağırıldığında icabet eder, emrolunduğunda da itaat eder. Hâdırın (şehirdekilerin) hicreti ise daha şiddetlidir, ecri de daha çoktur.

-Mücahit kimse nefsine karşı ve Allah'ın (cc) rızasını kazanma hususunda çaba gösteren kimsedir.

-Müminler dikeydeki kulluğuyla  yataydaki kulluğunu eş yapması gerekir.Dindarlık dikeydeki ile yataydakini eşitlemiyorsa insanları kandırmaya yönelik olabilir.Bu yüzden sosyal hayattaki kimlik ile müminliğin düzeyi ölçülür.

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/QFeI1pf8J_Y?si=lcJnGy_7RMSTAj5-

Cuma Vaazı (24.5.2024)

Vaazdan Kısa Notlar:

-Ahiretteki dereceler ve Allah azze ve cellenin rahmeti, kulların dünyada iken yapıp ettiklerine ve niyetlerine göre şekillenecek.

-Hayatı doğru okuyan insan Allah azze ve celleyi tanır, tanıdıkça O’na (cc) hayranlıkla meftun olur, gördüğü bu büyüklük karşısından saygıyla secde eder… Hayatını hep O’nun (cc) hoşnutluğunu ve sevgisini gözeterek yaşar..

-Kaybetmemeyi öncelediğin ne ise, 

Cenâb-ı Hakk’ı sever gibi sevdiğin şeydir. Kul o sevdiğine yakınlaşırsa Cenab'ı Hakk'tan uzaklaşır..

-Hayatı Yaratan Allah’ın (cc) adıyla okumayan, hayatı kör bir bakış açısıyla “yanlış” okumuş olur.

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR

Cuma Vaazı | Bursa-Nilüfer Camii | 24.Mayıs.2024

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/CNl-mbes-4I?si=t7Mr-olleySrxiBc

Sonsuz Beklenti İçindeki İnsan

Sonsuz Beklenti İçindeki İnsan | 23.5.2024 | Maltepe İmamet Hitabet İlmi Araştırmalar Vakfı

Dersten Kısa Notlar: 

-Amacımızı bu dünyadan beklersek bir yanılsama içinde oluruz. Oysa bu dünya kısıtlı kaynakların olduğu yani sonsuz beklentiyi barındırmayan yerdir!

-Allah azze ve celle Hz Adem aleyhisselâma cennette sonsuz bir şekilde otur demedi. Bu yüzden Hz. Adem aleyhisselâm sonsuzluk beklentisiyle şeytanın vesvesesine maruz kaldı.

-Hz. Adem aleyhisselâm vesveseye tav olduktan sonra şeytan 'Allah sizin iyiliğinizi istemiyor' diyerek onların Allah azze ve celle hakkındaki

zannını bozdu.Böylece Hz.Adem aleyhisselâm ve eşi şeytana uydu. Bu hâl altın vuruştur.

-Bizlere arz edilen emanet irade vasfımızdır. Rabbimiz gönüllü ya da gönülsüz bir şekilde geldiğimizi belli serbestlik içine koydu ki irademiz ortaya çıksın...

-Cenab'ı Hakk kullarının üzerinde tam bir özgürlük hissi veriyor ki yalancıları da sadıkları da ortaya çıkarsın.

-Müminlerin ahiret beklentisi keskinlik düzeyindedir. Bu hâl yakîn imandır...

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/LL8p9qGlv00?si=sPR05mhc5PsRSqHe

Bakara 177 | TRT Radyo

Bakara Sûresi 177. Ayet-i Kerime | TRT Radyo | 22.3.2024

Dersten Kısa Notlar: 

 “Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır.” (Bakara-177)

-Rabbini tanımayan birinin komşusuyla iyi olması görece bir iyiliktir. Kendisine olanca nimet bahşetmiş olan Rabbine karşı kötü olan birinin komşusuyla, iş arkadaşlarıyla veya çevresindekilerle iyi olması görecedir ve orada kalır. Sen önce her nimetin sahibi olan Yaradan’a karşı adım atarak iyilik için oradan başlayabilirsin. Sonra yaratılanı Yaradan’dan ötürü seversin. Tüm sevgiler Cenâb-ı Hak üzerinden köprülenir çünkü Allah’tır (cc) her şeyi var eden ve tayin eden. 

-Allah azze ve celle her şeyin yaratıcısı olduğu gibi meleklerin de yaratıcısıdır ve melekler ancak O’nun kullarıdır. Hiç bir şey yok ki Rahman’ın bir kulu olmaktan öte olsun; Meryem oğlu Mesih de dahil. 

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/cKTtE0ASgm0?si=-abJwgGGPZcR1Xlf

Ahzâb 45,46 | TRT Radyo

Ahzâb Sûresi 45,46 | TRT Radyo | 29.3.2024 

Dersten Kısa Notlar: 

-“Ey peygamber! Seni tanık, müjdeci, uyarıcı, izniyle Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderdik.” (Ahzab 45,46)

  Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem insanları uyandırmaya, farkındalığa, yanlış akidelerden hurafelerden vazgeçirmeye çağırdı. Gerçeğin tanıklığına çağırdı. 

  Kalıcı, sonsuz, bitimsiz hayat müjdesi ile yolumuz aydınlandı. 

  Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem kafirlere de uyarıcı ve hatırlatıcı olarak gönderildi. Bütün peygamberlerde bu var. “Ben sizin için korkunç bir günün endişesini yaşıyorum. Yapmayın, etmeyin, Yaratıcınızı yok saymayın. Bu hayatı başıboş sahipsiz sanmayın, bu hayat her şeyi ‘özgürce’ yapabileceğiniz bir süreç değil. Bu hayatı Yaratıcı’ya karşı sorumlulukla yaşayın.” Diye bir hatırlatma ve uyarma yapıyorlar. 

  

-Peygamberler kendilerine çağırmazlar, Cenâb-ı Hakk’a çağırırlar. Kendileri de Allah’a (cc) kulluk ederler. 

-Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerîm’de sürekli insanlara hidayetini, şifasını indirir. Kur’an-ı Kerîm donuk bir kitap değildir, canlı bir kitaptır. İnsanlar hangi zamanda açıp Kur’an-ı Kerîm’e başvurduklarında, bazen öncekilerin fark etmediği anlamları onlara taşır. 

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://youtu.be/hz0KxdmtSIg?si=oVSH17nwa9MBSrTB

Kitabu’l Enbiya (19.5.2024)

Kitabu’l Enbiya | 3345 | Sahih-i Buhari Hadis Dersleri | 19.5.2024

Dersten Kısa Notlar: 

-“Biz ona yeryüzünde (dilediği gibi hareket etme imkânı sağlayan) bir iktidar ve (istediği hedefe ulaştıracak) sebepleri verdik/yolları öğrettik.” (Kehf 84)

  Zülkarneyn’e Cenâb-ı Hakk’ın kuvvet ve imkan verdiği bir kimse. Dolayısıyla onun geçmişte iktidar sahibi biri olduğunu düşünebiliriz, büyük bir devlet yöneticisi aynı zamanda asker olduğunu tahmin edebiliriz. Teknik imkanları da olan bir kimse. 

-“O da bir yol tuttu. Güneş’in battığı yere ulaşınca, onun balçıklı bir gözede battığını gördü. Onun yanında bir topluluk buldu. Buyurduk ki: ‘Ey Zulkarneyn! Ya onlara azap edersin ya da onlar hakkında iyilik/güzellik yolunu tutarsın.’” (Kehf 85,86)

  Bu muktedir yönetici olan Zulkarneyn’e iki yol açılmış. Bunun üzerine Zülkarneyn diyor ki: Zulmeden kimseyi cezalandıracağız. Sonra Rabbine döndürülecek ve (Rabbi) onu çetin bir azapla azaplandıracak.” (Kehf 87)

  “Kim de iman edip salih amel işlerse, ona en güzel mükâfat vardır. Ona da işimizden güzel sözümüzü söyleyeceğiz.” (Kehf 88)

 Zulkarneyn zalim olsaydı oradaki herkesi köleleştirebilirdi. Buna gücü imkanı varken o adaleti seçti, zalimlere haddini bildiririm dedi, iman edip güzel amel işleyenlere de karşılık veririm dedi. 

-Zülkarneyn iki settin arasına ulaşınca orada bir topluluk buldu. Bu topluluğun şöyle bir teklifi oldu: “Ey Zulkarneyn! Ye’cuc ve Me’cuc yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadır. Sana bir vergi versek, sen de bizimle onlar arasına bir set yapsan?” (Kehf 94)

 Zulkarneyn de dedi ki: “Rabbimin bana verdiği güç ve imkânlar (sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır. Bana yardım edin ki, sizinle onlar arasında bir set yapayım.”(Kehf 95)

  Zulkarneyn dağların iki yanında demir kütlelerini ateş haline getirip üzerine bir maden eritip döktü, kurşun yahut bakır gibi. 

  “Ye’cuc Me’cuc ne onu aşmaya ne de onda bir delik açmaya güç yetirebildiler.” (Kehf 97)

  Zulkarneyn bunu kendinden bilmedi, bunun Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle olduğunu söyledi: “Bu, Rabbimin rahmetidir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.” (Kehf 98) Allah azze ve cellenin kudretin karşı bu çok ileri düzeyde farkındalık ve bilinç. Yaptığı şeyi kendi beceri ve zekasına yormadı. En küçük başarıları bile Cenâb-ı Hakk’tan bilmek! 

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/FZV-9Kbqi-A?si=zbvp0kMwhT7aTGoH

Enbiya Sûresi (19.5.2024)

 ENBİYA SÛRESİ

19.5.2024 tarihli dersten kısa notlar:

Enbiya 84: “Biz de onun duasını kabul buyurduk; bütün dert ve sıkıntılarını giderdik; katımızdan bir rahmet ve bize kulluk yapanlara bir ders olmak üzere ona aile efradını ve bir o kadarını daha bağışladık.” 

-Baştan imtihan edileceğini satın almayanlar koşullar iyi olduğunda Cenab'ı Hakk'a kulluk ederlerken koşullar iyi olmadığında kulluk etmekten uzaklaşırlar.

-Bu dünyayı ibtila yeri olarak görmeyen kimseler, koşulların değişmesinden olumsuz etkilenirler.

-Kulun başına gelen her ne imtihan varsa bunun günahlarından kaynaklandığını bilmeli.Eğer kul buna sabrederse mağfiret ve rızaya erişir. Bu durum bir arınma ve paklanma sürecidir. Âdeta bir fırsat anı!

-Herhangi bir işte Allah azze ve cellenin adını anarak, O’nu vekil kılarak bir işi vadetmek, söz vermek; 

Allah azze ve celleye karşı verilen ve yerine getirilmesi gereken bir söz anlamına gelir.

-İmtihan sürecindeki insanlar teslimiyetleriyle direnç kazanabilirler. Bu durumun en büyük örneği bugün Gazze'de yaşananlardır.

-Ne peygamberler ne ne onların kıssaları geçmişte kalmıştır. Bugün Filistin’deki zalimler dünün müşrikleriydi, bugünkü Bedir’in aslanları da dün küffara karşı cihat eden Muhacir ve Ensar ehliydi…

-Kullar Cenâb-ı Hakk’a teslimiyetlerini  azimetle gösterirlerse onlara direnme gücü verilir ve Cenâb-ı Hak yolunda şehit olmayı devamlı isteyen bir hâlde yaşamak onlara nasip edilir.

Prof. Dr. Hfz. Halis AYDEMİR 

👇🏻👇🏻👇🏻

https://www.youtube.com/live/TmHYXGE-1ws?si=F-LmXLegx4Y_AtJq